1.7

4.4K 367 131
                                    

"Saat on bir yönünden birileri geliyor sanki," dedi Baekhyun heyecanla beliren gülümsemesini saklamaya çalışırken. Jongdae dediğine anlam veremeyip kaşlarını çatarak kafasını onun baktığı yere çevirdiğinde gözleri büyüdü.

Yüzündeki sırıtışla Chanyeol ve oldukça sıkıntılı görünen Minseok onlara doğru yaklaşıyordu.

"Aman Tanrım," dedi Jongdae kısık bir sesle. Gözlerini ikiliden çekemiyordu ve telaş yapmaya başlamıştı bile. "Sakin olsana. Belli ki özür dilemeye gelecek." Baekhyun dayanamayarak gülümsemesini serbest bırakırken Jongdae hızla ona döndü. "Bu alçı kıyafetime uymuş mu, hı?"

Baekhyun dayanamayarak gülmeye başladığında yanlarına varmış olan Chanyeol kaşlarını kaldırarak ona baktı. "Oturabilir miyiz?" Baekhyun onu onayladı.

İkili tam karşılarındaki yerlerini aldıklarında Jongdae başını eğmiş bir şekilde parmaklarıyla oynamaya başlamıştı. Baekhyun onun heyecandan ölmek üzere olduğunu anlayabiliyordu.

"Konuşsana hyung." Chanyeol kısık olduğunu düşündüğü bir sesle Minseok'u dürttüğünde Minseok iç çekerek konuşmaya başladı. "Jongdae."

Jongdae başını kaldırmadan cevapladı. "Efendim?" Minseok onun bu tavrından onu fazlaca kırdığını düşünerek üzülmüştü. "Bana bakamaz mısın?"

Jongdae kafasını hiç hareket ettirmedi. "Üzgünüm, bakamam." Bu, Baekhyun'un kaşlarını çatmasına neden olmuştu. "Biriyle konuşurken yüzüne bakman gerekir, Jongdae."

Jongdae sızlandı. "Biliyorum ama boynum tutuldu, kıpırdayamıyorum!"

Aniden sesini yükselterek söylediği sözler Chanyeol ve Baekhyun'un göz göze gelmesine, ardından dayanamayarak kahkaha atmalarına neden olmuştu.

İkisi deli gibi gülerken Minseok endişeyle yerinden kalkıp Jongdae'nin yanına doğru eğilmişti, ki bu Jongdae'nin daha fazla gerilmesine neden oluyordu.

"Hyung gerçekten bedduaların tutuyormuş," dedi Jongdae iç çekerek. Ardından canı acımış olmalı ki yüzünü buruşturdu.

"Evet, biliyorum. Bunun için üzgünüm, yardım etmeme izin ver." Minseok'un elleri Jongdae'nin boynuna gittiğinde Jongdae korkuyla çığlık attı. Chanyeol, Baekhyun bunu beklemedikleri için hafifçe sıçramışlardı fakat hemen ardından yine güldüler.

Minseok bir kez daha iç çekerek Jongdae'nin boynuna masaj yapmaya başladığında Jongdae derin bir nefes verdi. "Boğacak sandım." Bu Chanyeol ve Baekhyun'un aynı anda gülerek masaya kapanmalarına neden olmuştu.

"Neye gülüyorsunuz bu kada-hyung ne yapıyorsun orada?!" Jongin'in neşeli sesi duyulduğunda ikisi de kafasını kaldırmayı başarmıştı.

Kafalarını kaldırmalarıyla Baekhyun'un hafifçe öksürüp dikleşmesi bir olmuştu, Chanyeol bunu fark etmişti çünkü gelen sadece Jongin değildi. Yanında sevgilisi Kyungsoo, Junmyeon, Yixing ve Sehun da vardı.

Chanyeol aniden dedektif havasına bürünerek gözlerini kıstı, Baekhyun'un kimden hoşlandığını bulmak istiyordu.

Çünkü kabullenmek istemese de Baekhyun'un kendisini sevdiğini öğrendiğinde, ya da öğrendiğini sandığında, bu hoşuna gitmişti. Baekhyun okulda sevilen kişilerden biriydi, herkes onun sevimliliğine hayran kalırdı.

Chanyeol da kızlar arasında popüler birisiydi tabi ama sanırım bir erkek tarafından sevilmek daha çok hoşuna gitmişti. Kendisi de erkeklerden hoşlanıyordu sonuçta.

