Babası bu mektupları okuduktan ve oğlunun bu sevincini gördükten sonra yaşamanın anlamı olmadığını anladı. Oğlunun bu güne kadar bu acıyla nasıl büyüdüğünü anladı..kendinin iğrenç birisi olduğunu anladı. Oğlunun yüzüne bakamayacağını anladı. Kalktı ve oğlunun odasına bir göz attı. Uyurken yanına oturdu. Oğlu uyandı ama söylemedi çünkü buna ihtiyacı vardı. Babası oğluna vurduğu günleri hatırladı. Doğum gününde oğluna aldığı hediye hediye bile değildi ama oğlu hala o iğrenç şeyi saklıyordu. Dolabının içindeydi. Babası dolabına baktığında kendisini tutamadı ve odadan ağlayarak çıktı. Oğlu ise istemsizce yataktan kalkmıştı. Geri uyuyamadı ve kalkıp sevdiği çocuğa bir mektup daha yazdı.
O bu mektupu yazarken babası ise onun için bir mektup yazıyordu. Sabah olmuştu. Oğlu masa başında uyuya kalmıştı. Annesinin çığlığıyla uyandı. Koşarak annesinin yanına gitti annesi diz çökmüş ağlıyordu neler olduğunu anlamadan küçük odanın kapısından girdi..Keşke girmeseydi..Çünkü babası oğlunun mektupunu elinde tutarken kendini asmıştı. Küçükken eve gelirken ona bir çikolata bile almayan babası şimdi mezara koyuluyordu, küçükken onun doğmaması için annesini döven o iğrenç adamın üstüne şimdi toprak atılıyordu. Evet, babası ölmüştü, şimdi öldürdüğü küçük çocuğunun yanındaydı. Oğlu babasını affetmeyecekti ama ölmesini istemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade | YoonMin
ContoSana, adına yazdığım besteleri sunamadan çöküyorum Jimin. Aşkından çöküyorum. "İki insan birbirini seviyorsa, mutlu bir son yoktur" -Hemingway