videos • liskook₂

4

Jungkook'un bakış açısı

"Joonie," Ağaç yaprakları etrafından oynayan bir sincabı kameraya çeken Namjoon'a el sallarken bağırdım.

Etrafına baktı ve beni gördü. Gamzelerini gösterircesine gülümsedi ve gün aniden onun yüzünden parladı. Utanç verici. Vay. Sadece. Utanç verici.

"Hey, ufaklık!" Beni geri selamladı ve telefonunu kapatıp arka cebine koydu.

"Geçen gece oldukça sarhoş olduğunu duydum." Önünde durduğumda konuştu.

"Beni suçlama, Jimin'i suçla," Yanıtlarken ellerimi yukarı kaldırıp omuz silktim. Gözlerini devirdi ve bana, gün içinde takılabilir miyiz diye sordu.

Onayladım. "Tabii."

•••

"Hayat nasıl?" Karşımda kahvesini yudumlarken sordu.

"Um, şirket sabit bir durumda, bu demek oluyor ki kesinlikle harika gidiyor. Kedim Luca, o-"

"Demek istediğim, sen neler yapıyorsun." Kendini düzeltti ve içeceğinden biraz daha yudumladı, "Bilmiyorum."

Bana hüzünlüce gülümsedi ve kafasını salladı, "Her neyse, Seni düğünüme davet et-" Ve onun cümlesini bitirmesine izin vermeden, yarıda kestim.

"Ne?! Hayır!"

"Ne, niye? Ne oldu?" Dehşete düşmüş bir ifadeyle sordu.

"Herkes bu yıl evleniyor, benim dışımda." Diye bağırdım.

"Pekâlâ. Şimdiye kadar bir kız arkadaş bulmalıydın. Senin için bir tane bulmamı ister misin?" Tekrardan kahvesini yudumlarken sordu.

"Hayır." İç çektim.

"Sadece bu seferlik, belki ondan hoşlanabilirsin." Namjoon gözleri büyümüş bir şekilde yalvardı.

Demek istediğim, kim bu yüzü reddedebilir ki? Ama sadece onunla birlikte olmak isterken, kendimi o olmayan biriyle birlikte olmaya zorlayamam. Biliyorum, zaten onun yüzünden çok aptal ve çaresizim.

Yeniden iç çektim. "Pekâlâ."

"Tamam, harika! Mekanı, yeri ve zamanı konuşmak için seni ararım. Her neyse, düğün davetiyem burada," Ayağa kalkarken konuştu ve bana altın-beyaz renklerinde bir zarf verdi.

"Teşekkürler."