"Annecim yıkadım ellerimi." Küçük kız sandalyeye çıkmış büyük bir özenle pasta malzemelerini karıştırma kabına koyan annesine baktı. Eylem henüz dört yaşında ki kızının yanağına büyük bir öpücük bırakıp birlikte pasta yapımına devam ettiler. Zeynep son çileği de koyunca büyük bir sevinçle ellerini çırptı. "Babam sevinir değil mi annecim?" "Evet bebeğim sevinir tabiki." Genç kadın küçük kızını kucağına alıp mutfaktan çıkıp salona gidip tekli koltuğa oturdu. "Baban gelene kadar biraz uyumak ister misin bebeğim?" "Hayır annecim babamı kapıda karşılamak istiyorum." "Pekala o zaman masayı birlikte hazırlayalım mı?" "Eveeet!" Eylem kızının heyecanı karşısında ufak bir kahkaha attı. Fethi operasyona çıkalı 16 gün olmuştu ve Zeynep babasından ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kaldığı için onu çok özlemişti. Fethi'de aynı şekilde karısını ve kızını çok özlemişti.
Tim alaya dönünce ilk önce Erdem Albay ile toplantı yaptıktan sonra dinlenmek için odalarına çekildi. Fethi hızlı bir şekilde duş alıp üzerini giyindi. Alaydan çıkmadan dinlenme odasına uğradı. "Beyler çıkıyorum ben bir durum olursa haber edin." Keşanlı kocaman gülümseyip genç adama döndü, "Yengeme selam söyle Avcı cimcimeyi de öp yerime." Fethi'de gülüp arkadaşlarına veda edip alaydan çıktı. Yolda giderken Eylem için en sevdiği çiçeklerden bir buket aldı, küçük kızı içinde en sevdiği çikolatayı. Nihayet eve vardığında heyecanla zile bastı. Kapının ardında duyduğu küçük ayak sesleri ile kocaman gülümsedi. Kapı açılır açılmaz Zeynep sevinçle babasının kucağına atladı. "Babacııııım çok özledim seniiii." Fethi'de küçük kızını sıkıca sarmış kokusunu içine çekti. Eylem kapı kenarına yaslanıp ikiliyi izledi. Sonunda ayrıldıklarında hep birlikte içeri girdiler. "Hoş geldin sevgilim." Fethi karısına sıkıca sarılıp başını boynuna gömüp ufak bir öpücük bıraktı. "Hoş buldum canım." Fethi Eylem'e çiçeklerini verip küçük kızına da çikolatasını verdi. "Yaaa babacım en sevdiğimi almışsın teşekkürleeer." Zeynep babasına bir kez daha sıkıca sarılıp yanağına bir öpücük bıraktı.
Hep birlikte yemek yedikten sonra Eylem masayı toparlarken, Fethi ve Zeynep'te içeri geçmişti. Eylem mutfaktan Zeynep'e seslenince, küçük kız koşarak mutfağa annesinin yanına gitti. Zeynep hızla salonun ışığını kapatıp mutfağa geri döndü. Çok geçmeden Zeynep önde elinde pasta Eylem'de tam arkasında salona girdiler. Fethi şaşkın bir şekilde ikiliye bakarken küçük kızı kocaman gülümsedi. "İyi ki doğdun babacııım." Fethi, Zeynep'in elinde ki pastanın mumlarını üflerken küçük kızı heyecanla konuştu, "Dilek tut çabuuk." Fethi kocaman gülümseyip içinden en güzel dileğini geçirdi
Birlikte pastalarını yemiş Zeynep'in heyecanlı heyecanlı konuşmalarını dinliyorlardı. Eylem'in dalgın oluşu Fethi'nin dikkatinden kaçmazken bir şey demedi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Zeynep uyumuş, Fethi de kızını odasına götürmüş üzerini değiştirip yatırmıştı. Gece lambasını da açıp odadan çıkıp kendi odalarına gitti. Eylem üzerini değişmiş yatakta dalgınca oturuyordu. Fethi odaya girip kapıyı kapattıktan sonra yatağa ilerleyip oturdu. "Eylem." Genç adamın konuşması ile kadın ona baktı. "Bir sorun mu var canım, dalgınsın?" Genç kadın yerinde rahatsızca