Kırık Kalp Kırıntısı

2 0 0
                                    

      Yavaş yavaş ilerliyordum.Cebimde beş kuruş olmadan nereye gideceğim belirsiz bir yolculuğa koyuldum. Havanın sıcaklığı etrafta çöl etkisi yaratmıştı.Çok bunalmış, kendimi yorgun hissediyordum.Boş hayallerle kendimi kandırıyor, aynı zamanda avutabiliyordum.Hayatım yalnızlıkla geçiyor tek kelime edecek kimsemin olmaması beni üzüyordu.Ellrimi cebime attığımda avuçlarımın içine gelen kalem beni hüzünlendirdi. Duygularımı satır satır deftere döktüğüm ilk kalemimdi.Biliyor musuz? Benim başımı sokacak bir evim, karnımı doyuracak bir tas çorbam bile yok.Günümü sokakta geçiriyor, kuytu köşelerden bulduğum yemeklerden yararlanıyordum. Yaşadığım bu hayattan bıkmış artık tükrnmiş durumdaydım.Bu hayat bana dünyanın kaç bucak olduğunu öğretmiş, insanoğlunun çalışmadan bir şey yapamayacağını kanıtlamıştı.
    Uzun uzun düşündükten sonra başımın üstünde bir ampul aydınlandı.İstemsizce bir tebessüm oluştu yüzümde.Artık çaresizce beklemek yerine insanlara katkı sağlayacağı ve bir çoğunun etkileneceği bir roman yazmaya karar verdim. Bu kadar yaşanmışlıktan çıkarabilirim diye düşünüyorum. Hiç vakit kaybetmeden kalemi sol elime defteride sağ yanımda duran banka koydum.İçimi ferahlatan bu fikir bana oldukça iyi geldi.Hem bana arkadaş olucak hemde para kazandıracaktı.
      Üzerinden tam tamına 4 sene geçti. Şu an 3 kitabım var.Oldukça beğenildi
Artık eskisi gibi değilim. Cebim dolu karnım tok idi.Eski hayatıma baktığımda kendime bir o kadar acıyordum.Onca sene eziyet çekerek hayata tutunmuş, içine kapanık biri olarak yaşamaya kendimi adamıştım. Şimdi sosyal bir insan olarak yaşıyor, insanlarla olan iletişimimide güçlü tutuyordum.
     Yeni bir sabaha uyandım.Perdenin kenarından gülümseyen güneş, ağaç kenarlarından cıvıl cıvıl öten kuşlarla birlikte.İçim huzur dolu, gönlüm ise ferah idi.Kahvaltı etmem gerekiyordu
Çünkü kurt gibi acıkmıştım.Mutfağa doğru ilerledim. Tam yemeğe koyulacakken zil çaldı.Kapıya yöneldim.Gelen postacıydı.Bir elinde zarf, diğer elinde ise bir paket vardı.
İyice meraklanmıştım.Başıma ilk defa böyle bir şey geliyordı.Kimi kimsesi olmayan birine kim ne göndersinki.
Açsam mı? Açmasam mı? diye düşünceler içersindeyim.Kendimi toplayıp zarfı açtım.İlk satırları şöyle dilime döktüm.''Selam dostum.Seni çok iyi tanıyan ama senin beni tanımadığına emin olan şahısım.Sen şu an bu satırları okurken ben planlarımın tıkır tıkır işleyişini seyrediyor olacağım.Telaşlanmış durumdasın biliyorum. Ama merak etme benden sana zarar gelmez. Şimdilik bu kadar yeterli. Bir diğer mektubumda görüşmek üzere...''diye bitirmişti cümlesini. Korku ve endişe içersindeyim.Bugün vereceğim konferansı iptal etmek zorunda kaldım.Hiç vakit kaybetmeden mekanın sahibini aradım. Sebebini sormadan onay verdi. Bu günümü evde geçirmeyi planlıyorum. Dışarı çıkmak pek mantıklı gelmiyor. Perdelerimi kapatıp, evden bir çıt çıkmayacak şekilde günümü geçirmeye başlamış bulunmaktayım. Şimdi birazcık kendimle dertleşmek istiyorum. En sevdiğim defterimi alıp, başladım içimi dökmeye.Küçüktüm neyin ne olduğundan habersiz bir şekilde hayata pozitif bir şekilde bakıyordum.Evin tek çocuğu olduğumdan sanki dünya benim etrafımda dönüyormuşçasına bir rahatlık içersindeydim.Şimdi sürdürdüğüm hayatıma bakıyorum
.Yalnızlık, çaresizlik, durumundayım.
Ama anladım ki para huzur getirmiyor.Param var, yalnızım, param var huzursuzum.Yinede güçlüyüm.Bilin ki ben bu noktaya kolay gelmedim.Hayat bana bazı şeyleri kafama vura vura öğretti.Mesela ben babamla hiç dertleşmedim.Ve siz bunu hiç anlayamazsınız.Baba kız bir olmak nedir bilen var mı içinizden.Ben o duyguyu hiç yaşamadım da.Sol yanım her zaman kan ağlıyor.Bir yanım eksik, bir yanım hala çocuksu hisler büründürüyordu.Uzun lafın kısası boşluktaydım sesimi duyan olmadı. Ayyy sıkıldım artık yeter.Daha fazla bunları düşünüp kendimi küçük duruma düşüyormuşçasına boğulmaya hiç niyetim yok. En iyisi temizliğe koyulayım.Camları silemem, belki dışarıdan evi gözetliyordur.Evi süpüremem,aşağı kata ses giderse evde olduğum anlaşılır. Hay allah!!!
Neyse toz almakla başlayayım gerisini sonra düşünürüm değil mi? Açtım müziği taktım kulaklığı...
Şipşak bitirdim işlerimi.Artım kendime bir keyif kahvesi hazırlayabilirim.Sıcak kahvemi yudumlarken aklıma gelen fikir beni aydınlattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 10, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AnonimsiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin