Sabah uyandığımda karnımdaki ağrıdan eser olmadığını fark ettim.Tişörtümü sıyırıp yeni değişmiş olan gazlı beze baktım.Kim değiştirmişti?Berk?Yine saçmalamıştım hemde uyanır uyanmaz.Yatakta kalkıp ayaklarımı sarkıttım biraz daha kendime gelmem gerekiyordu.Beyaz parkeyi izledim bir müddet kendimi daha iyi hissedince banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.Üzerime lacivert askılı altına da tayt giyip odadan çıktım.Merdivenlerden ağır ağır aşağı inerken burnuma mis gibi kokular geliyordu.Aşağı inmek için sabırsızlanıyordum .Mutfaktan gelen kokuya doğru yola koyulup muftağa girdim Ceylin yine döktürmüştü.Yanına yaklaşıp yanağından öptüm
"hayrola ağır misafirlerimiz mi var bugün?"dedim kaşlarımı havaya kaldırmış halde yaptığı keklere poğaçalara bakarken bana dönüp gülümsedi
"hayır sana özel"dedi
"neeee bunları ben mi yiyceeeem yaniii?"dedim
"eveeeet sen yiyeceksinn"dedi
Boynuna atlayıp defalarca öptüm.
"hadi geç otur sen zaten masayı hazırlayacağım sadece"dedi
"pekala"deyip çıktım mutfaktan salona oturmuş heyecanla yemek bekleyen Arda'ya baktım
"hadii Ceylin açlıktan öleceğim artık"dedi
"kızın elini kolunu bağlayıp da acele ettirme hazırlıyor işte"dedim kafasına vururak
"evet kendimi çok iyi hissediyorum da Berk nerde?"dedim
"odasında uyuyor çok uykusu varmış kalkamayacağını söyledi"dedi
Başımı sallayıp onayladım.Tüm gece uyumayıp benim başımda mı beklemişti yani?İlginç ama iç sesime bir itirafta bulunarak kokusunun eşsiz olduğunu defalarca iç sesime itiraf ediyordum.Duygularıma yenik düşmek istemiyordum.Hadi amaa Berk'e karşı bir şeyler hissediyor olamam değil mi?Saçmalamaya başlıyordum.Eminim ki Berk'de bana karşı bir şey hissetmiyordur deyip kendi kendime savaşa girmiştim.Dakikalar sonra Ceylin'in sesini duymamla daldığım düşünceden çıkıp masada beni ye diyen keke baktım.Hemen sandalyeye oturup afiyetle yemeye başladım.Yemeği bitirip üzerine çay içerken aklıma Hakan şerefsizinin nerede olduğu düşüncesi takıldı merakla sordum
