Çağımın aklında plastik çiçekler açıyor, gülüyor ve seviniyorlar buna. Oysa yağmur durmadan yağıyor. Biz bir odanın ışığını açana dek yağacakmış.
İki kişilik bir sessizliği buluşturana dek, bir ritmin içinde tekrar.
Sık sık camdan dışarıya bakıyorsun, odaların dışına kaçıyorsun, kalmak istediğin bir yerin yokmuş, ne içindeki ses kaydıyla tanıştırıyormuş seni.
Yağmur: Sessizliğiniz huzursuzluğunuzun sesi diyormuş size.
Yakınıyormuş yağmur: Ömrün bir şey anlatıyor sana, ama sen anlamıyorsun!
Yağmur durmadan yağıyormuş: Hiçbir şey rastgele değildir.