Uzun bir süre uzaklaştım senden benden kendimden. Hatta hayallerimden bile. Kurduğum hayaller, hayal ettiğim düşler sanki boğazımı sıkıyor gibi geldiler. Sürekli uyumak ve hiç uyanmamak istediğim oldu. İstemiyorum artık bütün acılara göğüs germeyi. Ödün vermekten vazgeç, iyi olma diye içten içe yön veriyorum duygularıma. Engel olan bir şey var ama. Sadece kendimi düşüneyim derken birden bakıyorum çevremdekileri düşünür oluyorum. Niye böyle oluyor? İnanın bir fikir bile ortaya atamıyorum. Bazen öyle çok ağlıyorum ki akan gözyaşlarımda nefret gözyaşı döküyor gibi hissediyorum. Canımı acıtan ne varsa canı acısın istiyorum. Sonra da "kendine gel insan sevdiği şeylere bu cümleyi kurmaz", deyip irdeliyorum. Günler yıllar geçtikçe kafamın içindeki sesler çoğalıyor kaldıramaz, baş edemez bir hal alıyorum. Sessizleşiyor insan zarar gördükçe. İçine atıyor. Acılar canını yakıyor. Dinmiyor bu yüzden öfke. Kin, nefret, öfke bu duygular olumsuz duygular olarak görüş alanına giriyor insanların değil mi? Aslında bazı öfkeler masum oluyor. Nasıl mı? Kurduğun cümleden, söylediğin sözden pişman olduğun an varya...
İşte o an masum duygularına kavuşuyor insan.
Gözlerinizi açın savrulmaktan geri çekilin. Bir yerlerde hala küçük kalbiyle sizi düşünen, hayallerine dahil eden iyi insanlar var. Kırıp dökmeyin. Sevgiyle yaklaşın. Kötülük düşünmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaller Uğruna
Teen FictionSizin de kendiniz olmanızı istiyorum. Aklınızdakileri uygulamanız için içinizden geçeni yapmanız istiyorum. Biz kendimiz olduğumuz zaman kendi istediklerimizi kendi kararlarımızla yaptığımız sürece mutlu olacağız ve artık mutlu olmak için adım atmam...