Havaya girmek istiyorsanız falan, biodaki şarkıyla okuyun.
Şarkı; Spooky black- welcome to the hell zone
Ve yorumlarınız acayip hoş amk sksjalsjalxm
Yıl: 2019
Saat: 00:59
Taehyung bedenine temas eden soğuğa aldırmadan, önündeki malzemelere bakıyor, korkmadan edemiyordu. Bunları alırsa bile nasıl kullanacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Peşindeki katil fazlasıyla güçlü ve bilgiliydi. Onunla başa çıkması bile imkânsızın ötesiydi.
'Öleceksem bile, karşı koyarak ölmeyi yeğlerim' diye düşünerek dün her an bedenine saplanacak olan siyah çakıyı aldı. Çakının kulbu ve keskin yeri tamamen siyahtı. Sadece kulbunda beyaz ve küçük bir işleme vardı. Tavşan kafası işlemesi.
Taehyung gördüğü tavşan kafasıyla aklına ormanda gördüğü beyaz tavşan gelmişti. Korkusuz ve ürkütücü tavşan.
"Tesadüf" demişti Taehyung çakıyı cebine koyarken. "Hepsi tesadüf" Aksini düşünmek bile istemiyordu.Tahta tezgahı iyice süzerek, gözüne kestirdiği uzun törpüyü de alarak diğer cebine yerleştirdi. Uzun zamandır ışığı için telefon tuttuğu eli uyuşmuş gibiydi.
Bakışlarını yukarı çıkararak dolaplara bakındı. Boyu yetişemeyecek kadar yukardaydılar. Bu sefer arkasını dönerek etrafa bakındığında, gördüğü tek şey arkasındaki solgun krem renkli dolaptı.
Kaşlarını çatarak dolaba doğru ilerledi. İki tane küçük ve siyah kulbu hariç hiçbir şeyi yoktu. Ellerini iki kulba atarak yavaşça kendisine doğru çekti. Elleri isteği dışı titriyor, bunu durduramıyordu.
Dolabın kapağını yavaşça açarak baskın küf kokusunun burnuna dolmasına izin verdi. İçerisi karanlıktan dolayı siyah olan dolapta, balta hariç hiçbir şey yoktu. Taehyung gördüğü şeyle kaşlarını çattı. Peşindeki adamın ne çok silahı vardı öyle?
Yavaşça baltaya uzanarak tahta kulbundan tutmuş ve kendisine çekmişti. Maksatı neydi bilmiyordu, ancak sadece iç sesini dinliyordu. Baltayı dolaptan çıkararak ucunu yukarı kaldırdı. İyice süzdüğünde, baltanın keskin uç kısmındaki kırmızı lekeler dikkatini çekti. Gözleri aşağı kaydığında, kulbun aşağı kısmında yazan 'J.K' yazısı hemen gözlerine ilişmişti. Bunun anlamını düşünecek zamanı bile yoktu, bu yüzden baltadan gelen kötü kokuyla anında burnunu kırıştırarak baltayı yere koydu.
Kurumuş kan ve paslı metal kokusunun karışımı anında ortamı sarmıştı. Daha fazla bilgi edinmek için telefonun flaşını etrafa tuttu. Lâkin, az önce içeriye girdiği kapının tok sesiyle nutku tutulmuştu. Kapının yeniden kapanma sesiyle Taehyung bedeninin karıncalanışını, soğuk ter dökerken hissediyordu.
Ani ve yavaş olmaya gayret ettiği hareketlerle, baltayı alarak dolaba koymuş, kendisi de sessizce dolaba girmişti. Dolabın kapaklarını yavaşça kapatarak, dolabın içindeki kötü kokuyla baş başa kalmıştı. Telefonun flaşını kapatarak kucağına koydu. Bulunduğu ortam kapakların arasından sızan hafif ışıkla aydınlanıyordu. Gözleri karanlığa alıştığı için artık etrafı aydınca görebiliyordu.
İçerdeki iğrenç kokuyu çekmemek için eliyle burnunu kapatarak bekledi. İçerde ses yoktu. Sadece kendi avcuna verdiği nefes sesi haricinde hiçbir şey duyamıyordu. Gözlerini kapatarak kafasını arkaya yasladı. Kalbi göğüs kafesini deşecek gibi hissediyordu, ve peşindeki adamın bile imkânsız da olsa onun kalp atışı sesini duyacağından korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Snowman ♰ [tk] ✔
FanfictionKiller!; au ❝ "Benim cehennemime gelen, benim elimle Tanrı'nın cehennemine gider." ❞ [ Mini fic ] Jo Nesbø'nun "The Snowman" isimli thrillerinden esinlenilmiştir.