kıpırdanıp adama döndü. "Ben sınır dışına gidiyorum bir aylığına. Ajanstan aradılar bölgenin en tecrübeli ve en iyi muhabiri olarak beni seçmişler." Eylem parmakları ile oynarken, Fethi durumdan rahatsız olmuştu ama bir şey söylememişti. "Kızdın biliyorum ama bu benim işim Fethi. Defalarca kez bu konuda tartıştık ama bunu kabullen lütfen. Ben savaş muhabiriyim ve işimi yapmak istiyorum. Zeynep'in doğumu ve büyümesi sürecinde yeterince uzak kaldım işimden şimdi aylar sonra bana bi görev verilmiş ve bunu en iyi şekilde yapmak istiyorum lütfen anla beni." Eylem Fethi'nin elini tutmuş konuşurken sesinin titremesine engel olamadı. "Eylem canım ben sana işini yapma demiyorum ama biliyorsun sınır dışı bu ara karışık. Sana bir şey olacak diye korkuyorum, Zeynep sensiz olmaz olamaz. Bende aynı şekilde sensiz yaşayamam bunu anla." "Biliyorum bende siz olmadan yapamam ama ben bu görevi kabul ettim yarın yola çıkıyorum, belki de son kez birbirimize sarılıp uyuyacağız o yüzden tartışmayalım lütfen." Fethi Eylem'i kendine çekip sıkıca sarıldı, Eylem de kollarını Fethi'nin boynuna sıkıca sardı. "Eğer oradan sağ salim dönmezsen bozuşuruz baş belası." Eylem Fethi'nin dediğine kıkırdayıp konuştu, "Bende seni seviyorum yakışıklı."
Sabah olduğunda Eylem hazırlanmış onu alacak aracı beklerken küçük kızına sarılıp saçlarına öpücükler bıraktı. Sevdiği adama da sıkıca sarılıp dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı. "Zeynep'i merak etme ona çok iyi bakacağım görevde olduğum zamanlarda Nazlı ilgilenir. İşini en iyi şekilde yapıp ailene geri dön Eylem, büyük bir özlemle seni bekleyeceğiz." Eylem'in sağ gözünden bir damla düşerken Fethi hızlıca silip sıkıca sarıldı kadına. Araç geldiğinde Eylem son kez kızına ve sevdiği adama sarılıp araca bindi. Fethi ve Zeynep baş başa kalmış Eylem olmadan geçecek bir ayı düşünüyorlardı.
Eylem gideli 29 gün olmuştu. Her gün sevdiği adam ve kızıyla konuşmasına rağmen çok özlemişti ikisinide. Zeynep'te aynı şekilde annesini çok özlemişti. Dönmesine sadece bir gün kalmıştı. Gece yola çıkacak ve ertesi gün ailesine kavuşacaktı. Fethi'de o sabah operasyona çıkmış Zeynep'i de Nazlı'ya bırakmıştı. Gece karanlığında tim yerlerini almıştı. Çatışma uzun sürmüş tim epey zorlanmıştı. Sonunda yerlerinden çıkıp orta noktada buluştuklarında birkaç silah sesi duydular. Hızlıca oraya koştuklarında iki teröristi etkisiz hale getirdiler. Arabada bulunan iki kişiye temkinli adımlarla yaklaştılar. Keşanlı şoför koltuğundakine baktığında ölmüş olduğunu fark etti. Çaylak yan taraftaki kadının yüzüne ışığı tuttuğunda donup kaldı. "A-Abi." diyebildi sesi titrerken. Keşanlı yanına geldiğinde Eylem'i kanlar içinde görmesiyle bir küfür savurdu ve bağırdı. "Laaaan! Lan Eylemlerin aracına saldırmış şerefsizler." Fethi duyduğu cümle ile hızla araca geldiğinde Eylem'i kucağına alıp yere çöktü. "E-Eylem canım bak bana Eylem lütfen güzelim aç gözlerini yalvarırım aç Eylem. Aşık.. Aşık bir şey yap ne olur bir şey yap. Eylem aç gözünü güzelim ne olur hadi." Fethi ağlarken bir yandan da boğazı delinircesine sevdiği kadına sesleniyordu. Aşık gelip müdahale ettiğinde nabzının zayıf olduğunu ve kanamasının çok fazla olduğunu fark etti. Bölgeye inen helikoptere hızla binip hastaneye gittiler.