"Ah, şey...O-otursanıza. Ayakta kaldınız." Chanyeol, Baekhyun'un kekelediğini fark ettiğinde gözlerini devirdi. Kendisine karşı oldukça kaba olabiliyordu, ama sevdiği kişiye karşı kekeliyor muydu yani?

Gerçi bunu daha önce söylemişti, diye düşündü Chanyeol. Baekhyun onunla çarpıştığında heyecandan kekelediğini söylemişti. Kim onu bu kadar heyecanlandırabiliyordu?

Hepsi oturduğunda Minseok da boynu düzelmiş olan Jongdae'yi bırakarak yanına oturdu. Karşı taraf dolmuştu çünkü.

"Minseok hyungun bedduaları yüzünden Jongdae merdivenlerden düşüp kolunu kırmış." Chanyeol alayla konuştuğunda Minseok koluna vurdu. "Özür diledim ya!"

"Bu hyung cidden korkutucu," dedi Sehun gülerek. Junmyeon da ona katıldı. "Alçısına imza atmayacak mısın?"

Jongdae bu fikri sevmiş gibi alçılı kolunu Minseok'un önüne doğru uzattı. "Çek kolunu." Jongdae onu ikiletmeden kolunu çekti.

"Bu arada gerçekten merdivenden mi düştün?" Minseok sorduğunda Jongdae onu dudak büzerek onayladı.

"Sen bilmiyor muydun?" Jongin şaşırarak sorduğunda Minseok yanıtladı. "Şimdi Chanyeol'dan öğrendim." Jongin bu sefer kaşlarını kaldırarak Chanyeol'a baktı."Sen nerden öğrendin ki?"

"Jongdae söyledi az önce."

"Hayır, söylemedim."

Baekhyun, Jongdae'ye dayanamayarak gözlerini devirdi. "Şimdi düşününce, bana gece haber verdin. Cidden dün gece nasıl öğrendin sen Jongdae'nin kolunu kırdığını?" diye sorguladı Minseok.

Baekhyun dayanamayarak ofladı. "Neden sorguluyorsunuz şimdi?" Jongin'in gözleri hayretle açılırken önce Baekhyun'a sonra Chanyeol'a baktı. "Siz ikiniz..." Bir süre durdu ve ardından devam etti. "ÇIKIYOR MUSUNUZ?!"

"NE?!" Baekhyun'un sesi istemsizce yüksek çıktı. "NE ALAKASI VAR ŞİMDİ? JONGDAE'NİN KOLUNU KIRDIĞINI SÖYLEDİM BEN SADECE! LÜTFEN İNANMAYIN BUNA, TAMAM MI? YOK ÖYLE BİR ŞEY!"

Ne yazık ki Baekhyun'un gereksiz telaşı Jongin'in daha da emin olmasını sağlamıştı. Chanyeol dışında kimse gerçek sebebini bilmiyordu bu telaşın tabi. Hoşlandığı çocuğun yakın arkadaşlarından biriyle çıkıyor gibi algılanmak berbat bir şey olmalıydı.

"Biz sadece takılmaya başladık," dedi Chanyeol rahatlıkla. Baekhyun hızla başladı. "Evet, sadece o ka-HAYIR, O ANLAMDA DEĞİL!" Jongin'in sırıtışıyla tekrar dengesi bozulmuştu Baekhyun'un.

Gergince nefes verip eliyle saçını dağıttığında hepsi onun çabasına gülüyordu. Kimse inanmamıştı bile.

"Yakında teyzemler geliyor. Onlar da damatlarını görmek ister yalnız." Baekhyun'un, Jongin'e bu cümle yüzünden kızması gerekiyordu fakat başka bir şeye takılmıştı. "Annemler mi geliyor? Benim neden haberim yok? Senin neden haberin var?"

Yixing "İtiraz bile etmedi," diye güldüğünde Baekhyun sinirle elleriyle yüzünü kapattı. "Neden bana inanmıyorsunuz? Chanyeol bir şey desene!"

Chanyeol alayla omuz silkti. "Neden bu kadar utandığını anlayamadım açıkcası. Takılmamız yanlış mı?" Baekhyun ellerinini yüzünden çekerek sinirden kısılmış gözlerini ona dikti. "Sen bittin."

Bunun hesabını kesinlikle soracaktı.

Wrong || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin