"Merhaba hanımlar ... Merhaba Cansın ."
YAZARIN AĞZINDAN CANSIN
Cansın kafasını yukarı doğru hareket ettirdi.Brad'e doğru döndüğünde ona sadece zorla mimiklerini oynatarak bir tebessüm verdi. Elya ise Bradin söylediğine neşe ve içtenlikle 'Merhaba' diyerek karşılık vermişti . Cansın hiç oralı olmayıp ona bakmadan hazırlanmaya başlamıştı. Brad bu arada Elya ile konuşuyordu ama bunu farketmişti. Kendince Cansının ondan rahatsızlık duyduğunu zannediyordu.Ve kesinlikle haklıydıda.Bir süre sonra Brad kalkmak için izin isteğinde Cansın suratına bile bakmadan kafasını salladı... Cansın Bradden hoşlanmıyordu.Neden olduğunu bilmiyordu sadece ona karsı birşey hissetmiyordu. Arkadaş olarak bile... Zaten tanışalı 24 saat bile olmamıştı.
***
"Elya 3 blok kaldığını biliyorsun dimi . Biraz hızlanırmısın?" dedi Cansın bağırarak.Cansın okadar hızlı yürüyordu ki. Elya ona yetişemiyor ve ayrıyettende çıktığından beri ağzı kapanmıyordu.Sürekli soru soruyor ve Cansını deli ediyordu.
"Cansın bu Brad kim onu söylemeden hızlı yürümem"
"Bu kaçıncı oldu Elya tanımıyorum ki"
"Peki çakma sarışın"
"Kes şunu" dedi. Cansın Onu tanımıyor ama Elya bunun aksini iddaa ediyordu. Sonunda otele gelmişlerdi ne kadar Elya yavaş yürüsede hemen otele varmışlardı.
***
YAZARIN AĞZINDAN BRAD
Brad yatağına yatmış tavanı seyrediyordu.Aklından bir sürü şey geçiyor ama 1 tanesi kesinlikle beynine kazınmıştın sürekli tavanda onu görüyordu.Ona aşık olmamıştı.Belki sadece hoşlantı ama bu kız onu etkilemişti. İlk defa olan bir şey de değildi hatta kız çok çok guzelde değildi.Sadece gülüşü konuşması neşesi onu cezbetmişti. Ama o aşık değildi. Kendi kendine isim sayıklıyordu.Neden bunu yapıyor anlamıyordu bilmiyordu. İstem dışıydı.İsmini sayıklayarak uykuya dalmıştı Brad.
....
Sabah hep kalktığı gibi 9da kalkmıştı. Bugun boş günüydu. Biraz kafasını dağıtabilrdi. Arkadaşlarının yanına gitmeyi düşündü belkide kızın yanına gitmek daha cazipti ama o evde kalıp pinekleyecekti.Ama bunu yapmadan James onu aradı.
"Brad " dedi James karşı taraftan bir cevap duymadan devam etti.
"Hemen punk cafe'ye gel acil biliyorsun büyutmemiz gereken bi şirket var."
"Gelmem uzun sürebilir dostum"
"Biliyorum ama hızlan orda görüşürüz."
"Görüşürüz" diyerek telefonu kapatıp. Üstünü giyindi.Brad herzaman rahat ve havalı giyinirdi.Bugun de öyleydi. Ve cafeye gitmek için arabanın anahtarını alıp dışarı çıktı.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNKNOWN (Bradley Simpson)
Ficção AdolescenteÜşengeç , eşi benzeri bulunmayan biri , agresif ama bi o kadarda pozitif. Cansın hayalini gerçekleştirmeye giderken kötu yolamı düşüyor? Yoksa Hayatını en anlamlı ve en mukemmel gunlerinimi yaşıyor? Kalp yada Akıl bunun ikisinide unutması gerekecek ...
