(2)

311 39 19
                                    

Yongsun istenilen şeyleri hallettikten sonra masasındaki kablosuz telefonu yanına alarak odasından çıktı. Küçük bir odada sürekli tek başına kalmayı sevmiyordu. Camın ötesinde gördüğü beden de isteklerini sıralayıp dışarıyı izledikten bir süre sonra odasından çıkmıştı. Yani tamamen yalnız kalmıştı.

Biraz kahve içmesinin mayışıklılığını atmasında yardımcı olacağını düşünerek kafeteryaya doğru ilerledi. Kahve makinesine bir miktar para attıktan sonra mocha seçeneğine tıkladı. Bardağı dolduğunda tam alacaktı ki bir beden ondan hızlı davranarak kahvesini aldı. İstemsizce çatılan kaşlarıyla kahvesini alan kişiye döndüğünde henüz tanışmadığı bir kişi olması iyice sinirlenmesine neden olmuştu. Yakın bir arkadaşı böyle yapsa sorun etmezdi ama tanımadığı bir insan neye güvenerek böyle yapabiliyordu?

Onun aksine karşısındaki adam gülümseyerek bakıyordu ona. Bu dalga geçer gibi takındığı tavrına daha fazla dayanamadı Yongsun. "Siz kimsiniz?"

Adam bu soruyla şaşırmıştı. Ama evet o zamanlar fazlasıyla küçüklerdi ama nasıl ki o Yongsun'u tanıdıysa onun da kendisini tanıyacağını düşünmüştü. "Hatırlamadın mı beni, Solar?"

Bu sefer şaşırma sırası Yongsun'daydı. Ona üç kişi Solar diye seslenirdi. Babası, büyükannesi ve küçükken en sevdiği arkadaşı olan ama taşınmak zorunda kalan Seokjin. Yongsun karşısındaki adamın yaka kartına bakmayı yeni akıl edebilmişti. İsimlerin de uyuştuğunu görünce heyecanla arkadaşının boynuna atlayıp sıkıca sarıldı. Adamın baştaki kırgınlığı geçmiş, yerine neşeli hali gelmişti. Sesinden gülümsediği belli oluyordu. "Ya! Elimde kahve var akıllı kız. Yavaş olsana biraz."

Yongsun dikkatlice geri çekildiğinde kahveyi tutan elini kontrol etti. "Özür dilerim, bir yerin yanmadı değil mi?" Gördüğü kadarıyla bir yanık falan yoktu. Sadece kahve biraz yere dökülmüştü. Bakışlarını arkadaşına çevirdi. "O kadar çok değişmişsin ki. Hayır, aslında büyümüşsün demek daha doğru olur. Yüzün dikkatli bakınca aynı duruyor." Mahçup bir şekilde ellerini birbirine kenetleyip parmaklarıyla oynadı. "Tanıyamadığım için özür dilerim."

Adam boştaki elini kızın kafasına koyup patpatladıktan sonra gülümsemesini yüzünden silmeden konuştu. "Sorun değil, Yongsun-ah. Aradan o kadar zaman geçti sonuçta. Benim hafızam iyi olduğundan tanıyabildim."

Daha sonra kahve makinesine para atıp mocha seçeneğine tıkladı adam. "Aradan o kadar zaman geçmesine rağmen zevklerimizin hâlâ birbirine benzemesi çok hoş." Kahve dolan bardağı alıp uzattı Yonsun'a. Gülümseyerek kahveyi aldığında tam teşekkür edecekti ki elinde tuttuğu telefonu kelimeleri yutmasına sebep oldu. Telefonu hızla açtığında karşıdan oldukça sert bir ses geldi. Tanıdık bir sesti. "Neden odanda değilsin? Seni bekliyorum, beş dakika içinde dön."

Yongsun geldiğini söyledikten sonra karşısında onu bekleyen arkadaşının elinde kahvesini alıp teşekkür etti. Arkadaşı telefon konuşmasına kulak misafiri olduğundan dolayı gideceğini bildiğinden el salladı gülümseyerek. Yongsun da olabildiğince hızlı bir şekilde odasına doğru ilerlemeye başladı onu izleyen bir çift gözden habersiz.

