"Moon hadi oğlum kalk artık. Bu ilişki uzun sürmez baştan söyleyeyim.""Ne saçmalıyorsun yine?"
Hâlâ çok uykum vardı ve bu yıldız delisi kardeşim yine yıldızları incelemek için beni yine erkenden uyandırıyordu. Ve yine saçmalıyordu.
"Yatakla olan ilişkinden bahsediyorum. Başka ne olabilir? Hiçbir kıza yüz vermiyorsun ki."
"Tamam Moag kalktım işte. Kes şu saçmalığı da botlarımı ver."
Kardeşim ve ben her sabah aynı şeyleri yapıyorduk. Beni sabah erkenden uyandırmaya çalışıyordu, kahvaltı için bahçeye çıkıyorduk sonra da mini gemimizle yıldız incelemeye gidiyorduk. Tabi annem ve babam bize hep kızardı. Çok fazla yakıt harcıyorduk. Bana kalsa ben bizim gezegenden başka bir yere gitmem ama Moag yüzünden gidiyorum işte. O mu benden büyük yoksa ben mi ondan büyüğüm anlamıyorum. Benim asıl sözüm geçmesi gerekirken hep o beni peşinden sürüklüyor.
"Hazır mısın?" dedikten sonra motoru çalıştırdı.
"Sence?"
Tabiki de hazır değildim. Hiçbir zaman da olmayacaktım. Yıldız incelemek çok sıkıcı. Zaten 23 yaşındayım, Moag da 15 yaşında diye sadece 2 yakıt kısmı kadar ileri gidebiliyoruz. 25 yaşıma girdiğimde 5 yakıt ksmı kadar gidebileceğiz. 10 yakıt kısmı olduğunu düşünürsek çok az bir mesafe. Eğer daha ileriye gidebilseydik belki bu kadar sıkıcı olmazdı. 5 yıldır sürekli aynı yıldızlara gidip duruyoruz. Eskiden babam bizi götürürdü fakat artık yaşlandı ve bu yüzden çabuk yoruluyor.
Bizim gezegende bir kural var. 13 yaşına giren her yaşayan canlı mini gemi kullanabilir. Tabi yanında 19 yaş ve üstü biri bulunmak şartıyla. Ben daha önce bir kere mini gemi kullanmıştım. Sadece 2 yakıt kısmı ilerleme zorunluluğu olduğu için sıkılıp bırakmıştım. Arada sırada kafa dinlemek için kullanıyordum o kadar.
''Bugün hangi yıldıza gitmeyi düşünüyorsun? NLF-1076 mı TGX-4327 mi? Ya da geçen gün 13. kez gittiğimiz, tavşana benzer yaratığı bulduğumuza mı?''
Evet bazı gezegenlerde ve yıldızlarda hayat vardı. Fakat oralarda insanların yaşaması yasaktı. Sanırım canlıları korumak için böyle bir yasa çıkarmışlar.
''Sence de onlar artık çok sıkıcı değil mi?''
"Lütfen gitmekten vazgeçtiğini söyle."
"Üzgünüm." dedi gülümseyerek.
''Nereye gideceğiz peki?''
Sorum üzerine Moag düşünüyormuş gibi yaptı. Tam söyleyecekti ki durdu. Bir şeyden emin olmak ister gibiydi.
''Bizimkilere söylemek yok, tamam mı?''
Ne karıştırıyordu bu çocuk? Başımızı kesin derde sokacaktı ve eğer yasaları çiğnersek Ölüm Yıldızı'na yollanırdık. Bunun olmasına izin veremem.
''Olmaz.''
Motorları durdurdu. Uzayda öylece kalmıştık. Bunu moralim bozukken ben yapardım. Ama o sinirliyken yapıyordu. Moag sinirlenince kendine hakim olamıyordu ama şimdi bunu umursayamazdım. Ölüm Yıldızı'na sürgün edilmek daha kötüydü. Ogy çiçeği kokusundan bile kötü.
''Ne demek olmaz? Daha neresi olduğunu bile söylemedim!'' Derin bir iç çektikten sonra devam etti. ''Bana başka seçenek bırakmadın abi. Eğer bizimkilere söylersen yıldız tozu içtiğini söylerim.''
Bu çocuk beni tehdit mi ediyordu? İğne vurulması gerekiyordu yoksa kendine hakim olamazdı.
''Bir kere içtim. Zaten kanıtlayamazsın.''
''Emin misin?'' dedikten sonra cebinden hc'yi ( haberleşme cihazı ) çıkarıp ekrana dokundu. Konuştuğumuz her şeyi kaydetmişti.
''Bunu gösterirsen dört yıldız geçişi kadar ceza alırım ama 2 yakıt kısmını geçersek Ölüm Yıldızı'na sürgün ediliriz.''
''Oraya gitmeye korkuyor musun?''
Ciddi olamaz değil mi? '' Bizi oraya mı götürecektin? Sen aklını mı kaçırdın? Seni... Seni...'' Derin bir nefes aldım. Sakinleş Moon, sakinleş... İçimden kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Eğer küfrederken sesimi kaydederse Ölüm Yıldızı'na gidişimiz kesin olur.
Parlak ışıklar dikiz aynasından görülünce Engelleyiciler'in geldiğini anladım. Engelleyiciler insanların yasalara uymasını sağlar. (İnsanların kötü şeyler yapmalarına engel oldukları için Lider onlara öyle dememizi istemişti.)
İyice bize yaklaşınca mini gemimizin yanındaki kodu (her mini gemide vardır) kendi mighc (mini gemiyle haberleşme cihazı) na yazdı ve bizi aradı.
''Bir sorun mu var gençler?''
Moag'dan önce davranıp cevap verdim. ''Gemimizi çalıştıramıyoruz. Lütfen bize yardım eder misiniz?''
Adam biraz düşündükten sonra gemileri birbirine bağlayıp Mifuda'ya doğru gittik. Moag çok sinirliydi ama Engelleyicilerle sorun yaşamak istemiyordu.
Eve geldiğimizde annem yanımızda Engelleyicileri görünce endişelendi. Babama seslendi hemen ve Engelleyicilerle konuştu. Bir sorun olmadığını anlattıktan sonra eve girdik. Bütün gün Moag benimle konuşmadı. Hem bana kızdığı için hem de iğne olup uykusu geldiği için.
İçimden bir ses oraya tekrar gitmeye çalışacağını söylüyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Yıldızı
Science FictionÖlüm Yıldızı evrendeki bir yıldızdır. Ölüm prensesi yaşar burada. Oraya giden herkesi öldüren kötü bir prensestir. İki genç çocuk yaşar bu yıldızı merak eden. Biri fazla umursamaz, korkar çünkü. Diğeri merak eder, gitmek ister oraya. Gider de... İlk...