AĞUSTOS

1. bölüm yeni başlangıçlar

Selam ben Gül 17 yaşındayım. Bugün yeni bir villaya taşındık haliyle yeni okula kayıt oldum biraz heyecanlıyım neden diye sorarsanız buraya pek alışamayacağımı düşünüyorum neden bilmiyorum. Annemler eşyaların küçük olanlarını bana veriyorlar bende içeri taşıyorum. Taşınma işlemi bittikten sonra prenses odama girdim ve kendimi yatağa attım çok yorulmuştum ee tabi sizde benim gibi bir ton  çiçeği  taşısaydınız sizde kendinizi yatağa atarsınız. Bugün bu şehirde ilk günüm olduğu için biraz sıkıcı geçmişti bende aşağıya inip  annemden izni koparıp fazla geç kalamayacağımı söyleyip odama tekrar çıktım ve pespembe dolabımın karşısına geçtim ve kendime uygun kombini bakındım.  Sonunda bana bol gelen ama en sevdiğim beyaz yünlü sweatshort,ümü çıkarıp giydim altında siyah kot şortumu giydim beyaz uzun Çorap giydim ve siyah beyaz olan Adidas ayakkabılarımı giyip saçımı düzleştirdim ve aşağıya indim yüzümde yeterince makyaj olduğu için yapmama gerek kalmadı. Anneme son kes bağırıp çıktım. kaldırımda yürüyorum öylesine. Arkamdan gelen motor sesine aldırmadan hızlandım ne olduğunu anlayamadım ama yinede hızlandım bir garip sokağa girdim ne ara buraya geldim anlamadım ama yürümeye devam ettim. Kaldırımdan indim ve yola çıktım ne olduğunu anlayamadım bir siyah spor araba bana doğru geldi ve ayağıma hızlı şekilde çarptı bende haliyle yere kapaklandım. Ayağım acırken ona aldırmadan arabaya baktım inen kişiye gözümü çevirdim. Bir an VAOV! diyesim geldi ama içimden dedim siyah deri Ceket siyah dizileri yırtık pantolon siyah gözlük baya uyum olmuştu onda ne yakışıklılık aman be banane hem bana vurmuş hem beğeniyorum onu. Yanıma yaklaşmaya kalkınca bende kalkmaya direndim ama gelip o çocuk kolumdan tuttu.
'Yardım edeyim hanim efendi'
'Ne yardımı be hem çarpıyor hemde 'yordom odoyommo! '
Diye çirkeflestim! .
'E ne halin varsa gör ya iyilik de yaramıyor ben o vurup kaçanlardan da olabilirdim! '
Diye bağrınca bir tırstım haliyle.
'Ne bağırıyorsun tamam teşekkür ederim ama yardım edeyim demekle bacağımin ağrısı geçmiyor beyfendi!'
'E ozaman hastaneye getireyim sizi'
'Yok istemem ben evime gidicem zaten'
'Ben bırakayim seni"
'Ne zaman "sen"oldum'
"Siizz! '
'Tamam ozaman kalkmaya yardım edicekmisiniz'
Deyip kolumu uzattım oda uzattı "AHH!" Diye bir ses Çıkınca benden bi an ayaklarım yerden kesildi bu çocuk beni kucağına almıştı .
'Ne yapıyorsun bırak beni indir ya!'
'Neden bırakayım daha iki ayak üstünde duramıyorsun!'
'Ya tamam evime bırakmanı kabul ettim ama beni kucağına al demedim'
Bu arada beni çoktan arabaya bindirmişti. Hiç sesimi çıkaramadım.
Yol boyunca hiç konuşmadık tabi ara sıra bakışmalar oldu diyebilirim.
'Burası' deyip indirmesini beklerken o daha da hızlandı.
'Heyy! Burası benim evim dedim sana öküz! '
'Doğru Adres diyene kadar burdan inmek yok küçük hanım! '
'Ya ne bağırıyorsun hem sen nerden bileceksin benim Evimi Allah Allah!'
Sonunda doğru adresimi söyleyip hiç uzatmanın anlamı olmadığını anladım sonuçta bu öküz, ego yığını, pislik, zengin züppe benim peşimi bırakmazdı söylemesem!
Evin önüne yani 'site' önüne gelince durdu ve eve göz attı bende hemen emniyet kemerini çıkarıp kapıyı açtım ama kolumu tuttu tam inicekken!
'Hey bir teşekkür yokmu küçük hanim'
'Ya şuna bak ya hem bana çarpıyosun hemde ben teşekkür edecem öylemi Hayır efendim hiç teşekküre ihtiyacın yok siz Öküzler ne anlar iyi niyetten!"
'Bak şu öküz lafını çok kullanmaya başladın istersen tanışalım ben Atakan sen?'
'Gül! '
'Memnun oldum gül hanim'
'Bende Atakan bey'
'Bi gün size bir yemek  borcum olsun telefon numaranızı alayım mı?
'Ne bu samimiyet yahu' diye çirkefleştim birden.
'Sadece size çarptığım için bir özür borcum olsun demek istedim tüm bu olanları unutalim Gül hanım arkadaş olarak kalalim belki bidaha karşılaşırız? '
'B-bilmem ki e seni daha yeni tanıdım ve beni kaçırıp bana tecavüz edeceğini ve beni öldürüp ormana atmayacagini ne bileyim!?'
'Afedersin ama biraz salakmisin neden böyle bir şey yapayım bana şerefsiz mi demek istiyorsun?
'Hayır neyse  ver telini numaramı yazayım'
Telefonunu alıp kendi telimi yazdım ve arabadan inip eve ilerledim. Kapıyı anahtarımla açıp içeri girdim karşımda sinirli bir anne vardı hemen tatlı kız rolüne büründüm.
'Annem canım Kraliçem balım '
'Hiç yemezler gül hanim saat 6 sen nerdesin?
Ne 6 ne ara oldu ben şimdi o kazayı yaşamam ve eve gelmem Atakan denen çocukla didişmem tam 5 saat mi sürmüştü zaman ne cabuk ilerliyordu böyle.Bunun şaşkınlığı ile anneme döndüm.
'Anne gezerken bir kafede oturdum ve orada oyalandim eve gelirken de yolları şaşırdım öyle öyle saat geçmiş Özür dilerim?'
'Tamam bu sefer affedilfin hadi geç içeri bu akşam yemeği misafirlerimiz olucak git giyin'
'Emredersiniz Müjgan hanım'
Diye yalakalık yapıp odama çıktım iyi kurtarmıştım paçayı. Odama gelince banyoya girip bir duş aldım bugünün yükünü atmak için. Ve attım da.