Tam 4 saattir ameliyathanenin önünde bekliyordu Fethi. İyi bir haber alabilmek için saatlerdir dua ediyordu. Nihayet doktor çıktığında Fethi hızlıca doktorun dibinde bitmiş iyi bir şey söylemesini bekliyordu. Doktor önce karşısında gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş adama baktı. İçerideki kadını ne kadar çok sevdiğini anlayıp gülümsedi. "Hastanın durumu gayet iyi. Zor bir ameliyat oldu ama annede bebekte direndi ve size geri döndüler. Durumları gayet iyi normal odaya alacağız ve bu gece uyutacağız. Sabah görebilirsiniz. Geçmiş olsun." "Bi-Bir dakika bebek derken?" "Eşiniz 7 haftalık hamile bilmiyor muydunuz?" Fethi şaşkın bir şekilde kafasını hayır anlamında salladı. "Tebrik ederim o zaman, Eylem hanım uyandığında kadın doğum uzmanımız kontrol edecek. Geçmiş olsun tekrar." Doktor giderken Fethi yüzündeki gülümseme ve şaşkınlık ile arkadaşlarına döndü. "Baba oluyorum tekrardan." deyip gülerken hepsiyle tek tek sarılıp Allah'a şükretti sevdiği kadını ve bebeğini ona bağışladığı için.
Sabah olmuş Fethi heyecanla odanın önünde bekliyordu. Hemşire içeriden çıkınca hızla içeri girdi. Eylem uyanmış tavanı izliyordu. "Canım." Eylem duyduğu sesle kafasını adama çevirdi. "Fethi." adamın ismini mırıldandığında Fethi yatağın kenarına oturmuş kadının ellerini tutuyordu. "Çok korktum Eylem. Seni kaybedeceğim diye çok korktum. Kanlar içinde öylece görünce aklımı kaybettim. Şükürler olsun gitmedin benimlesin." Fethi cümlesini bitirdiğinde Eylem konuşmaya başladı. "Ben çok özür dilerim Fethi. Seni dinlemem gerekti gitmemeliydim. Üstelik hamile olduğumu biliyordum. Sana söyleyemedim izin vermezsin diye çok özür dilerim. Bebeğimize bir şey olsaydı asla affetmezdim kendimi. Özür dilerim Fethi." Eylem göz yaşlarını tutamayıp ağlarken Fethi göz yaşlarını sildi. "Bundan sonra hayatımızda mermi sesleri değil bebeğimizin sesi olacak, korkuyla değil huzurla yaşayacağız, kan kokusu değil bebek kokusu olacak. Benim hiçbirinizi kaybetmeye niyetim yok Eylem, bu olay bizim miladımız olacak. Artık sadece ailemiz olacak her şey bitecek ve hayalimizdeki uzun tatile çıkacağız söz veriyorum." Fethi Eylem'in saçlarına bir öpücük bırakıp sıkıca sardı kadının küçük bedenini. Uzun tatillerini düşünüp kadınla birlikte huzurlu bir uykuya daldılar.
Herkese selamlar.
Uzun zamandır bölüm atamadım derslerden dolayı. Boşluk bulmuşken uzun zamandır düşündüğüm kurguyu yazabildim sonunda. Asker&Gazeteci çok özlendi ve böyle bir şey yazdım. Umarım beğenirsiniz. Her şey dahil 1226 kelime.