Hemşire, Angel'ın elini sargı beziyle sararken Victoria ve ben de bacaklarıma yapışan beyaz deri koltukta oturuyorduk.
Bu hafta 3. olmuştu revire gelişimiz. Tina ve tayfasından kurtulamıyorduk ve bu çok fazla olmaya başlamıştı. Angel, yemeğini almış yanımıza gelirken Tina ona çelme takmıştı. Angel buna sinirlenerek yerden kalktı ve ona tokat attı. Tina da buna karşılık Angel'ın eline çatal saplamıştı ve şimdi revirdeydik.
"Tamam tatlım. Pansuman için 2 gün sonra tekrar beklerim şimdi çıkabilirsiniz" dedi hemşire. Üçümüzde teşekkür edip revirden çıktık ve üçümüzün kaldığı odaya doğru ilerledik. "O, aptal kız bir gün bunun bedelini ödeyecek" diye söyleniyordu Angel. Victoria "19 yaşına bastığımız ilk gün buradan çıkacağız ve bir daha bizi kimsenin ezmeyeceğine dair kendinize söz verin" dedi ve kolunu öne doğru uzattı ellerimizi onunkinin üstüne koymamızı bekler şekilde. Angel yaralı olmayan elini koydu ve bir kaç saniye benim de koymamı bekledikten sonra bana bakıp "Raven?" dediler. Gülüp elimi ellerinin üstüne koydum ve "söz" dedim. Odaya girdiğimiz an kendimi yatağa bıraktım. Angel uyuyacağını, Victoria ise çizim yapacağını söylemişti. Ben de yatağımda öylece uzanıp tavana baktım ve düşünmeye başladım.
Böyle zamanlarda kendimi sorgulardım. Düşünüyordum belki de babam, annemi aldatmasaydı annem intihar etmezdi ve ben de burada olmazdım. Annemin intihar edişini izlemiştim ve hiçbir şey yapamamıştım kendimden nefret ediyorum. Bıçağı itseydim ben ölücektim ama bunu yapmadığım için çok pişmanım.
Çünkü annemin eksikliğini fazlasıyla hissediyorum.
Büyüdükçe artıyor bu eksiklik hissi. Büyümek istemiyordum bu nedenle ama bunu durdurmak da mümkün değil. Neyse ki hayatımda çok sevdiğim iki insan var. Onlar benim için mükemmeller çünkü yanımda oldular ve hep desteklediler. En boktan işte bile desteklediler. Ne olursa olsun onları bırakmayacak ve bu iğrenç yerden kurtaracaktım.
Lanet olsun gözlerim dolmuştu.
Bir kaç damla göz yaşı düştüğünde onları silip burnumu çektim. Victoria, anlamış olmalı ki sordu "Raven, ağlıyor musun sen?" dedi. Arkamı ona dönecek şekilde yatıp "hayır" dedim ama sesim öyle demiyordu. Ayak sesleri duyduğumda Victoria'nın masadan kalkıp buraya geldiğini anladım. Sonra yatağıma oturduğunu anladım. O'na dönüp gözlerine baktım.
"Ağlamadığına emin miyiz?" diye sordu. Onaylar şekilde başımı salladım. Victoria elini alnıma ve yanaklarıma dokundurarak "ateşin mi var ?" dedi. O'nun bu anne gibi olan davranışlarını seviyordum. Annelerin nasıl davrandığını bildiğimden değil ama annem olsa bana da böyle davranırdı harhalde. "Bilmiyorum ama iyiyim. Sıcaktandır herhalde" dedim. "Kasım ayındayız Raven. Ağladığını biliyorum ve bize belli etmemek için kendini kasınca sıcaklamışsın" dedi. Beni anlıyorlardı onlardan bir şey saklamam mümkün değildi. Yine gözlerimi doldurdun Victoria. Doğrulup ona sıkıca sarıldım ve sordum "saçlarımla oynayıp beni uyutur musun Victoria ?" dedim.
O da onaylar şekilde başını salladıktan sonra başımı yastığıma koyup gözlerimi kapattım. En son Victoria'nın saçlarımla oynadığını hatırlıyorum sonrasında da uyumuştum.
1 hafta sonra
Angel'ın sesiyle gözlerimi açtım "Raven,Raven uyan. Eğer kalkıp giyinmezsen Russel buraya gelicek ve pijamalarınla aşağıya inmek zorunda kalıcaksın" diyordu. Ellerimi teslim olur gibi kaldırıp "tamam,tamam uyandım" dedim.
Gözlerimi ovuşturarak kalkıp banyoya gittim. Ellerimi ve yüzü yıkayıp gardıroptan siyah tişört ve siyah eşofman alıp giydim. Altına da spor ayakkabılarımı. Kıvırcık olan saçlarımı normalde de çok taramazdım bu nedenle sadece elimle düzelttim ve ben hazır olunca odadan çıktık. Müdüre, herkesi bahçeye çağırmıştı sanırım bugün kütüphaneye gidiyorduk bunu duyurmak için bizi toplamış olmalıydı. Tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu. Şehrin en büyük kütüphanesine her hafta gönderilirdik. Yurdun bir tek bu yanını seviyorum desen yalan olmaz.
Kahvaltı saatinden sonraa servislere binip kütüphaneye gittik. Victoria ve Angel, kitap seçip masaya oturmuş ve okumaya başlamışlardı bile. Ben ise hâlâ kitap seçmeye uğraşıyordum. En sonunda Venedik Taciri'ni okumaya karar verdim. Ama o kitap boyumun uzun olmasına rağmen erişemeyeceğim yükseklikteydi. En sonunda bulduğum bir platforma çıkıp zıplayarak almayı denedim. Denememle birlikte düşmem bir oldu. Durun bir dakika düşmemiştim. Birisi beni tutmuştu ve bunun kim olduğuna bakmak için kalktığımda daha önce yurtta hiç görmediğim bir kız olduğunu gördüm.
__________________________
Selamlar! Ben Raven. Yeni bir R&R hikayesiyle buradayım. Umarım beğenirsiniz. R&R üyelerini unutmadıysanız bu işinize yarayabilir. Son kısmı marscelinemoon 'a ithaf ediyorum...
R&R ile kalın 💜