(1)

271 28 6
                                    

Yongsun mülakata girdiğinde karşısında CEO'yu görmeyi beklemiyordu. Onun yerine çalışanlarından bazıları olur diye düşünmüştü. İş başvurusundan sonra internette aratmıştı hizmet edeceği kişiyi. Karşısındaki kişinin CEO olduğunu oradan biliyordu. Ve fotoğraflarda gördüğünde bile hayran kaldığı kadının gerçekte çok daha güzel olduğunu görmesi yutkunmasına neden oldu. Gergince yerine oturduktan sonra sorulan birkaç sorunun ardından gerginliğinin azaldığını hissediyordu.

Karşısında masa başında oturan beden elindeki kağıtlara bakarken konuştu. "Biraz kişisel olacak fakat bunu sormak durumundayım. Bir sevgiliniz var mı?" Cümleleri bittiğinde kafasını kaldırıp doğrudan Yongsun'a baktı. Kız şaşırsa da bunu belli etmemeye çalıştı. "Yok. Fakat neden sormuştunuz?"

Gri saçlı kadın bir eliyle kravatını bollaştırırken konuştu. "Bir önceki sekreterim sevgilisi olduğundan dolayı işlerini boşluyordu. İş ilanında da yazmıştık zaten, iş saatleri esnek olan bir iş bu. Ben ne zaman arasam ya da ne zaman istesem yanımda olmanız, aramalarıma cevap vermeniz gerekecek. O ise sevgilisinden dolayı sürekli erkenden işten çıkmaya çalışıyordu. Tekrar böyle bir şeyin yaşanmasını istemediğimden dolayı sormak zorunda kaldım."

Yongsun anlayışla başını salladıktan sonra karşısındaki kadın gülümsedi ve ayağa kalktı. Bunula birlikte Yongsun da hemen ayağa kalkma ihtiyacı duydu. Kadın elini uzattığında Yongsun terleyen avuç içini pantolonuna sürttürken sonra uzatılan eli sıktı.

"O halde aramıza hoş geldiniz, Yongsun-ssi. Kayıt işlemleriniz halledildikten sonra işe başlayabilirsiniz. İşinizin detayları hakkında Hyejin sizi bilgilendirecek. Aklınıza takılan bir şey olursa ona sorabilirsiniz."

Yongsun yüzündeki büyük gülümseme ile eğilerek selam verdikten sonra elleri ayrıldı ve odadan çıkan CEO'nun arkasından mutlulukla o da çıktı. Mülakat için gelen diğer insanlar kapıdan ikisinin çıkmasıyla sonucu anlayarak yerlerinden kalkıp binadan çıktılar. Yongsun mülakat öncesi onu yönlendiren Hyejin isimli çalışanı gördüğünde hemen yanına ilerledi.

"Merhaba Hyejin-ssi. Ben Kim Yongsun." Saygıyla eğilip selam verdikten sonra devam etti. "Az önce işe kabul edildim ve Moonbyul-ssi sizin bana yardımcı olacağınızı söyledi."

Karşıdındaki kadın tatlı bir gülümsemeyle onu takip etmesini söyledi tekrardan. Bir odanın önüne geldikten sonra kapısını araladı ve içeri geçtiler. "Burası senin odan." Uzun tırnaklarıyla masasının karşısındaki camı ve camın arkasından görünen odayı işaret etti. "Orası da CEO Moonbyul'un odası. Çalışanlarını gözlemlemeyi sevdiğinden odalar bu şekilde fakat eğer rahatsız olursan store perdeyi kapatabilirsin."

Masaya geçtiklerinde Yongsun dediklerini dikkatlice dinlerken Hyejin bilgisayarda kullanması gereken programları basitçe anlatmaya çalışıyordu. Yongsun bu programlara aşina olduğundan dolayı çok sorun etmemişti. Telefonları bağlamayı da anlattıktan sonra ayaklandı.

"Ofiste yapacakların bunlar. Bunun dışında ise günlük yapılacakları listeleyip her sabah o gün neler yapılacağı hakkında CEO'ya bilgi vermen gerekiyor. Bunu yapmadan önce masasına bir bardak Latte bırakman gerekli. Kahve içmeden kendine gelemiyor."

Yongsun teşekkür ettikten sonra Hyejin odadan çıkacaktı ki aklına aniden gelen şeyler arkasını dönüp cebinden çıkardığı yaka kartını ona uzattı. "Bu da binaya giriş çıkışların için gerekli olan şey. Unutsan da sorun olmaz pek ama yanında bulundurmanda fayda var."

Tekrardan teşekkür ettikten sonra Hyejin'in odadan çıkmasıyla masasına oturdu. Masası oldukça boştu. Yarın iş yerine gelirken birkaç süs ve lazım olacak eşyalarını getirmeyi aklına not etti. Bilgisayarda önceki sekreterin bıraktığı bilgi ve belgeler vardı. Neyse ki Yongsun ilk haftayı planlamaktan kurtulmuştu, çünkü plan çoktan hazırlanmış şekilde duruyordu. Eve döndüğünde defterine not etmek için planın fotoğrafını çekti telefonuyla.

Camın diğer tarafında oluşan hareketlilik bakışlarını oraya çevirmesine neden olmuştu. Moonbyul odasına gelmiş sinirle odada dönüp duruyordu. Yongsun yanına gitse mi gitmese mi emin olamazken Moonbyul ona bakan gözleri sonunda fark etmişti. Bakışlarını üzerinden çekmeden masasındaki telefonu aldı ve bir iki tuşa bastıktan sonra kulağına götürdü. Bunu yapmasıyla Yongsun'un telefonunun çalması bir olmuştu. Hipnotize olmuş gibi birbirlerine bakarlarken telefonu cevapladı.

"Bugün olan programların hepsini iptal et. Acil bir işimin çıktığını söyleyip başka günlere ertele güzel bir dille."

Yongsun cevap veremeden telefon kapanmıştı. Moonbyul telefonu çok sert olmayan bir şekilde masasına attıktan sonra kravatını çıkartarak boydan boya cam olan yere ilerledi. Sakinleşmek adına odasının manzarasını izlemeye koyuldu.

Yongsun denileni yapmak için programa baktı. Zaten iki görüşme vardı bugün yapılacak olan. Diğer günlere yaymada bir sorun çıkmayacağını düşündü bu yüzden. Basit bir şey olduğundan önceliğini patronuna vermek istiyordu. Fazla stresli gözüküyordu, ister istemez neyi olduğunu sormak geliyordu içinden ama bunu yapamazdı. Eğer şimdi yanına giderse daha yeni başladığı işini kaybedeceğini biliyordu. En kısa sürede işten atılma rekorunu kırmak istemediğinden yerinde kaldı mecburen.

Günün planına geri döndüğünde kişilerin yanlarında iletişim bilgilerini görmesi rahatlattı. Tekrar aramak zorunda kalmamıştı. Diğer günlerin planlarına şöyle bir göz attıktan sonra görüşmelerin yerlerini ayarladı kendi kafasında. Şirket telefonunu eline alıp numarayı tuşladı. "Merhaba, ben Star Company CEO'su Moon Byul-yi'nin sekreteri Kim Yongsun. Kendisinin bugün acil bir işi çıktığından dolayı sizinle yapacağı görüşmeyi iki gün sonrasına almamız mümkün mü diye soracaktım."

—————

Sinirli ve stresli Moonbyul'a düştüm yazarken. 😋

secretario ╱ moonsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin