3.BÖLÜM (HAZAL'DAN)
Hazal ağlıyordu.
Babamla odadan dışarı çıktık.
Gerçekleri bir başkasının ağzından dinlemek ağır gelmişti. Ailemi çok özlüyodum. Onlardan ayrı kalmak benim için en büyük acıydı. Yakup beni kaçırdıktan sonra ölene kadar kurtulabileceğimi sanmıyordum.
Hala o yerden kurtulduğuma inanamıyorum. Nerdeyse 1 yıldır o adamın evindeyim.Bana türlü işkenceler yaparak babamın onunla ilgili gizli belgeleri nereye sakladığını, benim yerini söylememi istiyordu. Yerini bilmediğimi söyledikçe kemerle, sopayla dövüyor o da olmadı adamlarına dövdürüyodu. Son 2 aydır bana vurmuyor morluklarım iyileşince beni satacağını söylüyordu. Ayşegül'ü getirdiklerinde çok üzülmüştüm. Ama o bana abisinin bizi kurtaracağını söyledi. İnanmamıştım ama unuttuğum bir şey vardı, o benim gibi sahipsiz değildi. O içeri girdiğinde ilk başlarda bana zarar verecek diye korkmuştum. Gözleri resmen ateş saçıyordu. Yanındaki adam Ateş abi deyince isminin tam kendisine göre olduğunu düşündüm. Oğuz amcanın oğlu olduğuna hala inanamıyorum.Oğuz amca gittikten sonra içeri Ateş sinirli bir şekilde girdi. Bana bağırarak "birazdan içeri Serkan gelecek onunla defolup benim eve git".dedi Ben de "Sen ne saçmalıyorsun ben başımın çaresine bakarım. Sen yanındaki adamlara emir verebilirsin. Ama ben senin emir erin değilim Ateş bey" "Konuşmayan küçük kız çocuğuna ne oldu? Sesin çok çıkar olmuş. Hazal mısın nesin bende sana meraklı değilim. Babam olmasa seni bende kapıya koymayı bilirim"diye bağırırken içeri adının Serkan olduğunu öğrendiğim adam girdi. "Beni çağırmışsın abi" dedi. Ateş öküzüde(ona öküz dediğimi duysa ağzıma ederde neyse) "Hazalı al benim eve götür" "tamam abi". Serkan la birlikte bardan çıktık. Arabaya binince Ateşin yanında gördüğüm Serkanla, şimdiki Serkan çok farklıydı. Eve gidene kadar çok iyi anlaştık. Çok da iyi birine benziyordu. Eve gelince kapıda beni yaşlı bir kadın bekliyordu. Arabadan inerken Serkanla vedalaştık.Serkan inerken bana bir numara verdi. "Sen iyi bir kıza benziyorsun, bu benim numaram başın derde girerse çekinmeden beni ara. Bu arada Ateş abi kötü birisi değildir. Korkmana gerek yok. Sana zarar vermez". "Sağol Serkan her şey için teşekkür ederim " dedikten sonra arabadan indim. Evin önünde durmuş burda başıma neler geleceğini düşünüyordum, sonuçta sürekli üstüne bela çeken mıknatıs gibiydim mübarek! Kapının önünde ki yaşlı kadın "Kızım geç içeri Ateş bey bana haber verdi, kalacağın odayı göstereyim". "Teşekkür ederim".deyip içeri girdim. Kapıdaki kadının bana gösterdiği odaya geçip duş aldım. Aşağı indiğimde Ateş gelmişti. Yanında sarışın bir boya küpüyle oturuyordu. Beni görünce hiç takmadı. Kızı yemeye pardon dikizlemeye devam ediyordu. Burdan kıskandığım falan anlaşılmasın hem daha adamı göreli 24 saat oldu ne kıskançlığı. Bana sadece iğrenç geldi. Evine misafir almışsın yaptığın hareketlere bak! Dikkatlerini çekmek için öksürdüm yanındaki sarı yelloz "ATEŞ aşkım bu kız kim"dedi. Ateş öküzüde, gerçekten tam bir öküz "temizlik için yeni almışlar. Kalacak yeri olmadığından boş odalardan birinde kalıyor".deyince ben boş boş suratına bakıp ardından hiç bir şey demeden mutfağa ilerledim.Zaten kalacak yerim yoktu. Temizlikçide olsam sorun olmazdı. Kalacak yer ayarlayana kadar kalsam yeterliydi. Evde kimse yoktu. Yarın yine o yaşlı kadın gelirse onunla konuşur bu durumu hallederim. Geri geldiğimde anlayamadığım şekilde Ateş bana bakıyordu. Ben de onun dediğini yapıp "rahatsız ettim, üzgünüm Ateş Bey!!"dedim. Üstüne basa basa. Sonra o da bana ne yapmaya çalışıyor bu kız der gibi baktı. Adam haklı bugün ben senin emir erin değilim de şimdi de öküze, bey de aferin kızım sana.