Bornozlu bir şekilde dolabımın karşısına geçtim ve pembe kat kat tütülü olan elbisemi çıkardım altında krem rengi topuklu ayakkabılarımı çıkardım bu ikili çok güzeldi. Üstümü giyip makyaj malzemelerimi topladım ve aynanın karşısına geçip oturdum. Fondaten sürdüm ve tos pembe rujumu sürüp iyelener çektim rimel sürüp parfüm sıkıp aşağıya indim. Gördüğüm şey gerçek olamazdı bu! bu! bu! Atakan!  NEE! ...

Karşımda Atakan bana sırıtarak bakıyordu bu ne arıyor burada benim evimde.
'Sen?'
'Kızım sen tanıyormusun Atakan oğlumuzu? '
Oğlumuz mu? Ne bu samimiyet?
'A-anne yok ne taniyacagim birine benzettim de ondan?
'Hmm tamam siz geçin sofraya Atakan ile bizde geliyoruz'
'T-tamam'
Annemi onayladıktan sonra masaya ağır bir şekilde ilerledim onunda arkandan geldiğini hissedebiliyordum
Masaya oturdum oda tam karşıma oturdu kendini bana göstermek istermiş gibi sanki.
'Gül'dü değilmi? '
Sorduğu soru ile bütün düşüncelerim kayboldu ve ona döndüm.
'E-evet sende Atakan değilmi?
'Evet bak ne tesadüf tekrar karşılaştık'
'Hıı ne tesadüf'
'Efendim?'
Fisildamama rağmen beni duymuştu.
'Yok bişey diyorum ki ne tesadüf olmuş'
Fisildarken söylediğim gibi olandan biraz daha yumuşatır gibi yapıp konuştum. Biz konuşurken annemler de oturdu sofraya. Ben annemle onun annesi sohbet ederken boş boş bakıyordum etrafa bir an sıkıldım.
'Anne benim başım ağrıyor odama çıkıyorum müsadenizle?'
Deyip yavaştan kalktım.
'Tamam kızım daha kötü olursan söyle bize'
'T-tamam'
Hemen merdivenlere yöneldim. Odama gelince topuklu ayakkabıları çıkardım elbisemi de çıkardım ve dolabımdan rahat olacağını hissettiğim V yakalı beyaz tişört çıkarıp giydim. Altınada şort giydim ve ponduflarımı ayağıma geçirdim ve yatağıma uzandım Telefonumu alıp sosyal medyaya girdim biraz dolaştım. Yarin yeni okulun ilk günü olacağı için yattım. Alttaki misafirleri aklımdan çıkaramadım sanki daha doğrusu Atakan.

Sabah erken kalktım ve Direk odadaki banyoma girip kısa bir duş alıp çıktım. Dolabımın karşısına geçip birseyler bakındım ve okul için ideal şeyler aradım. Beyaz yünlü sweatimi çıkarıp giydim Altınada siyah kot şortumu geçirdim. Siyah topuklu botlarimi giydim ve sade bir makyaj yaptım. Saçımı iki yandan da balık sırtı örüp beyaz mini marka çantami alıp çıktım.  Çok geç olmuştu telefonumu çıkarıp saate baktım 08:10 olmuştu önüme gelen ilk taksiye atlayıp okula yol aldım.
Okulun kapısına gelince gözlerim pörtledi. Bu nasıl güzellik Yarabbim.  Sana kurban olayım iyiki beni bu okula götürmüşsün teşekkür ederim Allahım! . (Fazla abartmayayim)..
Okulun önünde bir abaza görmeleri pek hoş olmaz demi. Hemen içeri daldım. Kimseyi göremeyince müdürün odasını bulmaya çalıştım. Ve buldum. Hemen kapıyı tıklayıp içeri giriş yaptım.
'Şey efendim ben yeni öğrenciniz gül de?'
'Kızım şu an isim var Sonra gel yanıma olurmu? '
'Tamam efendim.'
Odadan çıktım.