Serseri 2

225 11 0
                                    

           

Valizimi merdivenlerden aşağı attım.Annem ve babam –yüzüne karşı asla baba demiyorum- bana şaşkınlıkla bakıyordu.Ne yani o valiz benimle aynı kiloydadı. Nerdeyse… Kapı da duran babamı ittirip dışarı çıktım.Anneme sarılmadım evet çünkü geri dönücektim.1 haftaya kadar.En önemlisi ona kızgındım.Babam arkamdan valizimi taşıyarak gelip arabanın kilidini açtım.Valizi yerleştirdirdi ve sürücü koltuğuna geçti.

‘’Kızım öne otursaydın’’

Cevap vermeyip kulaklıkları taktım.Eminem dinlemek zuhur veriyordu.

Yo,you better lose yourself in the music                                                                                              (Hey,iyisimi kaybet kendini müziğin içinde.)

Arabalarda midem bulanırdı.Camı sonuna kadar açtım.Yüzüme çarpan rüzgar nefes almamı engelliyordu.Kendime engel olamayıp dilimi sanki köpekmişim gibi çıkarttım.

‘’Saçmalamayı kes! Sok şu dilini içeriye ve camına kapat.Hemen!’’

‘’Bana emir vermeyi kes! Yolculuklarda midem bulandığını biliyorsun.Aaa doğru yeni bebeğinle ilgilenmekten benimle ilgili şeyleri unuttun demi? ‘’

‘’O bebek senin kardeşin! Ayrıca onunla ilgilenmem seninle ilgili şeyleri unutucağım anlamına gelmiyor.’’

İğrenç bir şekilde kahkaha attığımda deliymişim gibi bana bakıyordu.

‘’Bana sordun mu kardeş istiyor musun diye? Bana o kadını becermeden önce sormalıydın babacığım’’

Ahh evet bu ağır olmuştu.Son cümleme karşı aniden firen yaptı.Öndeki arabaya çarpmıştık bile.Beni dediklerim için azarlayamadan cama biri vurmaya başladı.Babam teleşla dışarı çıktığında ben hiç oralı olmayıp kulaklığımı geri taktım.Bir süre sonra kapım açıldı.Babamdan önce gözüm yanındaki çocuğa kaydı.Dağınık şaçları,kahverengi gözleri,sexsi vücudu ve o çatık kaşları.Onunla bakışmam 4-5 saniye kadar sürmüştü.Açıkcası baya etkilendim.Yani ağzım açık salyalarımı filan akıtmadım ama kabul etmek gerekirse baya yakışıklı.

‘’Deniz  seni bir taksiyle yollamak zorundayım.1 saate kadar bende eve gelirim.O zamana kadar kardeşinle takılırsın.’’

‘’O veletle takılmıyacağımı sende biliyorsun.Ayrıca bende seninle gelebilirim.Yo illada gidiceksin diyorsan giderim.Sadece sinirlenirim ve hırsımı tamamiyle o kadından alırım.’’

Bunları o çocuğun yanında neden dedim bilmiyorum.Umrumda da değildi açıkcası.Fakat babam için aynı şeyi söyleyemiyeceğim.

‘’Beni tehtit mi ediyorsun sen? Eve gidiceksin dediysem gidiceksin.Hemen!’’

‘’Unut gitsin dostum arbayı yaptırmana gerek yok.Sana ve ergen kızına  vakit ayıramam.Sana bol şans.’’

Sese doğru döndüğümde çocuk dudağını kıvırmış alay eder gibi bakıyordu.Ergen kız mı?Göz kırpıp arabasına bindi.Ben daha ağzımı bile açamadan o gitmişti …

Babam arabaki hasarı sonra hallederim demişti.Zaten 20 dk gibi bir süre içinde eve varmıştık.O süre zarfında bana bağırmıştı ama onu umursamıyordum.Onu umursamadıkca o daha çok sinirleniyordu.Araba durduğunda bana o kadının yanında bağırmaması konusunda uyarmıştım.Ne cavap vericeğini dinlemeden  arabadan indim.Çok rahat bir biçimde kapıyı çaldım.Kapı açıldığında gülen bir yüzle karşılaştım.Lanet olası kadın küçüklüğümde bile bana hep iyi davranmaya çalışmıştı.Lütfen ben senden nefret etmek istiyordum.Kapıyı açmasıyla sarılması bir oldu.Şaka mı bu ?

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin