Kafası yaralanmıştı. Burası Ormanlık. Alan orman hastanesi vardır diyerek. 112'yi aradı. İstanbul'un ilk mudalesini burada Yaptılar. Durumu önemliymiş. Kaan İstanbul'a :
Seni seviyorum, seni seviyorum, ölme hayatımın anlamı. Diyordu.
Bende canım diye hıçkırarak ağlıyordum. Devam edemiyecem, Ece hadi sende "merhaba ben Ece " İstanbul uyanmıştı., Kaan onu Öpüp duruyordu yanağından "seni seviyorum" diyordu.
İstanbul bana "sus ben anlatim bu anıyı" diyo byy.
Ben Kaan'a bende diyordum. Sonra Kaan beni öptü. Ben şaşkınlıkla Öylece duruyordum. Herkes bizi alkışlıyordu. Galiba sevgili olduk. Beni kaldırdı. Ambulans gitti. Şöför ölmüştü. Biz biraz yürüyüp Çadır kurmaya başladık. Kaan hızla çadırı kurup banı çadıra Aldı.oda Yanımda konuştuk artık çıkıyorduk. Damla anlatsın ne yapıyorlar byy.
Evet biz çadıra girdik. Konuşuyorduk. Ece tek kalmıştı. Fatih'te artık ayni Çadırda ikisi kalacaktı. Biz Mert'le dolaşmaya gittik. Ağaçlar ne güzeldi. Eve nasıl döneceğimizi düşünüyorduk. Telefon çekmemeye başladı. Kaybolursak neyse geri döndük. Mert Kaan ormana gittiler. Ece, ece kendisini anlatsın. Merhaba, biz fatihle birbirimizden hoşlandık. Açılamıyorduk ben uyumuşum. Fatih üstünü değiştiriyordu. Benim gözümü açmamla kafamın yukarısındaki üstü alayım derken kıpırdadım. Ve Üstüme düştü göz gözeydik. Ne güzel, sonra Kalktım. Ona Gözünü kapa giyinecem hi deyince. Açabilirsin o bana dönüp Gözünü kapattı. Ben tam üstümü çıkarttım. Yere düştüm "hi" dedim. Onun bana bakmasıyla ayağa takılıp üstümün düşmesi bir oldu.