Giriş
Her sabah olduğu gibi bugün de sağ salim uyandığı için şükretti Rabbine...
Sürekli aynı rüyayı görmek canını Çok sıkar olmuştu son günlerde daha da sık görmeye başlamıştı.
Geceleri rüyasında gördüğü şehir neresiydi, rüya alemi dışında gördüğü şehirlere benzemiyordu, nasıl bir şehirdi burası...
Kimdi arkası dönük olan adam...
Büyülü gibiydi...
Şehir de, Adam' da...
Bu Rüya da gördüğü adam'a dair tek hatırladığı uzun saçlı ve uzun boylu olmasıydı...
Gülce her zaman ki gibi gördüğü rüyasının tesirine dalmış uzun uzun düşünürken , Babasının seslenmesiyle irkilmişti.
Babası Yakup Bey geç kaliyoruz
kızım acele etmen lazım demiş ve üniversiteye doğru yola çıkmışlardı, vardıkların da Gülce geç kalmış olduğu derse yetişmek için koşarak sınıfın yolunu tutmuştu sınıfa girdiğinde arkadaşları her zaman ki gibi dedikodu kazanini kaynatiyordu...Gülce' nin hemen arkasından en yakın arkadaşı Asuman girmiş ve bombelere gelin kankiler demiş ve patlatmıştı bombeyi...
Yeni kalp ve damar cerrahı geliyormuş duyduğuma görede yabanci bir hocaymış kim gördüyse dibi düşmüş.
Gülce her zaman ki vurdum duymazlığıyla ders notlarını gözden geçiriyordu,Asuman; heyy Gülce hanım bugün de formundasın patlattığım bombeyle sağır sultan hazır ola geçti ama sennn yine hangi alemlerdesin...
Asu bulaşma bana çok yorgunum hem birazdan ders başlayacak ona odaklan!
Ve beklenen hoca gelmiş sınıfa girmişti, dedikodu seslerinin birbirine karıştığı, kahkaların hava da uçuştuğu sınıfta , hoca'nin sınıfa girmesiyle yerini bir anda derin bir sessizliğe bırakmıştı...
Herkesin dibi düşmüş kalakalmışlar fısıltılar başlamıştı aralarından biri ohaa bu gerçek olamayacak kadar efso demişti, Gülce bunu duyunca kafasını kaldırıp yeni gelen hoca'ya şöyle bir gözünün ucuyla bakıp bu mu yani bütün milletin dibinin düştüğü o yakışıklı dillerden dile dolaşan hoca !
Allah kimseye her önüne gelen erkeğe asılacak kadar yokluk göstermesin...
Çınar işte benim sevgilim , gözlerinin bir ayarı var her önüne gelene bakmıyor.
Merhaba Arkadaşlar ben ; Şafşavan Calahora Kalp damar cerrahi uzmanıyım bundan sonra derslerinize ben gireceğim...
Sınıftaki kızlar hoca'nın bu kadar yakışıklı oluşunun şokunu daha üzerlerinden atamamışken, isminin büyüsüne kapılmışlardı. Çok farklı gelmişti. Duyanları ister istemez kendine çekiyordu bu isim...
Gülce' yi bile etkisi altina almıştı...
O yakışıklılığına bakmayan kız şimdi bir ismin telaffuz edilişiyle etkilenmişti...Haksız da değillerdi bu ses tonu, bu isim karşısında etkilenmemek mümkün değildi.
Ders bitmiş öğrenciler sınıftan çıkmışlardı.
Gülce dalgın bir şekilde sınıftan çıkarken , Çınar 'da peşinden gitmişti, iyimisin "Canım"demiş sarılmıştı...
Çınar sevgilisine "Canım" diye hitap ediyordu...
Çınarın canım demesi öyle sıradan canım demelere benzemiyordu.
Gülce onun için canından bir parça gibiydi,Yüreğinin derinliklerinden kopup gelen bir sesle "Canım" diyordu...
Koridorda ki pencerenin önünde sarılmış iki sevgili değildi sanki onlar bir bütün olmuş beden gibiydiler...
Şavan Hoca' nın bile dikkatini çekmişti bu iki genç sevgili, çaktırmadan gözünün ucuyla bakmaya devam ederken,Gülce ile göz göze geldiler.
Şavan hoca bakmaya devam etti bakışları tamamen bu çiftin üzerindeydi.
Şavan hoca hipnoz olmuş gibiydi, Gülce' nin gözleri karşısında kaybolmuştu...
Gülce'nin sahipsiz bakışlarının sahibi olmak istemişti o an...
O bakışların sahibi olmak mümkün olamazdı...Gülce ile Çınar'ın aşkı kördüğüm gibiydi...
Şavan hoca yeni evine yerleşmesinin telaşında olduğu sırada telefonu çaldı arayan annesiydi ,nasılsın yavrum yerleştin mi yeni evine?
Iyiyim anneciğim sen nasılsın, yerleşmeye çalışıyorum, güzel oğlum benim sen şimdi yemek yemeği unutmuşundur aç bırakma kendini oralarda ...
Güzel Annem benim ne kadar iyi tanıyorsun beni aklıma bile gelmedi yemek,yemek...
Çok öpüyorum Şavan' ım seni kendine dikkat et.