4

207 43 5
                                    

kun yaklaşık iki saat önce sevgilisinin yanına gitmek için dükkandan ayrılmıştı. jungwoo ise etrafı düzeltmeye, dökülen çiçek yapraklarını toplamaya başlamıştı. işini bitirdikten sonra kasanın önüne oturdu ve cam duvarların ardında birbirleriyle gezen çiftleri izlemeye başladı. o dışarıyı izlemeye dalmışken muhtemelen bugünkü son müşterileri gelmişti. gelen kişi jungwoo'nun onu duymadığını görünce merhaba diye seslenme ihtiyacı duydu. jungwoo sesi duyunca gelen kişiye baktı, afallamıştı ve her gün gülümsemesiyle içini ısıtan postacı çocuğun sesini duymak kalbini hızlandırmıştı. hemen ona nasıl yardımcı olabileceğini sordu. postacı çocuk biraz pembe ve biraz da kırmızı güllerden bir buket istediğini söyledi.

kırmızı ve pembe güller; aşkı, saflığı ve sevimliliği simgelerdi. verilen kişiyi saf duygularla sevdiğini söylemek için muhteşem bir tercihti. jungwoo bir iç çekerek çiçekleri hazırlamak için arkasını döndü. sevimli çocuğun bu çiçekleri vereceği kişinin çok şanslı olduğunu düşündü. bir an için kendisini onun yerinde hayal etti ama bu çok kısa sürmüştü. çünkü sevimli müşterisi çiçek için not yazmasının mümkün olup olmadığını sormuştu. jungwoo yazabileceğini söyleyip ona renkli küçük bir bloknot ve kalem vererek çiçekleri hazırlamaya geri döndü. kısa sürede işini halletmiş ve çiçekleri postacı çocuğa geri vermişti. çocuk yazdığı kağıdı da titreyen elleri ile çiçeklerin arasına yerleştirdi. çiçeklerin parasını jungwoo'ya verdi, jungwoo parayı koymak için kasaya doğru döndüğünde müşterisi ona tekrar seslendi.

flower::wooilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin