Bu hikayeyi milattan önce yazmıştım. Taslaklara bakarken gördüğümde neden kaldırdığımı hatırlayamadığım için ufak bir duraksama yaşadım, muhtemelen kötü oldukları içindi. Yine de taslakta duracağına sizlerin ulaşabileceği bir yerde dursun diyerekten yayınlıyorum. Yanlışım varsa affola. Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar!
--
Yanağımda hissettiğim kaşıntı hissiyle suratımı buruşturup homurdandım. Uykum o kadar baskındı ki homurtum bile doğru düzgün çıkmamıştı. Rahatsız edici kaşıntı yok olunca kollarımın üstüne koyduğum kafamı oynatarak daha rahat bir pozisyona getirdim. Öğretmenimizin anlattığı şeyler ninni gibi gelirken uykum tekrar bastırdı. Uyku ile uyanıklık arasında yanağımda tekrar bir kaşıntı olunca uykum hızla dağıldı. Kaşlarım çatılırken dudaklarım büzüldü.
Bir salın da uyuyayım yahu!
" Büzme dudağını, öperim." Duyduğum sesle çatılan kaşlarım eski haline gelirken, sinirle kasılan suratım yumuşadı. Gözlerimi yavaşça aralayıp Jungkook'un kahverengi gözlerine baktım. Benim gibi kafasını sıraya koymuştu. Yanağını sıraya koymasından dolayı dudağı hafif öne doğru büzülmüştü. Gözaltlarında hafifçe belli olan bir şişikler vardı. O şişiklerin aynısından uykusuzluk nedeniyle benim gözümün altında da olduğundan emindim. Biraz dahi olsa uykumuzu alabilmek için ikimiz de her ders uyuyorduk. Şimdi diyeceksiniz ki " Gece ne yaptınız da uyumadınız?" Sonrasında hemen fesata bağlayacaksınız.
Hemen aklınızdaki fesat düşünceleri fırlatın. Sadece performans ödevlerimizin hepsini son güne bırakmamız nedeniyle bir gecede milyonlarda performans bitirmek zorunda kaldığımız için uyumaya zaman bulamamıştık. Sizi fesatlar!
" Uykum var," dedim sızlanarak. Normalde ben uyurken beni uyandırmaya biri geldiğinde hırlayan Jungkook'un kendi isteğiyle beni kaldırması da fazlasıyla garipti. Bir ara beni uyandırmaya çalışan Jimin'in kolunu ısırdığını bile hatırlıyorum hatta. Jungkook'un bir köpek-insan olmasını bu gibi durumlarda cidden garipsiyordum. Kafasının üstündeki biri siyah, diğeri beyaz kulakları ve kalçasındaki siyah kuyruğu olmasa tam anlamıyla insan gibi duracakken, bu iki ayrıntı onu aşırı şirin bir köpeğe benzetiyordu.
Eh, bazen de seksi bir köpeğe.
" Öğle yemeği teneffüsüne gireceğiz." Gözleri yorgun suratımda gezinirken uyumadan önce karnımda olduğuna emin olduğum kuyruğunu suratımda gezdirdi. Gıdıklanıp kıkırdadım. Uyurken kuyruğunu karnıma sarma huyunu asla bırakmıyordu. Asla da kıyafetimin üstüden sarmazdı belime. Kuyruğunu tenime değdirmek zorundaydı. Biri kuyruğuna yanlışlıkla değdiğinde bile kafayı yiyen Jeon Jungkook, kuyruğu ile temas halinde olmama bayılıyordu. Oysaki türünün kuyruklarından tahrik olduğu gün gibi ortadaydı.
Sevgilim köpek-insan türündendi, kuyruğundan tahrik oluyordu ve en sevdiği şeylerden biri kuyruğuna dokunmamdı. Sanırım sapık bir sevgiliye sahiptim.
" Ama benim çok uykum var. Yemeğe gitmesek olmaz mı?" dedim küçük bir çocuk gibi mırıldanarak. Gülüp kuyruğunu suratımdan çekti. O sırada öğle zili çaldığı için herkes savaşa gider gibi sınıftan gürültü ile çıktılar. Sınıfta kimse kalmazken biz Jungkook ile birbirimize bakmaya devam ettik.
" Dün akşam ödevi yaptığın için sabah da geç kaldığın için yemek yemedin Taehyung. Bir şeyler yemen lazım." Dudaklarımı büzdüm. Sanki yemek yemeyen tek kişi bendim. Bir kere bizim ayrı yemek yediğimiz görülmüş şey değildi. Ben yemediysem sen de yememişsindir Jungkook Bey.
" Sadece ben değil, sen de yemedin." Omuz silkti.
" Önemli olan senin yememiş olman. Ben zaten sürekli tatlı yiyorum." Birkaç saniye boyunca boş boş suratına baktım. Ne dediğini anlamadığımı anlayınca kafasını kaldırıp dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurup geri çekildi. " Bu dünkü akşam yemeğim." Dudağıma tekrar bir öpücük kondurup geri çekildi. Ben ise hala sıraya koyduğum kafamla salak salak ona bakmaya devam ettim. " Bu sabah kahvaltım..." Kafamı koyduğum sıradan kaldırıp etrafıma bakındım gören var mı diye. Az önce yemeğe çıkan kişilerden kimse gelmediği için sınıfta Jungkook ve ben hariç kimse yoktu. Kafamı Jungkook'a çevirip parıldayan gözlerine baktım. Gözlerimiz birbirine değdiği an ikimiz de ne yapacağımızı anlayıp hızlıca birbirimize yaklaştık. Dudaklarımız buluştuğunda vücudumdan bir elektrik onun vücuduna geçti sanki. İkimiz de titrerken alt dudağının dudaklarımın arasında şeker tadı bıraktığını hissettim. Jungkook kafasını biraz yana yatırıp dudaklarımla olan bağlantısını arttırdığında genzimden çıkan mırıltılarla dilimle oynayan dilini ısırdım. Gürültüyle inlerken kafasını geri çekip derin derin nefesler almaya başladı. Gerçi ben de ondan daha farklı sayılmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nudie Mag / Vkook
Fanfiction1. Bölüm: My Darling Is A Wolf-Boy! / VKook 2. Bölüm: Cingulomania / VKook 3. Bölüm: Teacher / Vkook Oneshots! Aşure