"Hadi çocuklar! Saat 9'a geliyor!" büyükbabamın seslenişi üzerine salona doğru koşmaya başlamıştım. Yanımdan hızla geçen küçük kardeşime yetişmek için daha da hızlı koşmaya başlamıştım.
Biz evin içinde koştururken büyükbabam yanına oturmamız için işaret etmişti. İkimizde büyükbabamın sağa ve soluna doğru geçip heyecandan parlamış gözlerle dikkatimizi ona vermiştik. Büyükbabam ise ikimizinde kafasını okşayıp, "O zaman şuna ne dersiniz-" diyip önünde duran kitabı alıp sayfaları karıştırdı. "Ak ve Kara Kahraman, ne dersiniz?" ikimizde başımızı onaylarcasına salladık.
"Bir zamanlar krallıkların en güçsüzü olan İnsan Krallığı'nın kralı diğer bütün krallıkları yenmek uğruna binlerce kurban vererek şeytanlarla anlaşma yapar. O binlerce kurbanın sayesinde kendi krallığını kurtaracak iki kahraman yaratmalarını ister. Şeytanlar krala iki çocuk verirler. İkisi de mutlak güce sahip çocuklardır. Çocuklar kendi yollarını seçerek güçlenirler. Kız melekleri seçerken oğlan şeytanları seçer. Ve belirlenen gün geldiğinde ikisi de kralın karşısına çıkar. Ama çocuklar kralın karşısına geçerek 'onlar için verilen kurbanların sadece kralın kendi bencilliği olduğunu söyleyerek' çekip giderler. Yıllar geçerken İnsan Krallığı daha da kötüye gider. Ama kral kurbanlar vermekten çekinmeden kendi bildiği yoldan gider. En sonunda kendi kızını da kurban verir ve kendi yalnızlığında hapsolur. Çocukların ikisi de kendi krallıklarını kurarken bir karar verirler. Krallıklarını yönetecek kişileri seçtikten sonra kendi hayatlarından vazgeçip kralın kurban ettiği bütün o insanları hayata geri döndürürler. Bunun sonucunda o iki çocuk sonsuza kadar kayıplara karışır. İnsan Kralı ise onlara minnettarlığını göstermek uğruna ölene kadar onların unutulmaması için ne gerekirse yapar. Bunlardan en bilineni ise tüm duyu organlarından vazgeçerek, hayat verdiği 'Ak ve Kara Kahraman' ağacı olmuştur. Bir diğer adı ise 'Kahramanlar Ağacı' dır. Her bir kahramanın adı o ağaca kazınmaktadır. Bununla birlikte bütün dünya da Ak ve Kara Kahramanın hikayeleri dillere destandır." büyükbabam kitabı kapatıp yere koydu. Ve bize dönüp "Siz ne düşünüyorsunuz?" diye sordu.
O zaman sadece onun o sorusunu duymuş sonra da zaten uyuyakalmıştık, ama şimdi tekrar bu soruyu bana sorabilseydi... Sanırsam cevabım şu olurdu; O iki çocuk o kadar küçük yaşta nasıl bu kadar yükü omuzlamış? Neden...?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ak ve Kara Kahraman
Fantasyİki kardeş ailelerinin katillerinden kaçarken bir mağaraya sığınırlar. Mağara da aniden parlayan bir taşa dokunmaları sonucunda kendilerini bilmedikleri bir ormanın içinde bulurlar. Kana susamış yaratıklar, ne olduğu bilinmeyen canlılar, birbirinde...