Miss u so much

3.3K 209 206
                                    


"Ben Jimin ve o da Jungkook. Beş yıl önce tanıştık ve tanıştıktan az zaman sonra da beraber olduk. Üç yıl güzel bir ilişkimiz oldu fakat sonra ayrıldık ve iki yılın ardından da onu ilk kez görüyorum. Söylemek istediğin bir şey var mı?"

"Hayır pek sayılmaz."

Onlar birbirine bakarken, kamera arkasındaki sunucu konuştu, "Sizin ve bilmeyenler için biraz Fear Pong'tan bahsedeyim. Önlerinizde altı tane dizilmiş bardak var. İçleri yarısına kadar bira ile dolu. Dizilmiş altı bardağın dışında kenarda bir bardak daha duruyor, bu bardağın içinde de toplarınız var. Kendi topunuzu sıra sıra birbirinizin önündeki bardaklara atmaya çalışacaksınız. İki bardak dışında her bardağın altında görevler var. Ya bu görevleri yapacaksınız ya da birayı tek dikişte içeceksiniz."

"Pekala, önce hangimiz başlamalı?"

"Bugün size özel bir kuralımız var, genel olarak altta olan kimin başlayacağına karar verir."

Jungkook, merakla Jimin'e baktı. Jimin ise elini kaldırıp Jungkook'u işaret etti, "Başla."

Jungkook yandaki bardaktan topu alıp Jimin'in bardaklarına attı, top bardaklardan birine girdiğinde Jimin içinden topu alıp bardağı kaldırdı. Altında kağıt olmadığını görünce de gülümsedi, "Sadece içeceğim." Bardağı tek dikişte bitirdi ve gülümsedi, "Şimdi aynı topla mı devam edeyim?"

"Evet lütfen."

Topu fırlattı ve o da bardağın içine atmayı başardı. Kendince sevindiğinde, Jungkook onun bu tavırlarına güldü. Topu alıp bardağı kaldırdı. Altındaki kağıdı alıp seslice okudu, "Eski sevgilinin tüm kıyafetlerini çıkarmasına izin ver. (İç çamaşırı dışında.)"

Jimin'e baktı, kollarını iki yana açtı "Gel ve beni soy."

İkisi kameranın önünde ortada buluştular. Uzun zamandır böyle yüz yüze gelmemişlerdi, Jimin onu özlediğini fark etti. Jungkook'un gömleğinin düğmelerini gözlerine bakmayı kesmeden açmaya başladı. Tüm düğmeler bittiğinde gömleği omuzlarından sıyırdı ve yere düşmesine izin verdi. Daha sonra elleri kemerini buldu. Bunu daha önce çok yapmıştı fakat şu an fazlasıyla zorlanıyordu.

Jungkook, üzerlerindeki mikrofonları umursamadan Jimin'in kulağına eğildi, "Neden titriyorsun Jimin?"

Jimin ona cevap vermek yerine pantolonu çıkardı ve yerine geçti. Arkadan biri gelip yerdeki kıyafetleri aldı. Sıra tekrar Jungkook'a geçtiğinde Jungkook yeniden isabet ettirdi.

"Eski sevgilin ne istiyorsa onu yap. (Bu kartta içme seçeneği geçersizdir.)"

"Bu görevi çok beğendim. Ayrıca eşit olmak istiyorum, kıyafetlerini çıkaracağım."

"Peki."

"Hadi ama çocuklar, birbirinize karşı buz gibisiniz!"

"Yalnızca tek bir şey bekliyorum ve o şey olmadan asla sıcak davranamam."

Jungkook kıkırdayarak Jimin'in yanına koştu ve elini tutup kameranın önüne getirdi. Ellerini Jimin'in tişörtünün eteklerine koydu ve bu sırada da kulağına eğildi, "Özür dilerim Jimin. Ne kadar iğrenç biri olduğumun farkındayım."

Jimin onun gözlerine baktı ve yalan söylemediğine emin oldu. Jungkook, cidden ondan özür diliyordu.

Jimin, Jungkook tişörtünü kolay çıkarabilsin diye kollarını kaldırdı ve gülümsedi. Tişört yere düşerken Jungkook kemeri hızla çıkarıp yere attı ve pantolonunun düğmesini açıp beline sarılarak indirdi. Bu sırada da omzuna bir öpücük kondurmuştu. Jimin, bu hareketi ne kadar özlediğini fark etti.

Fear Pong |Kookmin| [M]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin