1 hafta geçti ve Heroson hep benimleydi...
2 hafta geçti ve Heroson hep benimleydi...
3 hafta geçti ve Heroson hep benimleydi...
TAMI TAMINA 1 AY OLDU VE BU ÇOCUK HÂLÂ BENİM PEŞİMDE!
Ve hiçbir şey yapmıyor. Sadece benimle geliyor, bana gereksiz gereksiz sorular soruyor....
Bıktım gerçekten.Bugün de aynı şey olursa onunla arkadaş olmayı bırak bir daha suratına bile bakmayacağım!
Sabah her zamanki gibi uyanıp, hazırlanıp, okul servisine binip Heroson'ın yanına oturdum ve Heroson'a döndüm.
M- Senin benle derdin ne acaba?!
HS- D-derken..?
M- Her gün 7/24 beni takip ediyorsun. Abuk subuk sorular soruyorsun ve ben bundan rahatsız oluyorum! Benimle yaptığın bir aktivite yok. Sadece beni bütün gün takip ediyorsun, bu kadar!
Heroson cevap vermedi. Bir süre sonra da ayağa kalkıp başka bir yere oturdu. Yanımdan geçerken "Özür dilerim, bunu düzelteceğim" diye mırıldandı.
Gerçekten de öğle tenefüsüne kadar bana hiç bulaşmadı. Kendimi garip hissettim. Birazcık da kötü.
Onu özlüyordum...
Öğle tenefüsünde yemek yerken yanıma geldi ve yanıma oturmak için izin aldı. Kabul ettim. Gerçekten ilk defa bu kadar samimi konuşmuştum onunla. Yanıma oturdu ve yemek yemeye başladı.
Ben yemek yemiyordum. Çünkü dişlerimin bazıları hayvan dişleriydi ki zaten kimliğimi sakladığımı size söylemiştim. Ve Heroson bunu fark etti.
HS- Sen niye yemek yemiyorsun?
M- Benim bir virüsün kızı olduğumu sadece sen biliyorsun da ondan.
Heroson gözünü beyaz yapıp bana güven dolu bir bakış attı.
HS- Ben kimsenin bakmasına izin vermem. Merak etme.
M- Emin misin?
HS- Evet.
O an ona karşı bir yakınlık hissettim. Fazlasıyla..
Bi dakika ben ne diyorum lan?!
Tamam sakinim...
Ağzımı kimseye çaktırmadan açtım ve babamın bana hazırladığı kurabiyeyi yemeye başladım. Gerçekten çok güzel bir histi. Normalde herkesten gizli yemek yemek için çok değişik yerlere giderdim.
O an bir şey fark ettim de ben neden kimliğimi saklıyorum ya? Çok gereksiz. Yarın kapalı giyinmeyeceğim. Buna karar verdim!
Ben yemeğimi yedikten sonra tekrar ona biraz soğuk davranmaya başladım ama eskisi kadar değil.
Bütün tenefüs boyunca havadan sudan sohbet ettik. Hatta bir ara güçlerimizi kapıştırdık. Tabii ki ben kazandım. Güç konusunda Null'a meydan okuyamazsın Herobrine.
Son iki derse kadar değişik bir şey olmadı ama son iki dersteyken farklı bir şey oldu.
Son iki ders bedendi ve beden dersinde hep kapıştığım bir kız vardı. Tekrar kapışmaya başladık. Ben kazandım. Benim kazanmamı kaldıramadı tabii ki ve bana saldırmaya başladı. Ben de kendimi savunmak için ona tekme attım. Tabii ki hoca gördü ve beni sınıfa gönderdi.
Sınıfa gittim. Mutluydum çünkü biraz daha koştursaydım astım krizi geçirecektim. Daha önce söylemiş miydim bilmiyorum ama alerjik astımım var.
Sınıfa gider gitmez kimliğimi saklamak için giydiğim şeyleri çıkardım. Bir rahatlama gelmişti. Sonunda şu lanad olası şeylerden kurtulmuştum.
Bir süre orada tek başıma kaldıktan sonra ayak sesleri gelmeye başladı. Apar topar kıyafetlerimi giymeye çalıştım ama başarısız oldum. Çok korkuyordum ve gelen kişinin Heroson olduğunu fark ettim. İçime bir rahatlama geldi.
M- Neden geldin?
HS- Hoca beni birisini dövdüğüm için sınıfa gönderdi.
M- Kimi dövdün?
HS- Kimseyi. Ben kimseye vurmam... vuramam. Korkarım.....
M- Nasıl birisini dövdüğünü sandı peki?
HS- Beni dövüyorlardı ve hoca bize baktığında rol yapmaya başladılar.
Heroson'a daha dikkatli baktığımda ağladığını fark ettim. Gerçekten çok kolay ağlıyor. Crybaby işte.
O da sırasına geçti.
HS- Doğruluk mu cesaret mi oynayalım mı?
M- İyi.. D mi C mi?
HS- D
M- Neden her erkek gibi C demedin?
HS- Eee, çünkü... korkuyorum.
Cidden mi? Korkak tavuk!
M- Korkak tavuk!
HS- HEY! D mi C mi?
M- C
HS- Oyun bitene kadar yarı domuz ol.
Hayır! Neden ben?! Bizim ailemizde en sevilmeyen hayvan domuzlardır. Bu aile kuralları kitabımızda bile yazıyor!
Her neyse... bunu yapmak zorundayım.
~Mina kendini yarı domuz yapar~
Galiba kısa süreli şok geçiriyor şu anda.
HS- Çok tatlısın!!!!
M- Ben sana o tatlılığı alır, boğazına sıkıca dolaya dolaya seni boğar, üstüne de seni bıçaklarım! DUYDUN MU?!
Evet... şimdi daha çok ağlamaya başladı. Off, crybaby!
Bir süre daha öyle oynamaya devam ettikten sonra okul bitti ve evlere dağıldık. Evde sürekli onu düşündüm. Aklımdan bir kere bile çıkmadı.
Acaba şu an n'apıyordur? O da beni düşünüyor mudur? Neden bu kadar tatlı? Neden onu bu kadar seviyorum? Yoksa ben ona.... aşık mıyım?!
Ben neler düşünüyorum ya! Tabii ki ona aşık..... d-değilim... Olamam zaten.. d-değil m-mi...?
-Devam Edecek-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Null'un Kızı Mina
Adventure-Çok şanslısın! Der benimle tanışan herkes... Ama durum keşke öyle olsa. Onların yerinde olmak için nelerimi vermezdim..