(👏) "önemli değil odana git bizi rahatsız etme".Al işte, neyse ne, ne halt yerlerse yesinler. Hemen gidip yatağıma yattım. Sabah ilk defa bu kadar huzurlu uyuduğumu fark edip hazırlanıp mutfağa indim. İçerde yaşlı teyze kahvaltı hazırlıyodu. "Günaydın ben Hazal" dedim. Gülümseyerek yaşlı kadına "Ben de Emine güzel kızım.Sana da günaydın" yardım etmeme ilk başta karşı çıktı. Ama ısrar edince bişey demedi bende sofraya yardım ettim. "Önemli değil Emine teyze" dedikten sonra "Ben de Mirza bey'i çağırayım." "Mirza kim Emine teyze ben başka kimseyi görmedim." Ateş bey'in asıl ismi deyince şaşırdım. Neden bir insan kendi ismini kullanmaz ki. Acaba mafya olduğundan mı ismini değiştirmiş diye binbir türlü düşününceden ayrılıp ben çağırırım dedim. Yukarı kata çıktım kapıyı çaldım içerden ses gelmiyordu. Kapıyı açmamla Ateşin yani Mirza nın Ateş görünümlü Mirza nın. Tövbe tövbe saçmaladım. Doğan görünümlü şahin gibi tövbest. Ama benim gördüğümü kim görse saçmalardı yani. Ateş banyodan yeni çıkmış. Kaslı vücudunu sergiliyodu.Ben öyle bakakalınca. "Ne oldu ufaklık beğendin galiba"diye sırıtıyodu. Hemen arkamı dönüp "banane be senin vücudundan, ben seni kahvaltıya inmen için çağırmıştım.Hem ben ufaklık falan değilim. 20 yaşındayım ben." "Burdan bakılınca hiç öyle görünmüyor, daha çok çelimsiz ince daha olgunlaşmamıssın gibi gözüküyor."deyince önümü döndüm. Kalçamamı bakıyo bu adam! "Sapık mısın nesin sen ya.!Ben senin evi olmayan mecburen burda kalan temizlikçinim. Görevi mi yapmaya geldim."dedim dün geceye gönderme yaparak. Öküzlerin efendisine. Beyefendi ise anlamazdan gelerek"Ben değişik görev yapan temizlikçilerde gördüm."dedi. Yatağı göstererek. Anında kızarıp, sinirlendim"Neyse ne saçmalamayın lütfen, sizin o işinizi dünkü yelloz yapmıştır. Pardon ya sevgiliniz diyecektim " "kıskandın mı? Ufaklık! Bu arada Simgeye yelloz yakıştırması yapman komiğime gitti. Kızın yellozluk halide yok o bacakların herhangi yellozda olacağını sanmıyorum! " dedi sırıtarak öküz artı sapık be bu adam"Of, ne yaparsanız yapın zıkımlanmak isterseniz de kahvaltınız aşağıda"diyip söylenmeye başladım.Yelloz işte nolcak Oşkom Bo koz kom? Aynı yelloz gibi konuşuyor hem bence öyle güzel bacaklarıda yok yani. ben aşağı inerken kahkaha sesi kulağıma gelmeye başladı. Beni duymuşmuydu yani. Of! Rezillik bananeyse yellozda falan... Bu adam gülebiliyo muydu sahi!Gülümsemesi de ne kadar güzeldi ya o vücut neydi mübarek!. Aman banane elin adamından hem sarı yelloz da var. Sanki olmasa bişey olacağı varda kafayı yedim iyice. Şuan kurtulduğuma sevinmeliyim. Evet, evet! En iyisi öyle yapmak. Aşağıya indiğimde Emine teyze ile bizim için kahvaltıyı mutfağa hazırlamıştık. Ateş beyefendiye ise salona. Tam oturuyodum ki bir öküz böğürmesi duydum sandım. Ama tabiki de bizim öküz. Bende saçmaladım iyice daha kaç gün oldu adamı tanıyalı hemen bizim oldu. Sen adam olmazsın Hazal!! "Efendim Ateş bey!" "Sofraya neden oturmadığını sorabilirmiyim"diye dişlerinin arasından konuştu. Sesinde kinaye vardı. "Biz mutfakta yiy" lafımı bitirmeden "otur" dedi. "Ben içerde yerim. Zaten bana Oğuz amcanın hatrı için katlanıyorsunuz.Hem ben birkaç gün içinde kendime bir ev ayarlarım kimse istemediği biriyle aynı evde kalmak istemez." "Beni bir kez dinle ve şu sofraya otur." deyince oturdum. Tam çayımdan bir yudum almıştım ki Ateş gözlerimin içine bakarak "Kendini Yalçın soyadına hazırlasan iyi olur, 2 gün sonra evleniyoruz." der demez ben ağzımdaki çayı Ateşin yüzüne püskürttüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP🌀
ChickLitKaranlığın, Girdabın adamı Mirza namıdeğer "ATEŞ"... Hiçbir şeyden habersiz masum ve hırçın bir kız" HAZAL"... Bakalım herşeye rağmen aşk kazanabilecek mi? ❤️