Episode fourteen

32 10 2
                                    

Bölüme başlamadan önce kapağı yapmamda yardımcı olan HeaKook97 a çok teşekkür ederim . Ayrıca bölümlerde yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan lsceneryl sana da çok teşekkür ederim ☺️

_____________________________
Sun Hi
Restoranda gelmiştik. Hea Woo ile konuşmam gerekiyordu bu yüzden kapıdan içeri girdikten sonra kızlara lavoboya gideceğimi söyledim. Lavaboya gittiğimde Hea Woo'ya mesaj attım yanıma gelmesi için. Bir kaç dakika sonra gelmişti.

Sun Hi: Hea Woo anlatmak ister misin?
Hafifçe başını salladı ve anlatmaya başladı. Anlatırken gözüm dolmaya başlamıştı bile, niye bu şirkete seçilmişti ki. Ancak bundan sonra nasıl değiştirebilirdik ki şirketimizi. Anlatmayı bitirdiğinde ikimizde ağlıyorduk. Resmen tecavüze uğramıştı. Kardeşimi koruyamamıştım. Ama onun yanında ağlayamazdım. Kendimi zorda olsa toparladım ve Hea Woo'nun yanaklarındaki göz yaşlarını sildim.

Sun Hi: Hea Woo bir tanem ne diyeceğimi bilmiyorum ancak ağlayarak buna bir çözüm bulamayız. O adamın ekmeğine yağ mı süreceksin. O seni ne kadar ezerse sen bir o kadar daha çalışacaksın. Ve emin ol bir gün bu şirketten ayrılacaksın. İşte o zaman bunlara mı ağladım deyip moralini bozmaman için bir daha ağlama. Seni güçsüz görmesin. Görmeyelim.
Hea Woo: Unnie teşekkür ederim.
Sun Hi: Hadi gel gidelim.

Dedim ve çıktım lavabodan. Diğerlerinin yanına gittik ve oturduk. Ancak bir gariplik vardı. Jungkook oturduğumuzdan beri Hea Woo'ya bakıyordu. Aslında herkes ona bakıyordu. Ortamdaki gerginliği dağıtmak için;

Sun Hi: Şarkıyı nasıl buldunuz bence çok güzel oldu.
Yoongi: Bence de çok güzel oldu. Sesler de uyumlu.
Namjoon: Şarkı sözleri güzeldi ancak seslendirdiğinizden ayrı bir şaheser oldu.
Hoseok: Emin olun dansı da çok güzel olacak.
Ho Sook: İlk gösterimiz iple çekiyorum çok güzel olacak.
Jin: Umarım güzel geçer şu 3 hafta
Kyung Mi: Umarım

Yemeği biz gelmeden önce sipariş etmişlerdi demek ki. Çünkü tam konuşma bittiğinde servis açıldı ve yemekler geldi. Ama ben bunu yiyemezdim ki. Benim öğünümde sadece salata vardı. Ancak onlar büyük ihtimalle herkese biftek sipariş etmişlerdi. Ama çok kafama takmadım sonuç olarak hep o pisliğin dediğini mi yapmak zorundaydım. Min Jee oturduğu koltuktan kalktı ve elindeki içi su dolu bardağı kaldıracak;

Min Jee: Bu su dolu bardağı iş birliğimize kaldırıyorum. Dedi.

Bir süredir konuşmalara katılmayan ve yaşama belirtisi göstermeyen maknae line hemen kalktı. Hea Woo'da dahil herkes gülüyordu. Ve herkes mutluydu.


Umarım, umarım hep böyle kalırız .........

...............................................................

Bazı sebeplerden dolayı kısa bir bölüm oldu ancak telefi edeceğim söz veriyorum.

I NEED YOU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin