Pazartesi günü afişlerimden birinin dolabımın ben üstündeki duvara yapıştırılmış olduğunu gördüm. Bu afiş geçen cuma ofisin yakınında asılıydı hatta benim yapıştırmak için kullandığım maskeleme bandı hâlâ köşesinde duruyordu.Afişte geçen yılki kampanya sırasında çekilen, bir elimde ceket tuttuğum bir fotoğrafım vardı. Altında da, deneyimli bir lider için oyunuzu Taehyung'a verin, yazıyordu.
Mike, bir kalem almış ve benim hesabıma bazı karalamalar yapmıştı.
Bana bıyık yapmış, iki tane kocaman penis çizmiş ve kafamın üzerine de uçuşan bir sürü soru işareti koymuştu.
Lider kelimesini karalamış, üzerine bakir yazmıştı.
Deneyimli kelimesindeki -li ekini de karalamış ve yerine -siz yazmıştı
Koridor boştu ama bu durum çok uzun sürmeyecekti. Hafta sonu nedeniyle sınıflar kilitliydi, bu nedenle bir sandalye bulamazdım
Afişe yetişmek için yaptığım birkaç umutsuz ve sonuçsuz sıçramadan sonra doğruca Bayan Bee'nin odasına doğru yürüdüm.
Bayan Bee elinde dumanı tüten bir fincan, masasında oturuyordu.
Altmışlarının başında olmasına rağmen bronz tenli, düzgün fizikli ve güzeldi. Bol bir siyah keten elbise giymiş. Turkuaz ve kırmızı cam boncukları olan bir kolye takmıştı.
Gür, beyaz saçlarını alnının üzerinde kıvırarak bir okyanus dalgası şekli vermiş, arka kısımdakileri omuzlarında toplamıştı.
Önünde bir yığın kağıt ve dosya vardı. Beni fark etmesi için birkaç saniye bekledim ve yalancıktan öksürdüm.
Bayan Bee kafasını kaldırıp bana baktı.
"Taehyung. Güzel. Ben de bugün seninle konuşmak istiyordum. Gir içeri. Ve kapıyı da kapat."
Oturamayacak kadar sinirliydim. Odasına girip ayakta beklemeye başladım. Kapının kolu sırtıma batıyordu.
"Mike Domski afişlerimden birine zarar vermiş." Sesim titriyordu, bebek gibiydim. Mike'ın içime bu kadar işlemiş olmasından nefret ediyorum.
"O olduğundan emin misin?"
"Evet." Bayan Bee'nin başının üzerindeki saate göz attım. Eğer elimizi çabuk tutmazsak öğrenciler okula gelmeye başlayacak, afişi görecek ve bana güleceklerdi.
"Onun yaptığını gördün mü?"
"Hayır." Yüzüm yanıyordu. " Ama Mike olduğunu biliyorum.
Üstelik benim hakkımda korkunç şeyler yazmış." Korkunç şeylerin tam olarak ne olduğunu söylemeyi düşünüyordum ama çok utanıyordum.
"Anlıyorum." Bayan Bee elindeki fincanı bıraktı.
"Geçen Cuma günü Bay Domski'ye pizza fırlattığın doğru mu?"
Ağzım açık kaldı. "Evet, fırlattım."
Her yeni yarıyılda Bayan Bee'nin girdiği tarih derslerini alabilmek uğruna ders programımdaki mecburi derslerin
Yerlerini sürekli değiştirdiğim için rehberlik danışmanımı çileden çıkarırdım. Hatta seramik gibi seçmeki derslerden daha zor ama çok daha ilginç olan Vietnam yılları ve 60'lı yıllar gibi seçmeli derslerine bile girdim Bayan Bee'nin.Siyah kenarlı, köşeli gözlüklerini gözünden çıkardı ve ipek bir kesenin içine koydu.
"Seni üzmesine rağmen bu afiş meselesini duyduğuma sevindiğimi kabul etmeliyim. Seni disipline vermek zorunda kalacağım diye korkuyordum; ama Bay Domski de seçim Kampanyasında saygınlıktan uzaklaştığına göre bu kural ihlalleri birbirini götürür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fifty Shades of Awesome | TaeKook
Teen FictionHayat seçimlerden ibarettir. Ve Kim Taehyung doğru seçimler yapmaktan gurur duyuyordu. Lisedeki aptal kız ve erkek nüfusundan uzak duruyordu, her zaman onur listesinin ilk sıralarındaydı ve öğrenci konseyi başkanı olmaya hazırdı. Özellikle en yakın...