Aşk Başlangıcı

107 4 0
                                    

Her şeyin başlangıcı bir sürüklenişti aslında.

Bir sosyal bilgiler öğretmeni nasıl olur da sevdirebilirdi ona İnkılap dersini? Hem de bu kadar küçük bir dershanede... Sosyal bilgiler öğretmeni olan Sevcan öğrencilerini çok severdi. Onların beyinlerinin boş bir oda olduğunu düşünür ve bu odaya yeni eşyalar alıp onları yerli yerine koymayı kendine bir görev bilirdi. Evet küçük bir dershaneydi çalıştığı kurum fakat öğrenciler pırlanta gibi efendi,saygılı ve bir o kadar da bilgili çocuklardı. Çok tecrübeli bir öğretmen sayılmazdı fakat mesleğini çok sevdiği her halinden belliydi.

Öge dershanesinin ilk zili çaldı. Sevcan fazlasıyla heyecanlıydı fakat bunu öğrencilerine sezdirmemesi gerekiyordu. Derse girdi, öğrencileriyle tanıştı. Aralarından biri oldukça dikkatini çekmişti Sevcan'ın. Kısa boylu henüz yedinci sınıfa giden; cilveli, kendine güvenen ve samimi tavrıyla tüm dikkatleri üzerine topluyordu adeta, minik kız çocuğu.

Günler ilerledikçe Sevcan bu kız çocuğunun adını hafızasına kaydetmeyi başarmıştı. Elif idi adı. Dersler zorlaşsa da Elif'in başarısı artmaktaydı. Sevcan, Elif'in velisi ile görüşmek istemişti. Bu kadar başarılı ve dikkat çekici bir öğrencinin velisini merak ediyordu. Ertesi gün Elif'in annesi gelmişti dershaneye. Kadıncağız merak içinde Sevcan öğretmeni arıyordu katlarda. Sonunda bulabilmişti aradığını. "Merhaba, hoca hanım ben Elif'in annesi Emel Kazan."

Sevcan merakını gidermişti. Emel hanım da kızı gibi kısa boylu bir bayandı. Sevimli bir görünüşü vardı.

Sevcan öğretmen ile Elif arasındaki samimiyet günden güne artmaktaydı. Elif hiç sevmediği ve bir o kadar da anlamadığı İnkılap dersini bu hocadan çok iyi anlıyordu. Sevcan öğretmeni sevdiği için derse olan ilgisi de artmıştı. Onun derslerine hep hazırlanarak geliyordu. Sevcan öğretmen bu durumun farkındaydı ve açıkçası çok hoşuna gidiyordu.

Bir süre geçtikten sonra Elif ve ailesi, Sevcan öğretmeni evlerine çay içmeye çağırmıştı. Sevcan öğretmen git gide bu ailenin bir kızı haline gelmeye başlamıştı. Elif'in ise hem öğretmeniydi hem de ablası olmuştu.

Bu samimi ortamın getirdiği bir sorumluluk da vardı tabii. Elif'in sırları gibi. Elif artık her derdini Sevcan öğretmene anlatır olmuştu. Ailesine bile söylemekten çekindiği bir konuyu ilk kez birine anlatmaya başlamıştı.

Her genç kızın olduğu gibi Elif'in de bir aşk hayatı vardı. Tam genç kız olmaya başladığı bu dönemde ilk aşkını yaşamıştı.

Dershanede aynı sınıfta okuduğu esmer, kendisi gibi minyon tipli bir çocuk vardı. Ayberk Elif'in cep numarasını istiyordu. Elif hemen numarasını verdi Ayberk'e.

Eve gittiklerinde mesajlaşmaya başlamışlardı bile. Elif'in ise sürekli kontörü bitiyordu. Her gün 20 lira yüklüyordu telefonuna bu böyle üç gün sürdü. Elif üçüncü günün sonunda Ayberk'ten sms paketi denilen bir şeyin olduğunu ve bunun çok avantajlı olduğunu öğrendi. Halbuki Elif nereden bilebilirdi ki sms paketi diye bir şeyin olduğunu, telefonunu henüz ilk kez biriyle mesajlaşmak için kullanıyordu.

Yaklaşık beş gün böyle konuşmaya devam ettiler. Beşinci günün sonuna doğru Ayberk, Elif'e olan hislerini anlatmaya karar vermişti. Tüm cesaretini toplayarak ona bir mesaj yazdı.

"Elif, seninle ilk zamanlar amacım yalnızca arkadaş olmaktı ama seninle konuşmak beni fazlasıyla heyecanlandırıyor ve ben arkadaş olarak devam etmek istemiyorum. Yalnızca beni sevmeni istiyorum senden. Çünkü ben seni çok seviyorum..."

Elif bu mesajı okuyup uzun bir süre düşünmüştü. Ne yazacağına bir türlü karar verememişti. Evet Ayberk'e karşı bir şeyler hissediyordu ama bunun tam anlamıyla sevgi olduğundan emin değildi. Küçük yaşına rağmen hayaller kurmaya başlamıştı bile, geleceğe dair. Elindeki telefon yeniden titredi. Yeni bir mesaj...

"Elif, eğer istemiyorsan sorun değil benim için. Bir daha konuşmayabiliriz!"

Elif bu mesajı okuduktan sonra içinde bir burukluk hissetmişti. En azından denemeye değerdi. Hem bu ilk ilişkisi olacaktı. Heyecan verici bir durumdu. Ve bir süre bu şekilde düşündükten sonra telefonun kilidini açtı. Gelen kutusuna girip en son gelen mesaja baktı. Tekrar okumaya başladı. Okudukça içinde oluşan bu değişik hissi daha önce hiç hissetmediğini fark etti.

"Ayberk, beni yanlış anladın. Ben yalnızca düşünüyordum. Ve fark ettim ki ben de sana karşı bir şeyler hissediyorum."

EVET, EVET! ONDAN HOŞLANIYORDU! Ve bunu kendine bile itiraf etmekten çekiniyordu.

Aşka Dair İlk AdımlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin