Jisoo yu havaalanından alarak eve gittik evde annem ve babam yoktu woobin ve hizmetçi bize hoşgeldiniz diyordu
jisooyla odamıza geçtik ve uzun süre böyle konuştuk anlattığı kadarıyla sevgilisi varmış adı jin işleri olduğu için gelememiş bahsettiği defilesi iyi gitmiş bu arada jisoo ünlü bir tasarımcı Fransa ve İtalya da çok tanınıyor jisoo tek çocuk annesi ve babası dünya turunda annesinin ayakkabı mağazaları var babası ise AVM sahibi mutlu bir ailesi var
LİSA ise ;onun annesi ve babası ayrı babasının restaurantı var çok tanınan bir aşçı üç kardeşler Lisa ortanca çocuk lisanın iki üvey kız kardeşi var.Annesi ise başka bir adamla evli adamın küçük bir petshop mağazası var.
Şuan aramızda değil ama Rose daha yeni evlendi jiminle, annesi ve babası yok geçen sene yaşanan bir depremde öldüler.Rose 'a babasından ve annesinden büyük bir şirket miras kaldı.Rose ve abisi yoongi bu şirketi beraber ayakta tutuyorlar.
Elimi yavaşca kahve bardağına götürdüm ve bir yudum aldım dilin yanmıştı. "Açmısınız kızlar?"
"Hayır teşekkürler gelmeden önce jinle son kez yemek yemiştik çok romantikti"
"Oo ne yediniz?"
"Lisa rahat bırak jisoo yu istese anlatır"
"Tost yedik"
O anda dayanamayıp güldüm jisoo bana kızgın yüzle bakdı onun bakışlarından kaçmak amacıyla istifimi bozmadım. Ve konuşmaya devam ettik
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Yapabilirmiyim?/Tamamlandı
Fanficneden beni seçtin? daha çok kırdın kalbimi
