Okula gittim...Sınıfa girdim.hoca ordaydı.ve bana dedi ki:
-evet demek yeni öğrenci sensin kızım gel içeri.Ben:
-hayır ben Clementine...hoca:
-aaa ne oldu sana gözlüğün diş tellerin nerde?Ben:
-artık diş telli takmama gerek yokmuş.gözümdekiler lens.hoca:
-iyi yerine geç dedi.yerime oturdum...derse başladık...kapının arkasında kararmanın olduğunu fark ettim.sonra marry benim oraya baktığımı gördü ve:
-kapının arkasında biri varr!! diye çığlık attı...hoca oraya bakarak sersem bir gülümseme attı hepimize.sonraa kapıyı açtı.birden içeri biri düştü...dikkatle baktım bunun Kevin olduğunu anladım.sonra zil çaldı.bende kevinin karnına basarak dışarı çıktım.kolumdan tutuve bana:
-bunu beni senden vaz geçmem için yapıyosan yanılıyosun çünkü senden vaz geçmem sonsuza kadar aklımda kalıcaksın başka biriyle...sözünü kestim ve:
-bak Kevin hayatın yanılmalrdan ibaret yani.Kevin:
-Yani ne? ben:
-Yaniiii beni rahat bıraksan iyi edersin.sonra dışarı çıktım.ben çıktığımda zil çaldı.sonra sınıfa hoca benden önce hoca sınıfa girmiş...sonra kapıyı çaldım.içeri girdim.hoca:
-hey Clementine hanım bu gün tam 4 kere sınıfa geç geldin nöbetçisin hemen git başla ve marryyi de buraya çağır o bu gün nöbetçi değil senin yüzünden nöbetçi değil...Ben:
-derse gelmek istemezse napabilirim okulu asabiliri hocam akıl var mantık var ben yinede şansımı deniyim .sonra marryinin yanına gittim.ve dedim ki:
-Marry bu gün 4 kere derse geç girdim o yüzden ben nöbetçi olcakmışım öyle dendi Marry:
-İyi o zaman bi şartla nöbetçi yaparım seni ben:
-neymiş o bakim Marry hanım.Marry:
-Kevin hep sana bakıyo çünkü sen akıllı ve makyaj yapmayan bir kızmışsın.bende onu seviyorum.onun sana asılmasını istemiyosun değil mi? asılmasını istemiyosan beni inek yapıcaksın bende seni popiler yapıcam ne dersin?ben birazcık düşündüm sonra:
-iyi peki okuldan sonra bizim eve gel sana akıllılar nasıl konuşur nasıl bakar ve boş zamanlarda ne yapar onları sana öğretim ve ders çalışalım anladın mı?Marry:
-Anladım .aaa ben istersen yerimi sana verebilirim.yani kantinde ben:
-Olur bende sana verebilirim yerimi. Marry:
-olur böylece Kevin bana bakar dimi ama kaç günlüğüne?ben:
-Sana aşık olana kadar ama makyaj yapamicaksın.Marry:
-ne olursa olsun sen yinede azıcık yapıyodun dudağına çok açık bir ruj sürüyodun bende öyle yapıcam tırnaklarında ise parlak ojeler vardı saçımı örgü yapmalıyım.gözlük takmalı mıyım?ben
-Evet istersen sana dayımdan numarasız bir gözlük isteyebilirim.Marry:
-O zaman okay al bakalım nöbetçi yazısını yarın kullandığın makyaj eşyalarını getir bende sana kullandıklarımı getirim.ben:
-Tamam Marry hadi sınıfa git.Hoca kızcak şimdi hadi.sonra sınıfa girdi.nöbetçi oldum.okul bitti.Marry yanıma geldi ve dediki:
-hadi Clem evine gidelim.eve gitmek için servise bincektik ki Marry'nin babası geldi arabalarıyla.Marry:
-baba ben Clemlere gidiyorum yani adı Clementine babası birden sustu.sonra bişeyler düşündü.sonra:
-Bu iyi bir karar değil kızım.Marry:
-bana karşımı geliyosun babacım yoksa ben mi yanlış duydum? bu haftanın 7 gününün 7 günü onlara gidicem hatta onlarda kalabilirim.sonra servise bindik.eve geldik ben kapıyı açtım.Annem hoşgeldin der gibi oldu sonra azını açtı ve Marry'ye baktı sonra:
-hoşgeldiniz.Marry:
-hoşbulduk Helen hanım :) sonra benim odama çıkıyoduk ki Marry:
-Eviniz kaç katlı.ben:
-4 benim odam 4.katta.Marry:
-asansör felan bişey yok mu?ben:
-var ona binelim.odama çıktık ve Marry:
-Odan çok şekermiş.Karşı oda kimin?ben:
-Girmeme izin yok bende bilmiyorum 4.kat saten yatak odalarından ibaret bi tane mutfak ve annemle ve üvey babamın odasında ve benim odamda tualet var.Marry:
-Aynen benimde üvey annem var.Hemde hamile.ben
-Peki gerçek annenin kim olduğunu biliyo musun Marry ben üvey babamın kim olduğunu bilmiyorum Marry:
-Hayır aynı kaderdeyiz arkadaşım.Ben elbise melbise almaya gidim eve şey burda kalsam sorun olmaz dimi?ben
-Yok sen rahatına bak.sonra gitti...