Kantinci

54 5 3
                                    

SELAAM.BU BÖLÜM AŞIRI SIKICI OLDU BI BÖLÜMLÜK SABREDIN ARTIK ^^ MULTIMEDIA'DA PEACE VE JORDAN'IN FOTOĞRAFLARI VAAR VE LÜTFEN OKUYANLAR PEACE'IN AĞZINDAN MI YOKSA 3. KIŞIDEN MI OKUMAK ISTEDIKLERINI YAZSIN.IYI OKUMALAAR ^^

Sabaha kadar düşünmenin verdiği yorgunlukla uyuyakalmıştı Peace.Hala gitmesi gereken bir okul ve ne olduğunu bilmediği geçmişiyle zorlanarak kalktı kıvrıldığı yerden.Beli tutulmuş göz şakakları sızlıyordu.Dün olanların rüya olup olmadığı konusunda beyniyle hala savaş halindeydi.Dün yaşadıkları ne kadar saçma gelse de o çocuğun gerçek olduğuna emin gibiydi.

Peki neydi tüm bunlar?Tüm şifacılık saçmalığı?Böyle birş şeyi yıllarca nasıl saklı tutabilmişlerdi?Tüm bunlar beynini kurcalarken sertçe açılan kapıyla dünyaya dönmüştü.Yine karşısında annesinin soğuk ve ona yıllardır hiç samimi gelmeyen yüzü ona kahvaltıya gelmesi için bir şeyler zırvalıyordu.Hep diğer ailelere özenerek yaşamıştı.Hiç öyle bir aileye sahip olamayacagını düşünmek her zaman bir hayal kırıklığı uyandırırdı içinde.Dünki kıyafetlerini çıkarmadığı için üstünü değiştirmeye gerek duymadan derhal aşağıya indi.Kahvaltıda her zamanki gibi soğumuş yumurtası ve çayı onu bekliyordu. "Bugün okula gitmeyeceğim"dedi annesine bakarak. Annesinin kabul etmeyeceğini biliyordu ama bugün hiç okula gidecek havada değildi. "Hayır diye bağırdı nefret ettiği babası. Annesini babasına nazaran daha çok severdi.Çünkü annesinin içinde hala az da olsa ona ait bir sevgi kırıntısının varlığına inanıyordu.Annesi çok arada da olsa gelir ona sarılır onu yüreklendirirdi. Sakince kalktı masadan.Hala dün yaşadıklarının hesabını sormaya cesareti yoktu.Tam kapıdan çıkacakken içinde bir boşluk hisseti.Sanki o boşluk ona git ve hesabını sor diyordu.Ne duruyorsun burda yürüsene diye bagırıyordu içinden bir ses.Çantasını yere atıp koşa koşa mutfağa girdi. "Nesiniz siz?Annem babam mı?Bana yıllardır kendi benliğimden saklayarak yaşattığınız ömrüm hiç mi vicdanınıza ağır gelmedi?" Bağırıyordu Peace.Kendini kaybetmiş gibiyidi.Ne yaptığını bilmiyor sadece bağırıyordu.En sonu da babasının tokadıyla kendine geldi ve ağlayarak kendini dışarı attı.Okulu çok uzak sayılmazdı.Koşmak istiyordu.Biri ona dur diyene kadar koşmak.Çok değer verdiği kendinden bir an için nefret etti. Hala koşuyordu arkadaşı kolundan tutup durdurdu ve sınıfa çıkardı Peace'i.Yavaşça sırasına oturttu.

"Noldu?

"Hiçbir şey"

Hayatta en nefret ettiği cevabı vemişti kız.Elbette bir şey olmuştu ama anlatamazdı işte.

"Ailemle tartıştım sadece"diye yalan söyledi.

Dersler geçmek bilmiyordu.Peace yatışmış düşünmeye başlamıştı.Yanlış yaptığını biliyordu ama hiç pişman değildi.Şuan tek umrunda olan şey kendisiydi.

Tenefüste her sıradan gençkız gibi gibi davranacaktı.Arkadaşlarıyla kantine iniyorlardı.Mutluydu Peace kantinde sıra da yoktu.Canı bir şey çekmiyordu ama onlarla birlikte gidecekti.Kantinciyi görür görmez gözlerine kilitlendi.Tanıdıktı çocuk,sanki daha önce görmüş gibiydi. Onun kim olduğunu farkeder farketmez beyni durdu Peace'in.Bu oydu,dün onu öldürmeyip serbest bırakan çocuk.Ne yani dünki havalı avcı çocuk sabahlariı bir lisede kantincilik mi yapıyordu?Peace istemsizce kahkaha atmaya başladı.Salak gibi gülüyordu.Ağlamak istiyordu ama kahkahasını durduramıyordu.Çocuk onu farkettiği gibi yanına geldi.Hala gülüyordu Peace.Sinirleri bozulmuştu.Çocuk onu konuşmak için kenara çekti.

"Gülmeyi kesmezsen seni hemen burda öldürebilirim farkındasın değil mi?"

Peace susmuş sadece çocuğun yüzüne bakıyordu.Aslında çok sevimli bir tipi vardı.Yüzü kötü adam olmaya yakışmıyordu ama kendisi yakışıyordu.Burnu sanki bir ressamın elinden gibiydi.İnsan eliyle özenle çizilmiş,gerçek olamayacak kadar güzel bir burnu vardı.Kahverengi gözleri her ne kadar sert baksa da içindeki yumuşak kalbini görebiliyordu Peace.

"Ama öldürmeyeceksin.Çünkü öldürülmek için fazla güzelim değil mi?" Diye takıldı.Çocuğun yüzü kızarmış başı öne düşmüştü.

"En ufak ayrıntıyı bile hatırladığına göre benden baya etkilenmiş olmalısın" diye kendini kurtardı çocuk.

"Adım Jordan.Soyadım bende kalsın.Merak etme seni çok iyi tanıyorum.Peace Myers,şifacı,bu yüzyılın barış elçisi."

Kız anlamsızca bakıyordu adının Jordan olduğunu öğrendiği çocuğun yüzüne.

"Merak etme şifacı sana her şeyi anlatacağım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 05, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

THE HEALER(ŞİFACI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin