Bölüm 1

1.4K 78 95
                                    

" bana bak marinette  ! Eğer o yemekler 1 saat içinde hazır olmassa kraldan işiteceğim azar sana yaptığımın yanında hiçbirşey kalır. Anlaşıldı mı !?" Başımı salladım. Kadın sinirle giderken

" iyi !" Arkama dönüp yemekleri yapmaya devam ettim. Cebimden tikki çıkıp tezgahtaki bir kurabiyeyi yemeye başladı.

" neden kendini savunmuyorsun marinette ?" Kıkırdadım.

" eğer ben ona karşı gelseydim sen şu an o kurabiyeyi yiyemezdin !" O da gülünce bende güldüm. Yemekleri hızlı hızlı yapıp tabaklara koydum.  Görevli hizmetçiler gelip 1 dakikada tabakları sofraya götürmüştü. Tabi ben mutfaktan çıkamadığım için yemek odasını göremiyordum.

Tikkiyi cebime koyup mutfaktan çıktım. Sessiz adımlarla odama ilerleyip kapıyı kilitledim. Yatağın altından dikkatlice tasarladığım elbiseyi çıkardım. Yani neredeyse tasarlanmış. Hala iç kumaşları tamamlanmamıştı.

" tikki, bana ordan iğneyi uzatır mısın?" İğne ile kumaşı tutturup devam ettim. Yatakhane koridorunda çan çalmaya başlayınca dinledim. 1 kere çalmıştı. Yani maaş günüydü.

Tikkiyi cebime alıp odamdan çıktım. Kapıyı da kilitleyip koşmaya başladım.

Çan 2 kez çalsaydı sarayda bir casus vardı. 3 kez çalsaydı soylu biri tehlikede ya da soylu biri hasta, 4 kez çalarsa da saldırı anlamına geliyordu.

Görevliler ile sıraya girip o huysuz kadını ama yine de asla hakkımı yemiyen bayan nathalie'yi beklemeye başladım.

Paramı sayıp elime koyunca paraya bakmadan hepsini cebime koydum. O eğer paramı veren kişiyse mutlaka hakkım olan kadardır. Bundan emin olabilirim.

" dağılın!" Emri ile kapıdan çıkan kalabalığı takip ettim. Koridorun bitiminde sağa dönecekken biri bağırdı.

" hey marinette, biraz gelir misin ?!" arkama döndüm. Bayan nathalie beni çağırıyordu.

Yanına gidip önünde eğilip kafamı kaldırdım.

" efendim bayan nathalie ?" Başıyla koridorun diğer ucunu işaret etti.

" beni takip et, seninle birşey konuşmak istiyorum !"

Bayan nathalie'nin arkasından giderken düşünceler gözümün önünden geçmeye başladı.

Kesin burada verilen derslerde zayıf bir öğrenci olduğum için beni saraydan atacaklardı. Sonra prens adrian karşı krallığın prensesi olan ve onunla her gün düzenli olarak çay saati yapan ama yüzünü hiç görmediğim prenses lila ile evleneceklerdi.

1 ve 2. Çocuklarından sonra 3. Çocuklarının ismini de marinette koyacaklardı. Benim de ailem öldüğü için dışarda sokakta yaşayıp geçinmek zorunda kalacaktım. Bu olanları da sadece izlemekle kalacak ve aşkımdan çürüyüp gidecektim hemde sonsuza dek !

" gel marinette " Bayan nathalie ofisindeki sandalyesine otururken ben ayakta durmaya devam ediyordum.

" otur lütfen!" Sandalyeye oturdum. Bayan nathalie gülümseyerek konuştu.

" açıkçası marinette 16 yaşındaki biri için oldukça sakar, çılgın ve safsın! Tam anlamıyla yürüyen felaket gibisin ! " Bu yüzden burada yerin yok ve buradan gideceksin diyecek! Kafan taşların arasında kalsın marienette, o iğneler ellerine tek tek girsin marinette, o maviş gözlerin birer birer aş-

" ama bu yönlerin bile senin sıradışı biri olduğunu belli eder nitelikte. Derslerin saraydaki her kız ve erkek öğrenciden kat ve kat iyi. Kral Gabriel ve prens Adrien yaptığın yemeklere bayılıyor. Ayrıca tasarlayıp dikmeye çalıştığın kıyafetlerin taslakları bile muhteşem. Bu yüzden kral gabrielin en ve tek iyi olan yardımcısı olduğum için seni ona anlattım. Sende bir ışık olduğunu o da gördü. Seni daha iyi bir şekilde eğitmek istiyoruz marinette, ne diyorsun ?" Yutkundum. Şu an çok güzel bir teklif almıştım.

Prens ve aşçı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin