EVET 2. BÖLÜMDE GELDİ. HİKAYEYİ ARKADAŞLARINIZA ÖNERİRSENİZ SEVİNİRİM. OYLARINIZI EKSİK ETMEYİN. İYİ OKUMALAR :D
Yavrum sen yürü bakalım benim yatağıma *-*
Salyalarımı akıtıp karşımdaki fıstığa bakarken bu ultra yakışıklı bebeğimiz -yani benim bebeğim- pişmiş kelle gibi sırıtarak elini gözümün önünde salladı.
"Hey, ben Burak."dedi elini uzatarak tabii hala sırıtıyordu. "Hah, he, aa, evet bende Miray.Memnun oldum. "Dedim elini sıkarak. Al işte boşuna demiyorum malım diye. Çocuğun karşısında mal gibi konuşmuştum. Oda bunu farketmiş olacak ki daha da sırıtmaya başladı. Lan taş maş demem çarparım ağzına dişlerin dökülür. Birdaha 32 diş nah sırıtırsın.
"Hah, ne, ee, şey ,evet ya bende memnun oldum"dedi alayla. Göt kafa beni taklit etti. Bir yandan kendime küfrederken bir yandan Vanslarımı çıkarıyordum.
**
Yaklaşık yarım saattir boş boş bakışıyoruz. Yani daha doğrusu ben ve onun sırıtışı ... Allah aşkına bu çocuk sırıtmadan duramıyor mu ? Aslında gülüşü çok güzeldi. Böyle bembeyaz inci gibi dişleri var- off ne diyorum ben be.
En sonunda yakışıklımız ayaklandı. Tabii ki o meşhur sırıtışıyla birlikte. Yanakları ağrımıyor mu acaba sırıtmaktan ?
"Pişt pişt bana tuvaleti göstersene" Ne kadar kabaydı bu böyle. Onunla daha fazla muhattap olmak istemediğimden önüne geçip tuvalete doğru yol aldım.
O tuvalete girdikten sonra odama gittim. Bir telefon titremeye başladı. Ama bu benimki değildi. Masama baktım. Burak'ın telefonuydu. Ayfon fayf *-* . Arayanın ismine baktım. "Güzelim" yazıyordu. En sevdiğim sevgi sözcüğüydü. Güzelim ...
Birden içim kötü oldu. Neden bilmiyorum. Yoksa sevgilisi olduğu için miydi ? Yok canım daha 1 saattir tanıştığım çocuğu mu sevcem. Hele o pişmiş kelleyi asla. Hah !
Içeriye girdi. "Ee nabersin bakalım? " dedi . "Iyide. Uhm şey sen tuvaletteyken sevgilin aradı. " Dedim. Kaşlarını çattı. Aman be mala bak açtık sevgilin suan meşgul hahhaa banyoda demedim. "Peki açtın mı ?" Dedi. "Hayır canım ne diye açayım ki." "Ha tamam" deyip telefonunu açtı.
Bi 10 dakika sonra odaya girdi. Kesin sevgilisini aradı göt herif. Of ben ne diye sızlanıyorum ki. "Acıktın mı ?" Dedim sıkkın bir sesle. "Ah evet hemde baya" deyip olmayan göbeğini tuttu.
Mutfağa girdiğimizde annemin kankileri icin yaptığı pasta böreklerden kalanları yemeğe başladık.
O kadar komik yiyordu ki gülmemek için kendimi zor tuttum diyeceğim de kendimi tutamadım anırarak gülmeye başladım.
"Ne gülüyon lan? " Dolu ağzından birkaç pasta kırıntısı fırladı. Bir yandan gülmeye devam ederken bir yandan konuşmaya çalışıyordum. "Hahhshdhahshha aynı ayıya benziyosun hahahdhsjs" Birden ciddileşti. Düşünüyordu. "Hah ben ayıysam sende pandasın" Ona şaşkınlıkla bakarken konuştum. "Ne pandası ya?" Dedim. "Evet panda. Üstündekiler siyah teninde beyaz. Aynı panda gibi !" Dedi ve gülmeye başladı. Bense ellerimi göğüsümün altında birleştirmiş onu izliyordum.
Içeriden annesinin sesini duyduk. "Oğlum hazırlan birazdan gidiyoruz." Diye içeriden bağırdı Meliha Teyze. Burak bana dönüp elini uzattı ve "Telefonunu ver" dedi. İtiraz etmeden cebimden çıkarıp verdim. Birden mutfağı bir telefon sesi doldurdu. Burak telefonunu çıkarıp arayan kişiyi reddetti. Kim aramıştı acaba ? Sevgilisi mi yoksa ? Neyse. Sonra elime telefonumu geri verdi.
Annemle Meliha Teyze ve oğlu Burak'ı geçirdikten sonra odama çıkıp kendimi yatağa attım. Telefonumu açıp son girilen yerlere baktım. Arama kaydı ? Hemen son arananlara baktığımda "Seksi Ayı ;) " adını gördüm.
Salak çocuk! Kendini seksi ayı diye kaydetmiş dedim içimden ve sırıtmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Teen Fiction" Seni beklerken hergün öldüm ben. Seni bin yıl sevdim, bir bin yıl daha severim. "