Derse girdiğimde ilk önce onun gözlerine bakmıştım. Geç kaldığım için özür dileyip yerime oturdum. Başımı direk sıraya gömüp uykuya daldım.
Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre boyunca uyuduktan sonra omzumda hissettiğim sıcak bir elle gözlerimi açtım. Omzumdaki elin sahibi 'O'ydu.
"Çıkış zili çalalı on dakika oldu." Dedi. Uyuyakalmıştım. Ayağa kaljkayım derken burun buruna geldik. Bir süre tereddütle gözlerime baktıktan sonra dudaklarıma gömdü dudaklarını. Anın şokuyla öylece kalakalmıştım. Her ne kadar onu çok sevsem de bunu yanlış olduğunu bildiğim için karşılık vermiyordum. Belimden sıkıca tutup vücudunu benimkine yapıştırdı ve ısrarla dudaklarımı öpmeye devam etti.
Dayanamayıp karşılık verdiğimdeyse daha da şehvetle öpmeye başladı. Sağ elimi boynuyla yanağı arasına koyup sol elimide boynuna doladım ve öpebildiğim kadar sert öpmeye başladım. Fakat o benden daha sert ve hızlıydı. Ona yetişmem biraz zor oluyordu bu yüzden.
Sağ elimi göğsüne indirip okşamaya başladığımda inledi ve o da iki eliyle belimi okşamaya başladı. Bu kez inleme sırası bendeydi. Nefes nefese dudaklarımızı ayırdık.
"Artık asla ayrılmayacağız." Dedi.
"Evet." Diye karşılık verdim.
Bu kişi kim miydi? Bu kişi benim en nefret ettiğim derslerden biri olan
Matematik dersinin öğretmeniydi; Aşık olduğum adamdı.