Bölüm 17

375 52 50
                                    

' Marinette, Kagami ve Chloe. Birde iki hamster. Sonuncu çocuğumun ismi Marinette '

Korkuyla üzerime gelen Adriene baktım.

'Ne ?' Diye cırlarken o konuştu.

' Kagamiden üç çocuğum olacak. Chloe de benim en yakın arkadaşım olacak. Hemstırımız olacak ve kagamiden olan üç çocuğumun üçüncüsünün ismini Marinette koyacağız!'

Yüzümü buruşturup gözlerimi açtım. Yan tarafta bilgisayarı ile ilgilenen Hemşire beni fark edince gülümseyerek yanıma geldi.

Derin bir nefes verdim. Sadece kabusmuş.

" günaydın canım, nasıl hissediyorsun?"  Dik pozisyona geldim.

" ben, iyi hissediyorum. Sadece yorgunum ve açım " güldü ve elime reçete verdi.

" bunları en yakın eczaneden alacaksın. Sonra okul idaresinden de bir hafta rapor iste. Güzelce dinlen. " başımı sallayarak ayağa kalktım.

" teşekkür ederim efendim. İyi günler " sakince odadan çıkarken üzerimdeki hırkaya daha da sarıldım.

Tenefüsteki öğrencilerin korkulu bakışları ile karşılaşınca cebimden telefonu çıkarıp kameraya baktım.

Gözlerim fal taşı gibi açılırken çığlık atmamak için zor tuttum kendimi. Normalde de böyle olurdum hasta olunca. Çöküşe girerdi bedenim. Sonradan toparlardı ama bu sefer biraz daha ağır olmuş.

Koridorun sonuna gelince Adrien, Alya ve Nino önüme çıktı. Alya hemen bana sarıldı.

" Marinette, cidden çok kötü hasta olmuşsun ve berbat haldesin kızım!" Başımı salladım. Yorgunlukla esnedim.

" eczaneye gitmeliyim Alya. Sonra görüşürüz olur mu ?" Gözlerim yarı açık gidiyordum. Biri enerjimi içine çekmiş gibiydi.

" dur Marinette. Bu halde nereye ?" Adrien kolumu tutup yüzümü inceledi.

" önce ilaç alacağım, sonra bir haftalık rapor alıp odama giderim. Merak etme Adrien, ben iyiyim "

İlerlerken birden düşecekken önüme çıkan bir çocuk beni iki kolumdan da yakaladı. Hapşırarak gözlerimi kırpıştırdım. Kim olduğunu anlamaya çalışırken Juleka gelerek beni tutan çocuğa seslendi.

" abi, gidelim " çocuk başını salladı. Beni dik konuma getirip saçlarımı gözümün önünden çekerken ben sadece bakıyordum. Başka yapacağım birşey yok gibiydi.

" luka, memnun oldum. "

" ma-m-marienette" gülümsedi.

" peki ma-m-marienette!" O gülerek bana bakarken zaten hasta olmanın da verdiği yorgunlukla somurttum.

O somurtmama da kahkaha atmaya başladı. Hasta olmasaydım daha iyi konuşabilirdim.

" merhaba Marinette. Nasılsın ?" Julekaya gülümsedim.

" iyiyim Juleka. Daha iyi olacağım. Sonra görüşürüz " diyerek yanlarından geçecekken gözümün kararmasıyla ayaklarım yerden kesildi.

***

" bu ilaçların, bu da raporun. Bir daha da bizden izin almadan adım atmıyorsun " diyen Alyaya başımı salladım.

" eğer birşeye ihtiyacın olursa hiç çekinme Marinette " diyen Ninoya gülümsedim.

" teşekkür ederim " onlar odadan çıkınca Adrien da gülümseyerek el salladı.

" kendine iyi bak. Her akşam seni kontrol edeceğim " güldüm.

Prens ve aşçı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin