Asil

238 8 5
                                    

"Çağan, sokayım ya neden anlamıyorsun?! O gün çok önemli bir toplantı olduğunu biliyorsun, e benim de o toplantıda olmam gerektiğini biliyorsun. Ben, sen benim doğum günüme gelemediğinde bu kadar sorun çıkarmamıştım."

Çağan, küçük bir çocuk gibi omuzlarını silkti. "Hayatta bir kere 18 oluyorum Asil, onda da gelmeyeceksen siktir git bu yaz gelme." Genç kız Amerika'da yaşamasına rağmen her yaz İstanbul'a kardeşlerinin yanına gidiyordu ve birlikte o şehir senin bu şehir benim geziyorlar, tatil yapıyorlardı.

Asil küçük bir çocuk gibi ona trip atan erkek kardeşine kendi kendine gözlerini devirdi. "Hediyeni yollarım, seni seviyorum." Asil telefonu kapattığında kendi kendine gülümseyerek söylendi. "Aptal çocuk keyifle bir sürpriz yapmama bile izin vermiyor."

Asil, 20 yaşında etrafına neşe saçan, güzel, çok güzel bir kızdı.Kızıl saçları, okyanus gibi gözleri ve kıvrımlı bir vücudu vardı. Kızıl saçlarıyla girdiği her ortamda dikkat çekse de ya da mavi gözleri ve kıvrımlı vücuduyla herkesi etkileyebilecek olsa da onu güzel yapan bunlardan hiçbiri değildi. Asil'in o kadar güzel bir gülüşü vardı ki. Bu öznel bir düşünce değildi, bu kesinlikle nesnel bir düşünceydi. Gülüşünü görüp ona hayran olmamak mümkün değildi. Ve genç kız gülüşünü kimseden esirgemezdi. Gülümsemeyi o kadar çok seviyordu ki onun için gülümsemekle nefes almak arasında pek de bir fark yoktu. Asil, Türkiye'de doğup büyümüştü. Daha sonra anne, babası ve küçük erkek kardeşiyle birlikte şirketlerini Amerika'da globalleştirmek için oraya taşınmaya karar vermişlerdi. Daha doğrusu bu kararı sadece anne ve babası vermişti. Çocukların hiçbiri Türkiye'den ayrılmak istemese de
Büyük erkek kardeşleri Çağrı, o sıralar lisenin ortasında olduğundan Türkiye'de kalmayı başaran tek kişi olmuştu.

Çağrı, o sıralar 11. sınıfa başlamak üzereydi ve ebeveynlerini burada bir düzene sahip olduğuna ve uslu duracağına inandırıp lüks ve güvenlik seviyesi yüksek bir yurda yerleşmeyi kabul etti. Daha yeni liseye geçecek olan Asil ve ondan 2 yaş küçük Çağan kendi sorumluluklarını alabilecek kadar büyük olmadıklarından ne yazık ki Çağrı kadar şanslı değillerdi.

Yıllar sonra Çağrı kendi evine çıktı. Çağan ise lisenin ortasında araya Çağrı'yı da sokarak Türkiye'de abisiyle yaşamak için ailesini ikna etti.

Asil, Amerika'da mutluydu. Üniversite okurken aynı zamanda babasının yanında şirket işleriyle iç içeydi ve sanki krizleri çözmek için doğmuştu, kısacası çok başarılıydı. Ama şirket Asil'in aksine Çağrı'nın umrunda bile değildi. Ayda bir belki uğruyor belki uğramıyordu. Ve şimdi babaları Türkiye'deki şirketi toparlamak ve aynı zamanda Asil'in deneyim kazanması için onu kardeşlerinin yanına gönderiyordu. Genç kız bunu başta kesin bir dille reddetse de sonradan tek takıntısı olan araba koleksiyonu için her hafta yeni bir araba şartıyla babasıyla anlaşmıştı. Şimdi de Çağan'ın doğum gününde hem kardeşlerine sürpriz yapacak hem de kesin dönüş yapacaktı.

Asil havaalanına gitmek için hazırdı. Çalışanları Asil'in valizini arabaya yerleştirirken sırayla anne ve babasına sarıldı. "Yokluğumda uslu durun ve beni çok özleyin." Annesinin gözleri dolu dolu olsa da elit duruşunu bozmadı. "Kendine iyi bak hayatım." Babası Asil'in şirkete bakacağından emindi, onu her ne kadar özleyecek olsa da Asil için iyi bir deneyimdi. "O iki hovardaya da sahip çık."

Genç kız sinsice sırıttı ve sağ eliyle omzunun üzerinden saçını savurdu. "Onlar bana sahip çıksın." Geri geri yürürken anne ve babasına son kez öpücük attı ve önüne döndü. Kendi kendine gülümsedi.

Uçaktan indiğinde kendisini hazır bekleyen arabaya doğru ilerlerken saate baktı. Saat akşam 9.30'du. Eve gitmesi 11'i bulurdu. Sinsice sırttı. Tam da partinin ortasına düşecekti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AsilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin