Sadece sen ve ben

2. Dershane Günü

2. Aynı dershane
Yemek yemeğe başladığımızda bende ki tuhaflığı var edip "Azra neyin var ,ne oldu ?" diye sordu. Mecburen anlatacaktım. "Ya kanka bugün dönen kapıdan geçerken biriyle karşılaştım. Selvi boylu, sarı saçlı ve renkli gözlüydü çocuk aşırı derecede yakışıklıydı. Ve az önce onu bir kızla gördüm." Bunları nasıl utanarak söyledim anlatamam belki ama utandığım  belli oluyordu kırmızı yanaklarımdan ve ellerimden. " Vay vay kankama bak be,her şey tamamda üzgün olmanın sebebini anlayamadım." Bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum,direkt ağzıma geleni söylemeye başladım. "Ben galiba onu fazla beğendim ve kızla görünce üzüldüm." ağzımdan çıkan söze ben bile inanamadım ben bunu nasıl dedim. Buse'nin   "Bu sadece beğenmekle kalmamış, sen bu çocuktan hoşlanıyorsunda." Şok oldum ne diyeceğimi bilemedim. Ağzımdan "Sanırım, bu konuyu kapatsak iyi olur" bu kelimeler döküldü. Buse zaten üstelemezdi direkt kapattık. 1-2  saat Alışveriş merkezinde gezdikten sonra Eve gitmeye karar gerip Buse'nin yanından ayrıldım.Yarın  dershanemin ilk günüydü  ve ne olacağını acayip derece de merak ediyordum. Akşam yemeğinden sonra odama dinlenmeye gittim. Stefan Zweig'ın "bir çöküşün öyküsü" kitabının bitmesine çok az bir sayfa kalmıştı onu bitirmeye karar verdim. Sabah kalktığımda aynadaki tipimi görür görmez ayağa kalktım gene kitap okurken uyuyakalmışım.Hemen hazırlanmam gerekti annemin "Azra dershaneye gitmeyi düşünmüyor musun?" diye bağırdığında 2 dakikaya hazırlanmıştım. Aşağıya indiğimde annemin benim için yaptığı sandviçi kaptığım gibi annemi öptüm ve evden çıktım. Dershaneye geldiğimde, hangi sınıfta ders yapacağım konusunda bir fikrim yoktu bu yüzden danışmaya sormaya karar verdim. ÖSYM\A kısmını bulmam gerektiğini söyledi. Tabii ki de bulamadım yaklaşık 3 kez tur attıktan sonra gelen anonsla irkildim "Herkes bulunduğu sınıfa girsin ders başlayacak" aha şimdi gerçekten sıçtım. Arkamda"kız" diye biri seslendiğinde birden döndüm ve olduğum yerde kalakaldım çünkü o dünkü çocuktu  "E-efendim" dedim. O da " Yenisin galiba"dedi. Kafamı salladım sınıfımı sorduğunda cevap verdim ve aynı sınıfta olduğumuzu söyledi. Ben şok, ben iflas. Sınıfa girdiğimizde "İstersen yanıma oturtabilirsin" dedi. Kafamı salladım. Sınıfa geldiğimizde hoca da oturmuş yoklama alıyordu. Yoklama sayesinde adının Mert olduğunu öğrendim. Ders boyunca ağzımı açmadım o da açmadı,ben onunla deli gibi konuşmak istiyordum vee gençlerin kurtuluşu olan zil çaldı. Hiç beklemediğim bir anda bana "Benimle kantine gelmek ister misin ?" dedi. Ne diyeceğimi bilmiyorum  ama kabul etmek benim için bir şans olabilir. "Tamam,olur." dedim. Beni kantinde bir masaya oturtu ve bir şeyler almaya gitti. Yanıma en sevdiğim şey olan çubuk krakerle geldi meğersem onun da en sevdiği şey çubuk kraker ve makarnaymış klasik öğrenci stili işte. "Ee birbirimizi tanıyalım mı?" diye sordu bende "olur tanıyalım" dedim. Sonra bana "seni daha önce gördüm mü ?"diye sordu. Ne diyecektim şimdi?
_______________________________________