Okula vardığımda saat çoktan 8:15 olmuştu, yani 15 dakika geç kalmıştım. Bisikletimi bıraktıktan sonra sınıfa doğru koşmaya başladım. Sınıfa ulaştığımda kapıyı tıklattım ve içeri girdim. Öğretmen bana kocaman gözlerle baktı. Hızlıca yerime geçtim. En arka sırada , en sevdiğim arkadaşım "Ethel Schulz"ün yanında oturuyordum. Ethel fısıltıyla:
-Nerde kaldın? Neredeyse sınav başlayacaktı.
-Geldim ya işte.
Tam o sırada matematik öğretmenimiz Bayan Natja:
- Bayan Hochsenkeit, hem geç kalıyorsunuz hemde dersimde konuşarak arkadaşlarınızı rahatsız ediyorsunuz. Ailenizin yanıma uğraması çok iyi olur. Ben şaşkınlıkla:
-Pe..peki Bayan Natja, dedikten sonra hışımla çantamdan kalem kutumu çıkarıp sınav kağıdını beklemeye başladım. Bayan Natja bana doğru yaklaşarak:
-Siz, bayan Hochsenkeit ve bayan Schulz, sınav dolayısıyla yerlerinizi değiştirmeyi düşünüyorum. Ethel ,siz cam kenarındaki teklilere geçin. Bayan Hochsenkeit, olduğunuz yerde kalabilirsiniz. Ethel sinirle çantasını kapıp öğretmenin belirttiği yere geçti. Öğretmen:
- Yerler de hazır olduğuna göre sınava başlayabiliriz. Ulrich Becker, kağıtları dağıtır mısın?
Sınav kağıdımı aldığımda, soruların hayatımda hiç görmediğim türden olduğunu fark ettim. Bayan Natja yere düşürdüğü kalemini almak için eğilmişken fırsattan istifade önümdeki sırada oturan Ulrich'e fısıldadım:
- Karekökleri işlemiş miydik? Ulrich:
- Sen derste uyuyor musun canım? Tam o sırada Bayan Natja Ulrich'i fark etti: "Ulrich Becker! Derste kopya çekmeye utanmıyor musunuz! Çabuk benimle gelin, dedi. O an donup kaldığımdan hiç bir şey diyemedim. Böyle suçlu olduğumu bildiğim anlarda donup kalırım, kıpırdayamam bile. Bayan Natja Ulrich'in kem küm etmesini takmadı bile..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Almanya Mı Dediniz?
Novela JuvenilAlmanya...Doğduğum ,tüm arkadaşlarımı,dostlarımı kazandığım, eğlendiğim ve en önemlisi büyüdüğüm ülke. Peki akrabalarım? Onlar bunu kabul edebiliyorlar mı acaba?...