Küçük Aptalın Büyük Dünyası
Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendini bir böcek olarak buldu, ben ise kendimi eski sevgili. Tek bir mesaj ile bitirdi ilişkimizi 4 senemizi bir tek telefon mesajına sığdırdı.
‘’ Özür dilerim Do , seninle hayattan beklentilerimiz çok farklı.Bitti’’
Seninle hayattan beklentilerimiz çok farklı ? Ulan çocuk uzaya falan çıkmak istiyordu da ben mi anlamadım? Bi insanın hayattan beklentisi ne olur ki ? evlenelim her gün yemek yapıp günde üç öğün sevişelim. Başka ne beklentisi olur ki ? . Özür dilerim ? özür dileyeceksin tabi ki de pezevenk 4 yılımı verdim sana , şimdi mi aklına geldi lan ? sikimsonuk.
Kim Jong in , ‘’senin yanındayken uyuduğumda kendimi mutsuz hissediyorum zamanı boşuna harcıyormuş gibi hissediyorum’’ diyen insan nasıl ayrılmıştı öylece? Bekle Kim Jong in. Senden daha mutlu olacağım..
Yatağımdan kalktım mutfağa ilerledim bol şekerli sütlü kahvemi yaptım , pencerenin karşısına geçip kahvemi içmeye başladım. O bilirdi o her zaman bilirdi kahveyi nasıl içtiğimi nelerden hoşlandığımı.
Diğerleri gibi gazetemi alıp okumaya başladım- demeyeceğim çünkü gazete okumaktan nefret ederim. Laptopumu aldım ve kırmızı kare mutfak masasının üstüne koydum başladım internette dolaşıp telefonuma koyacak yeni müzikler bakmaya 1,2 tane güzel şarkı bulup telefonuma aktardım bilgisayarımı kapattım ve öylece masanın üstünde bırakıp odama yürüdüm , dolabıma ilerledim üstüme en güzelleri olduğunu düşündüğüm kıyafetlerimi geçirdim. Aşağıya indim merdivenlerden inmek işkence gibi geliyordu , kapıya yöneldim siyah ayakkabılarımı giyip gay bara doğru yürümeye başladım. Buraya ilk kez onunla gelmiştim buraya gelip içki içmeyi çok severdi hatta her akşam buraya gelirdi belki bu akşamda burada olur.. lütfen Jong in seninle konuşmam gerek.
Bar sandalyesine oturdum bir absent söyledim, bu içkiyi içebilecek kapasiteye sahiptim çünkü Jong in bana içmeyi de öğretmişti bu yüzden dayanıklıydım ama sadece onun yanında içmeme izin verirdi ben içtiğimdeyse ‘’ sana bir şey olursa ben ayık kalayım’’ diyerek içmezdi.
Bu kadar gürültülü müzikte bile Kris’in kahkahalarını duyabilirdim. Nesi vardı bu çocuğun ? sorunu ne ? yanında o panda kılıklı herif olmadığı zaman gözleri sürekli boşluğa dalıyor yanında olduğundaysa hep gülüyor hatta kişniyor.
Yanında bir gün o çocuk olmadığında gidip ‘’ seni bu kadar kim sevmedi de bu haldesin’’ diye soracağım. Bunu kafamın bir tarafına not ettim.
Ben Kris’in neden böyle davrandığı ile ilgili kafayı yemişken büyük bir kahkaha sesi duydum , lafımı geri alıyorum kişneyen Kris değil Lay’di. Sanırım fazla kötü bakmış olacağım ki yanıma geliyor. Siktir.
‘’ Selam Soo .’’
‘’ Selam ’’
‘’ Kai in bildiğim 1 saat sonra gelecekti niye erken geldin ki ? ‘’ Bak sen adama bir de eğlenmeye gelecek , intikamım kötü olacak Jong İn.
‘’ Biliyorum sadece erken gelmek istedim işte . ‘’ Tuhaf olduğumu anlamış olacak ki sadece ‘’ Tamam’’ dedi ve bu da benim işime geldi.
İçkimi içmeye başladım tadı iyiydi , başımı kapıya çevirdim bir çift içeri girdi en doğrusu biri diğerini zorla sürüklüyordu , bunları tanıyorum sevgili olduklarını biliyorum ama onları hiç barda görmedim. Adam resmen sevgilisini zorla bir masaya oturup içki içirtmeye çalışıyordu ama diğerinin bunu istemediği bariz belliydi yine de o da içmeye çalıştı. Ne kadar kötü ama. Aklıma Jong in ile olan ilk yakınlaşmamız geldi.