Mostar - 4

276 39 40
                                    

Bölüm Şarkısı | Kenan Doğulu - Baş
harfi Ben
"Festival gibisin katılmak istiyorum
Önlerden yer kapıp
Gözünü kalbime bekliyorum."

Medya: Ceylin

"Sevmek ne güzel şey lan! Şunlara bak be."

Sodamı pipet yardımıyla köpürterek Tamer'in işaret ettiği yere doğru döndüm. Onlar kavga etmiyor muydu ya? Suratımı buruşturarak tekrardan Tamço'ya döndüm ve pipetimi çıkartarak sodayı ağzına soktum.

"Kanka onlar kavga ediyor, kıskanacaksan düzgün kıskan. Bak mesela ben ve Almanca sınavı falan?"

Tamer ağzına dayadığım sodayı eline alarak geri çekerken gözünü devirdi.

"Sus sen Rahibe Teressa!"

Bu defa göz devirme sırası bendeydi. Somurtarak kollarımı göğsümün altında bağladım.

"Sınav zamanı yapışırsın yanıma ama. Görürüm o zaman seni yiğidim. Nah geçersin Almanca'dan, İngilizce'den."

O da suratını buruşturarak ayaklandı ve yanağımdan makas aldı. Kantinin köşesinde bekleyen Pelin, Tamer'i gördüğü gibi otuz iki diş sırıtırken telefonumu elimde çevirdim. Ve bir sevgili sahnesi daha!

Tamer ve Pelin, en iyi çift özelliklerini göstererek okul bahçesinde el ele yürürken bakışlarımı halısahada oynayan okulun futbol takımına çevirdim. Hepsi taşımsı varlıklardan oluşuyordu. Gözlerimle çocukları en ince ayrıntısına kadar incelerken aynı zamanda isimlerini mırıldanıyordum.

"Mert, Selim, Doğukan, Yağız, Damir, Ke-"

Yüzüme atılan hayatımda aldığım en boktan kokuyu içine hapsetmiş tişört ile yerimde sıçradım.

"Hangi yavşak attı lan bunu? Yemin ederim sıçacağım ağzına!"

"Hem atarlı, hem röntgenci hem de küfürbaz bir dilci. Yeni moda sensin, ha?"

Elimdeki mikroba -tişörte- bir bakış atarak banktan kalktım ve yavaş adımlarla benim iki katım olan çocuğa doğru yürüdüm.

"Sen mi attın bunu?"

Sakince telaffuz ettiğim cümlemle sırıtırken sınırlarımı zorladığının farkında değildi.

"İkinci ve son kez soruyorum,  sen mi attın bunu?"

Uzun parmakları birden elimdeki tişörtü kavrayarak havaya kaldırdığında geri almak için havaya zıpladım.

"İmza da ister misin, küçük aslan?"

İçime dolan öfkeyle büyük bir çığlık kopardım. Okuldaki hocalar dahil herkesin bakışları bana dönerken önümdeki aptal çocuk hâlâ sırıtıyordu.

"Hâlâ etkilenmedim güzellik!"

*

Ceylin'e düşmeyen de ne biliyim... *-*

mostar köprüsü - textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin