çoğu zaman dışlandığımızı hissederiz birileri tarafımdan bir şekilde ama neden olduğunu asla bilwmeyiz o an keyifleri öyle istemiştir köpek gibi kullanıldığınızı hissedersiniz bir gün başka bir gün başka davranırlar size benim size önerim doğru insanlar bulun bulun ki ileride yanlış insanlara yaptığınız doğrulardan pişman olmayın.
~~~~~♡~~~~~
Sana çok değer veriyordum haddinden fazla, sen buna hiç önem vermiyordun hemde hiç.. Senin için neydim bilmiyordum tahir bir oyuncağa mı benziyorum ordan kullanıp atabileceğin bir oyuncak mıydım ben bana ihtiyacın kalmadığında her an hiç tereddüt etmeden bırakabileceğin biri miydim ? İşte bunları hayatım boyunca asla sana soramadım ne cesaretim vardı ne de senin umrundaydı seni çok seviyordum çok fazla önemliydin sana bunları söylemem için epey zaman vardı sanırım..
o gün yine hiçbir şey demeden çıktın gittin evden hiç bir açıklama yapmadan sadece yanağımdan öptün ve gittin işlerin olduğu için seni sıkmak istemiyordum belki de saçmalıyordum senin gerçekten önemli işlerin vardı fakat ben bunu bana değer vermiyorsun olarak görüyordum sana haksızlık yaptığımı düşündüm Özür dilerim balım.evden gittiğinde akşam geleceğini düşünerek bir şeyler hazırlamaya başladım belki de dönerdin ha ? mutfağa gittim ve masaya bir çok şey hazırladım saat 7 olmuştu sen ortada yoktun daha işin vardır diye televizyonun karşısına geçtim ve dizi izlemeye başladım. saat 8 olmuştu seni aramaya karar verdim ve tam arayacakken sen aradın.
T: Alo bitanem benim bugün işim çıktı geç geleceğim beni merak etme olur mu?
N: Tamam balım dikkat et kendine.evet sana haksızlık yaptım gerçekten bu büyük bir haksızlıktı beni seviyordun ben ise senin hakkında ne iğrenç şeyler düşünüyordum düşüncelerimden sıyrılıp yemek yemek için masaya oturdum bir yandan da telefonumla ilgileniyordum o sırada kapı çaldı sen olma ümidi ile kapıya koştum ki yine sen değildin Asiye gelmişti.
N: hoşgeldin çitlembiğim.
A: hoşbuldum fefesçim napıyorsun?
N: iyiyim bebeğim gelsene içeri
Asiye içeri girdi ve ben masayı topladıktan sonra ikimize de kahve koydum televizyonun karısına geçip koltuğa oturduk.
A: ee nasılsın tahir nerde ?
N: iyiyim, tahirin işi çıkmış bugün geç gelir büyük ihtimalle
A: hmm birşeyler mi yapsak
N: yapalım yapalım da ne ?
A: alışverişe çıkalım mesela veya bir yere oturmaya gidelim
N: bir yere oturmaya gidelim bence alışveriş yorucu
A: tamam çınım sen bilirsin ben eve çıkayım üstümü değiştirip geleyim.
N: tamam bende giyineyim
ve Asiye gitti tahire haber vermek için aradım.
çalıyor...
çalıyor...
çalıyor...
ve açıldı.
T: ne var ne ne istiyorsun!
bu tavrına çok şaşırmış ve irkilmiştim.
N: ne ?
T: ha nefes hayatım sen miydin ben başka biri zannettim.
başka biri zannetmediği o kadar belliydi ki ama yine de bu düşüncelerimi susturup çocuğa haksızlık etme diye kendi kendime düşündüm.
N: tamam balım biz Asiye ile birlikte biryere oturmaya gideceğiz haberin olsun diye aramıştım.
T: tamam ben zaten geç gelirim dikkat et kendine.
N: tamam balım.
dedim ve kapattım. üstümü giyinip aşağı indim. Asiye kapıda bekliyordu arabaya atladım ve sürmeye başladım.
N: nereye gidiyoruz ?
A: ileride bir kafe var ben sana söyleyeceğim.
N: tamam
ilerledik ve kafeye geldik.
A: dur tamam burası.
aşağı indim açık bir alanda oturmak istiyordum bu yüzden açık bir alana oturduk sandalyeme otururken tahiri bir kızla gördüm çantamı koyduktan sonra arkama baktığımda orada hiçbir şey yoktu ama ben gördüğüme emindim bana ne oluyordu nedeni bu güvensizlik gördüğüme emindim ama şimdi yoktu yüzüm bembeyaz olmuştu ya bana birşeyler oluyordu ya da doğruydu doğru olduğuna inanmıyordum çünkü o öyle birşey yapmazdı delirdiğime yavaş yavaş ikna olmaya başladım aptal nefes kendine gel. Asiye bu halimi farketmiş olacak ki bana seslendi.
A: nefes iyi misin suratın bembeyaz
düşüncelerimden sıyrılıp ona cevap verdim.
N:ha şey yok birşeyim oturalım mı?
A: tabi oturalım.
orada kaç saat kaldık bilmiyordum bir süre muhabbet ettik ve artık eve gitme vakti gelmişti.
N: artık kalkalım mı?
A: tabi nasıl istersen.
ve eve geldik Asiye üst katında oturuyordu beraber eve geldik ben evime girdim oda kendi evine girdi.
eve girdiğimde tahir'in yukarıdan sesi geliyordu sanırım telefonla konuşuyordu saat 2 olmuştu. yukarı çıktığımı duymamış olacak ki hiç istifini bozmadan konuşmaya devam etti.
tam odaya girerken "Hayır görmedi gördüyse de anlamadı boşver diyorum sana " cümlesini duydum tahir geldiğimi sezdi diye düşünüyorum ki Günahım mı alıyorum hâlâ bilmiyorum konuyu hemen değiştirdi "evet Fikret bey görmedi o raporları diyorum sana sen o ihaleye biraz daha para ekle" dedi sanırım yine yanlış anlamıştım.
yanına gittim. ve yanağını öptüm.
N: hoşgeldin balım.
tahir bekle bir dakika dedi ve telefonu kapattı.
T: hoşbuldum hayatım. dedi ve oda yanağımdan öptü.
bal gözleri çok güzeldi ona fazla haksızlık yapıyordum.
N: yemek yedin mi ?
T: evet şirkette yedim birtanem.
N: tamam o zaman uyuyalım.
dedim ve yatağa yattım oda geldi ve uyuduk. sabah olmuştu yine hazırlanıyordu. gözümü araladım.
N: nereye gidiyorsun ?
T: İşe.
yine birşeyler oluyordu yine amaçsızca tavırların başlamıştı sana ne yaptığımı hiç bir şekilde bilmeden bazen böyle bir şeye dönüşüyordun.
N: peki
T: duş aldıktan sonra çıkacağım.
N: tamam
duş almaya girdin 10 dakika olmuştu duşa girdiğinde çıkmayı hiç sevmezdin orda bir ömür yaşayabilirdin adeta tam uykuya dalacakken telefonun çaldı bununla birlikte telefonun ekranına baktım.
HAYATIMIN ANLAMI
yazıyordu onu görünce sanki soğuk bir suyun içinde donup kalmış gibi hissetim boğazımda bir yumruk oluştu nasıl yapardın bunu deli değilmişim sana haksızlık yaptığımı düşünürken kendime haksızlık etmiştim ben. Deli olduğumu düşünecek kadar sana güvenmiştin ben sen yapmazdın çok severdin beni bu kelimenin bana özel olduğunu söylerdin. ben bunu nasıl anlamamıştım bu düşüncelerimin arasında sana bir mesaj gelmişti. ekrana baktım.
baba oluyorsun hayatım bunu arayıp söylemek istemiştim ama uyuyorsun sanırım nefese her zamanki gibi işim var de ve gel çok özledim.
gözlerim dolmuştu senden nefret ediyordum senden çok fazla nefret ediyordum işim var dediğinde nereye gittiğini yeni yeni kavrıyordum allah belanı versin. ben sana güvenmiştim sen bana bunu nasıl yaptın bunları yüzüne tek tek haykırmak istiyordum ama onunda vakti gelecekti duştan çıktığını duydum ve uyuyor numarası yaptım. telefonun sesini duymuş olacaksın ki benim gördüğüm düşünerek telaş yapmıştın uyuduğumu görünce mesajını rahat rahat okudun gözlerimi araladım gülümsüyordun neredeyse çığlık atacaktın Arkan dönüktü ve kahkaha atıyordun uyanmış gibi yaptım.
N: sen hâlâ gitmedin mi hayatım.
Bu kelimeyi öyle zorlukla söylemiştim ki anlayacak zannettim.
T: ha şey gidiyordum üstümü giyeceğim.
N: ben çıkayım sen hazırlan.
T: çıkmadan da hazırlanabilirim dedin ve sırıttın.
bunu nasıl yapabiliyordun beni oynatmayı ve hiçbir şekilde vicdan azabı çekmemeyi nasıl başarıyordun tabi bir çocuğun olacaktı ve mutluydun.
N: kahvaltı hazırlamam gerekiyor.
sen tam kahvaltı etmeyeceğim diyecekken lafını tamamlamadan rakamı döndüm ve
N: biliyorum işin var kahvaltı etmeyeceksin kendim için dedim burukça gülümseyip aşağı indim.
şuan sana ne desem umrunda olmazdı bir çocuğun olacaktı ha ne umrunda olurdu ki utanmazdın, vicdansızdın, kahretsin ki seni sevmiştim.
kahvaltı hazırladım ama hiç yiyesim yoktu öylece bırakıp koltuğa oturdum.
T: ben çıkıyorum hayatımın anlamı.
işte o kelimeyi dememeliydin gözlerim o an doldu ama gözlerine bakmamıştım kalbime bıçak sağlanmış gibi hissediyordum.
N: görüşürüz 'hayatımın anlamı.'
kendim söylerken bile acıtıyordu çok vicdansızdın sen nasıl bu kadar vicdansız olabiliyordun aklım almıyordu evden çıktın gittin sinirden masadaki herşeyi yere fırlattım içinde birsürü tabak ve bardak olan dolap kırılmıştı koluma bir cam geldi acısını hissetmiyordum bile ayaklarıma birsürü cam girmişti camların üstüne basa basa ilerliyordum o andan sonrasını hatırlamıyorum bayılmıştım koluma girip kalmış bir cam ayaklarımın içine girmiş birsürü camla bayılmıştım her tarafım kan içindeydi camların üstüne düşmüştüm her yerime cam girmişti gözlerim kapandı...
Açtığımda ise...
Son