📱
Alarmın sesi ile uyandığımda, gülümseyerek gözlerimi araladım ve yan tarafıma baktım. Jin tatlı tatlı uyuyordu. Gülerek, ona biraz daha yaklaştım ve dudağına minik bir öpücük kondurdum..
Geri çekildim ve üzerimdeki yorganı iterek, ayağa kalktım. Jin' in Cuma günü izin günüydü, benim ise Cumartesi ve Pazar...
Kapıyı açarak, lavaboya yöneldim..
...
Ağzıma 1 çatal daha attığımda, merdivenlerden ayak sesleri gelmişti. Jin gözlerini ufalayarak yanıma oturdu ve yanağıma minik bir öpücük kondurarak konuştu.
"Hayatım, bugün eve kaçta geleceksin?"
Tek kaşımı kaldırarak,
"Neden soruyorsun?" dedim..
"Sana yemek yapacağım bebeğim."
"Sen? Hani şu sakar olan, yumurta kırmayı bile beceremeyen, düz yolda düşen, kırmızı bir ışık gördüğünde "Beni almaya geldiler!" Diyerek kendini yere atan-"
"Off, Jisoo..."
Ayağa kalkıp, tekrar merdivenlere yöneldiğinde, gülerek ayağı kalktım ve kolunu tutarak kendime çevirdim. Bana boş boş baktığında, parmak uçlarımda yükseldim ve dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Aradan 1 saniye bile geçmeden ellerini belime koyarak karşılık vermeye başladı. Üzerine yürüyerek, sırtının duvar ile buluşmasını sağladım. Kafasını yan tarafa eğerek, öpüşmemizi 2 katına çıkardı. Ben de kafamı onun ters yönüne doğru eğdiğimde, yerimizi değiştirerek, sırtımı duvarla birleştirdi. Elleri belimden aşağı inmeye başladığında, durmamız gerektiğini anladım ve dudaklarımızı ayırarak konuştum.
"Durmamız gerek Jin.."
"Durmak istemiyorum."
Diyerek, tekrar dudaklarıma yöneldiğinde, elimi dudaklarına bastırdım.
"Saat 19;30' da geleceğim."
Dediğimde, gülerek dudağıma minik bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.
Ben de koşar adımlarla kapıya yönelerek, askılıktan montumu aldım ve ayakkabılarımı giydim. Namjoon da yanıma geldi ve,
"Görüşürüz, hayatım"
Diyerek, kapıyı kapattı. Ben de montumun cebinden arabanın anahtarını çıkardım. Arabanın kilidini açarak, sürücü koltuğuna yerleştim ve okula sürmeye başladım.
...
Yolun yarısına geldiğimde, Instagram' a bakmak için telefonumu aradım. Ama telefon ne cebimde, ne de çantamdaydı...
"Off, tekrar dönmek zorundayım!"
U dönüşü yaptığımda, geldiğim yolu geri dönüyordum.
...
Arabadan indim ve cebimden anahtarımı çıkararak, kapıya yöneldim. Taşlı yollar ben gittikçe bitiyordu.
Sonunda kapıya geldiğimde, sessizce anahtarı kapıya takarak açtım. Jin, uykucu biriydi. Bu yüzden sessiz davranmaya çalıştım.
Merdivenlerden çıktığımda sesler gelmeye başlamıştı.
"Bebeğim, sen gerçek misin?"
"Ah, babacık! Yavaş ol!"
Yatak odasından gelen sesler ile olduğum yerde kaldım. Başım dönmeye başlayınca, merdivenlere tutundum. Merdivenlere yapışan ayaklarıma inat yürüdüm ve kapıyı açtım.
Namjoon bir kızın üstündeydi ve kapıyı açtığımda oluşan ses yüzünden bana dönmüştü ikisi de.
"J-Jin?"
Sonraki Bölüm; Lalisa
Jinsoo seven arkadaşlarınızı etiketler misiniz?)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•°Cúckøld°•
Fanfiction"7 tane aldatılan kadın.. 7 tane aldatan adam... Dünyalar güzeli 7 kadının intikam için yanan bedenlerini, başlarını döndürecek kadar nefreti gün yüzüne çıkıyor. 7 adam ise ölesiye pişman.. Bu 7 kadının intikamı, 7 adam için acı olacak...„ ↪"Jenn...