Odasına vardığında etrafta Moonbyul'u görememek şaşırtmıştı Yongsun'u. Tam o sırada camın diğer tarafındaki kapı açıldı ve içeriye gri saçlı kadın girdi. Yongsun elindeki telefonu ve kahveyi masasına bıraktığı gibi az önce odasına giren kadının peşinden gelip üzerini düzeltti. "Siz burada olmadığınız için hazır boşken kahve alayım demiştim, üzgünüm. Bir şey mi istemiştiniz?"

Moonbyul şöyle bir süzdükten sonra dudaklarını birbirine bastırdı. Sabah yaşadığı sorunu halletmiş mutlu bir şekilde odasına dönerken Yongsun ve en yakın arkadaşı Seokjin'i görünce istemsizce sinirlenmişti. Bu sinirlenişi mülakat sırasında sevgilisi olmadığını belirtip bugün arkadaşı ile fazla yakın olmasınaydı. Yalan söylediğini düşündüğü için sinirlenmişti kesinlikle.

Ama bunu yüzüne direkt olarak da söyleyemezdi. Odasına çağırmıştı evet ama isteyeceği belli bir şey yoktu. O an öyle görünce teması bitirmelerini istemişti sadece. Şirket içinde bu tarz yakınlaşmaları hoş görmediğinden dolayıydı bu isteği.

Dudaklarını ıslattıktan sonra aklına gelen ilk şeyi söyledi. "Bu sıralar işlerim biraz yoğun olduğundan akşam geç saate kadar burada kalacağım. İlk günden bunu istemem biraz kabalık ama yardımcı olacak birisine ihtiyacım var. Benimle kalıp biraz geç çıkman gerekecek."

Yongsun ilk gün olacağı için erken çıkacağını düşünmüştü oysa ama sorun etmedi. Sonuçta bu şartları kabul ederek girmişti işe. Onayladıktan sonra Moonbyul'un müsaade etmesiyle odasına geçti. Masasının üzerinde bildirimler dolan telefonunu eline aldığında Hyejin'in onu çalışanların bulunduğu gruba aldığını gördü. Oradan birçok mesaj gelmişti. Fakat ayrı olarak birisi daha mesaj atmıştı. Profiline girip baktığında o kişinin Jin olduğunu gördü ve gülümsedi.

'İş çıkışı bir şeyler içmeye ne dersin? Hem tekrar bir araya gelmemizi kutlarız hem de yeni işini.'

İç çekerek mesajı okudu. O kadar çok istemişti ki senelerdir görüşmediği arkadaşı ile vakit geçirmeyi. Ama kabul edemezdi, sonuçta patronu geç saatlere kadar çalışacaklarını söylemişti ve tam bir saat vermediğinden Seokjin'i de oyalamak istemiyordu.

'Üzgünüm, Jin-ah. CEO Moonbyul bu akşam işten geç çıkacakmış ve benim de ona yardımcı olmamı istedi. Ama eğer yarına bir sorun çıkmazsa ve sana da uyarsa yarın gidebiliriz.'

——————

Saatler sonra bina neredeyse boşalmıştı. Güvenlik görevlileri ve işten çıkmaya hazırlanan insanlar vardı Moonbyul ve Yongsun dışında. Yongsun patronunun yanına geçmiş, dikkatini toparlayabilmek için açık bıraktığı saçlarını gelişigüzel bir şekilde topuz yapmıştı. Evrakları inceleyerek eksik bir şeyler olup olmadığını kontrol ederken bir tutam saçı önüne düşmüştü. Yaptığı işten elini çekmek istemediğinden nefesini üfleyerek saçını uzaklaştırmaya çalıştı fakat başarız oldu. Bu çabasını gören Moonbyul istemsizce tebessüm etti fakat gülümsemesini hemen sakladı. Ciddi bir şekilde karşısındaki kızın önüne düşen saçını kulağının arkasına sıkıştırırken tuhaf bir bakışma geçti aralarında. Bakışmayı bozan şey ise açılan kapı ve içeriye giren kişi oldu.

"İş yerinde bensiz sabahlamayı cidden düşündün mü Moonbyul-ah?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 08, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

secretario ╱ moonsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin