Dışarı çıkmak istemiyordum aslında ama emreye bunu söylemem imkansızdı.Süper bi ikna gücüne sahip olduğu için hiç bozuntuya vermeden teklifini kabul ettim.Siyah elbisemi üstüme geçirdim saçımı da maşa yaparak biraz şekillendirdim.Yüzüme renk gelmesi için biraz makyaj yaptım.Nereye gideceğimiz konusunda en ufak bi fikrim bile yoktu.Büyük ihtimal yemeğe giderdik.Her zaman olduğu gibi.
Zilin çalmasıyla kapıya yöneldim gelen Emreydi.''Hoşgeldin'' diyerek burnunu sıktım.Bundan hiç hoşlanmazdı ama ben onu sinir etmeyi severdim.Emre beni baştan aşağı süzerek ''böyle mi geliceksin''diyerek suratını büzdü.''elbiseyi mi beğenmedin yoksa çıkarayım hemen''dedim.Gülerek ''elbisen iyi ama boyu için aynı şeyi söyleyemicem''dedi.''Erkeklerin sana bakması hoşuma gitmiyor sadece'' diyerek elleriyle saçlarını karıştırdı.Emre daha önce böyle davranmazdı.Tamam kıskanç biriydi ama daha farklı gelmeye başladı bana bu tavrı.Her ne kadar şaşırsamda Emrenin böyle demesi üzerine kıyafetimi değiştirdim.Arabaya bindiğimizde Emreye nereye gideceğimizi sordum.''Olmaz sürpriz'' diyerek beni susturdu.Bende itiraz etmeden yol boyunca camdan dışarı baktım.
Deniz kenarında bi yere gelmiştik.Emre arabayı durdurdu.''geldik''diyerek sıcak bi gülümseme belirdi suratında.Ne olduğunu anlayamıyordum bi türlü neden böyle bi yerdeydik.Etrafta çok az insan vardı.Arabadan indikten sonra Emre''beni takip et'' diyerek yürümeye başladı.Çalıkları geçince etrafı papatyalarla süslenmiş bi masa vardı.Fenerlerle ışıklandırılmıştı her yer.Elini uzatarak oturmama yardımcı oldu.Hala şaşkındım.''Emre neler oluyor artık söyler misin.''
''Özgü biliyorum tüm bunlar sana aşırı saçma geliyor ama beni dinle.Hiçbir zaman seni arkadaşım olarak görmedim.Benim için hep farklıydın.Asiliğin.Umursamazlığın.Herşeyin hoşuma gidiyordu.Mutlu olabiliriz lütfen bana güven sadece''dedi.Tüm bunlar beni öylesine şaşırttı ki tepki vermem biraz zaman aldı.''Emre cidden sana güvenmiştim ben.Bu yaptığın o kadar iğrenç ki burda durmam bile hata.''diyerek hızlı adımlarla yürüdüm.Emre peşimden ''beni dinle lütfen''diyerek yürüyordu.Adımlarımı hızlandırdım birden bileğimde hissettiğim acıyla durdum.''Gidemezsin beni bırakamazsın Özgü.''
''Canımı acıtıyosun bırak kolumu''Etrafta kimse yoktu Emre beni oldukça korkutuyordu ne olmuştu bu çocuğa böyle kendimi oldukça berbat hissediyordum.Kolumun acısı arttıkça gözümden yaşlar akmaya başladı.''Ağlama lütfen sadece beni dinlemeni istiyorum.''
''Kapa çeneni yüzünü bile görmek istemiyorum'' diyerek bacağına tekme atarak yere yığılmasını sağladım.Emre ''benim olacaksın'' diye yerde inlerken koşmaya devam ediyordum hava kararmıştı önümü görmem epey zorlaşmıştı.Ayağımın taşa takılmasıyla yere düştüm gözlerim yavaşça kapanmıştı.
Gözlerimi açtığımda tanımadığım bi yerde olduğumu farkettim.Kalkmak için hareket etmek istediysemde bu pek mümkün olmadı kafamda bi ağrı vardı.Kafamı tuttuğumda sargı bezi olduğunu gördüm.Eşyalarım yerdeydi üstümde başkasının eşyası vardı.''Kimse yok mu''diye bağırdım.Ama ses veren olmadı.Camdan dışarı bakmak için yavaşça yattığım yerden kalktım.Dışarı baktığımda gördüğüm manzara kahvaltı sofrası ve büyük bi havuzdu.Nerde olduğumu hala anlayabilmiş değildim.Koridora doğru yürürken önüme bi hizmetçi çıktı''Kahvaltınız bahçede Özgü Hanım '' dedi.Adımı nerden biliyordu ki buraya nasıl geldim bu insanlar kim kafamda tüm bunların cevabını düşünürken merdivenlerden inmeye başladım.Ev oldukça sessizdi.Salondaki eşyalar ve büyük kütüphane oldukça dikkat çekiciydi.Kahvaltı masasına ilerlerken iki kişilik servis açıldığını gördüm.Ama etrafta benden başka kimse yoktu.Acıktığım için bi süre bunları düşünmemeye karar verdim.İştahla hepsini yerken masadanın üstündeki kağıt dikkatimi çekti.Kağıtta''kahvaltını yap.,laçlarını almayı unutma''yazıyordu.Cidden ne olduğu konusunda ufak bi fikrim yoktu.Hizmetçi yanıma gelerek ''istediğiniz herhangi bir şey var mıydı Özgü Hanım'' dedi.''Beni nerden tanıyosunuz,nerdeyim ben böyle''diyerek kızın suratında anlamsız bi ifade oluştu.''Size bu konu hakkında bilgi veremem beyfendinin kesin talimatı var.'' diyerek yanımdan uzaklaştı.
Masadan kalkarak odaya çıkıp üstümü değiştirdim.Telefonumu elime aldığımda sarjımın bitmiş olduğunu gördüm.Kahretsin dedim kısık bi sesle.Kapının tıkladığını duyunca ''girin'' dedim.Az önceki hizmetçi ''efendim ilaçlarınızı unuttunuz'' dedi.Tereddüt etsemde ilaçları içtim.''araba sizi eve bırakmak için hazır.dışarıda bekliyor.''diyerek odadan çıktı.Dışarıya çıktığımda Siyah bi jeepin beni bekledğini gördüm şoför ''buyrun özgü hanım.'' dedi.Arabaya bindiğimde içeride birinin olmasını umut ediyordum ama kimse yoktu.Şoförede ''beni nerden tanıdığınızı söyler misiniz.''Şoför aynadan bana bakarak''Bana verilen talimat sizi evinize bırakmam onun dışında bir bilgim yok.''dedi.
Evimi bile biliyorlardı.Cidden çıldırmak üzereydim.Apartmanın önüne geldiğimde aklıma Emre gelmişti.Acaba nasıldı ona biraz sert davrandığımı düşündüm ama tüm bu olanlar beni öyle sarsmıştı ki daha fazla kötü hissetmemek adına apartman kapısını açarak içeri girdim.