Seulgi hızlı adımlarla hem yakın arkadaşı hem de patronu olan Wendy'nin odasına ulaşmak için zor da olsa koridorda sağa sola doğru koşuşturan bir yığın insanın arasından sıyrılmaya çalıştı. İşte bu yüzden dört duvar arasında çalışmayı tercih etmiyorum diye kendi kendine söylenerek işaret parmağı ile patronun cam kapısını tıklatıp geri dönüş beklemeden odaya girdi.
"Wendy şu andan itibaren bana dış çekim işlerini verirsen sevinirim çünkü ben artık," derin bir nefes alıp eliyle kapıyı gösterdi "bu kargaşaya dayanamıyorum" dedi ve ciğerlerine aldığı nefesi verdi.
Wendy burnun ucunda duran siyah oval gözlüğünü çıkarıp üzeri renkli renkli dosyalar ve beyaz kağıtlarla kaplı olan masaya koydu ve sırıtarak en yakın arkadaşına bakmaya başladı.
"Patronun ile ukala ukala konuşmaya nasıl cüret edersin, Kang Seulgi? Senin karşında yakın arkadaşın yok," dedi. İki kadın da gülmemek için dudaklarını ısırıp kısık gözlerle birbirlerine bakıyordu ama bu durumu ilk bozan kişi Seulgi oldu. O kadar gülmüştü ki bir an dengesini kaybedip öne doğru savruldu.
Seulgi olası bir savrulma riskine karşı kendini Wendy'nin masasının önündeki krem rengi koltuklara attı. "Wannie ben ciddiyim. Lütfen bana dış çekim ver," dedi başını sağ omuzuna yasladı ve masum masum yakın arkadaşına baktı. "Ne kadar şanslısın ki az önce SM Entertainment'ın yeni başkanı olan Bay Kim ile konuştum. Kendisi benden şirketine bağlı bir oyuncu ile yeni çıkan filmi hakkında röportaj ve fotoğraf çekimi yapmamı istedi," dedi. "Eğer sen de istersen fotoğrafları sen çekebilirsin."
Fotoğrafçı olan biraz düşünmek için bakışlarını yakın arkadaşından çekip dergilerin kapaklarının asılı olduğu duvara odakladı. "Peki bu bahsi geçen yeni başkan oyuncunun kim olduğunu da söyledi mi bari?" Wendy oturduğu yerden kalktı ve ofisinde dolanmaya başladı. "Kore'nin en ünlü ve en güzel kadını olan Bae Irene ile çalışacaksın... Tabii eğer istersen," dedi. "Bay Kim, röportajın daha inandırıcı olmasını istediği için bizden 3 hafta boyunca Irene ile bolca vakit geçirmemizi istedi."
Seulgi, Bae Irene ile 3 hafta vakit geçireceğini öğrendiğinde gözleri fal taşı gibi açıldı ve neredeyse boğuluyormuş gibi hissetti. "Wendy sen ciddi misin? Tabii ki de bu işi isterdim," dedi gülerek. Wendy arkadaşının bu hali ile dalga geçmek için "Bakıyorum da Bayan Bae'nin adını duyunca hemen kabul ettin," dedi kaşlarını yukarı aşağı oynatarak.
İşittiği cümle karşısında göz deviren Seulgi omuz silkmekle yetindi. "Peki bu vakit geçirme işini nerede yapacağız. Dış çekim için anlaşmıştık unutma." Wendy derin bir nefes aldıktan sonra ellerini beline koydu ve Seulgi'ye bakmaya başladı. "Jeju Adası diye düşünüyorum. Biliyorsun Park ailesinin orada bir oteli var. Sen, Joy ve Bayan Bae oraya gidebilirsiniz," dedi.
"Tamam ama kız arkadaşını başıma koruma diye mi veriyorsun?" diye sorup homurdandı. "Seulgi, o sahip olduğumuz en iyi muhabir. Hem bu aralar ailesini özlediğini söyleyip duruyordu. Bundan daha iyi bir fırsat olamaz," dedi ve Seulgi'ye göz kırptı.