9

347 38 8
                                    

Cidden bir de bana yüzsüz diyordu.

Onları görmezden gelip kulise geçtim üzerimi değiştirdim. Arka kapıdan çıkacaktım.

Sırt çantamı takıp telefonumu elime aldım ve kulaklığı takıp arka kapıya doğru yürümeye başladım.

Arka kapıyı açtığım anda bir kol tarafından sağa çekilmem bir oldu. Çığlık atacağım sırada ağzımı kapatmıştı. Arkamı dönmek istemiyordum.

"Benim Jim, Tae."

O kalın sesini duymayalı uzun zaman olmuştu, özlemiştim ama bu kadar çabuk teslim olamazdım.

"Bırak beni."

Kollarını sıkıca bedenime sardı. Hâlâ tam bir inat.

"Sana bırak beni dedim Taehyung." İnat etti.
"Bırakmayacağım Jim."

İş başa düştü desenize.

Ani bir hareketle gittiğim dövüş kurslarından öğrendiğim bazı hareketleri uygulayarak belime sardığı kolunu ters çevirip yüzümü Taehyung'a döndüm ve onu duvara yasladım.

"Sana beni bırakmanı söyledim, Taehyung."
Ve onu orada bıraktım, arkamı dönüp kulaklığımı taktım. Evime doğru yürümeye başladım. Ancak arkadan bileğimi tutan bir el her şeyi engelledi. Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. Arkamı döndüm.

"Ne var?" Yüzüme garipçe bakmaya başladı.
"TaeTae nerede?" Güldüm. "Cidden Taehyung, bana yüzsüz diyen sen misin? Kimin yüzsüz olduğu şu an belli. Cidden o kadar zaman sonra bana ettiğin laflardan sonra sana eskisi gibi davranmamı, seslenmemi mi bekliyorsun? Çok beklersin Taehyung. Ben eski Jimin değilim, saf değilim. Tekrar beni uzun bir süre üzmene izin vermeyeceğim."

Sustu,
Sustum.

Ağzını açıp konuşmaya başlayacaktı, engelledim.
"Bak Taehyung, anlıyor musun merak ediyorum ama neden ben idol olmayı seçtiğimde ortaya çıktın? Neden? Ben seni tam tamına 4 yıl mal gibi bekledim Taehyung." Kafamı iki yana sallayıp güldüm. "Eski Jim değil, yeni Park Jimin var Taehyung."

Bu sefer konuşmasına izin verecektim.
"Bak Jim, açıklayacağım lütfen dinle."
Artık klasik hareketim olan şey, güldüm yine ve yine.

"Neyi açıklayacaksın? Yüzsüzden başka dediğin şeyleri mi sıralayacaksın? Eskisi gibi olalım mı diyeceksin?"

Kafasını iki yana salladı.
"Hayır Jim, açıklayacağım cidde-"

Sözünü kestim.
"Yarın Panda Cafe'de ol. Orada konuşacağız, yani sen konuşacaksın."

Heyecanla kafasını salladı. Göz devirdim.
Arkamı dönüp eve doğru yürümeye başladım.

Broken Heart // VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin