ÜZGÜNÜM YENİ BÖLÜM ASLINDA ÇARŞAMBA GELECEKTİ AMA DERSLER BUNA ENGEL OLDU. BU BÖLÜMÜ YAZARKEN ÖLDÜM RESMEN. AKLIMDA TASARLADIM AMA BUGÜNE YETİŞTİRMEK İÇİN CANIM ÇIKTI. EĞER KÖTÜ OLDUYSA ÜZGÜNÜM. HİKAYEYİ DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜRLER.
OKUDUKTAN SONRA OY VERMEYI UNUTMAYIN LÜTFEN.
İYİ OKUMALAR XO
2 GÜN SONRA
2 Gündür Buraktan ne bir arama ne de bir mesaj gelmişti. 2 güne unuttu beni lan diye tam düşünürken telefonum çaldı. Arayanın Burak olmasını umuyordum ki telefonumun ekranına baktığımda arayanın Melis olduğunu gördüm.
Efendim dememe izin bile vermeden Melis konuşmaya başladı. "Aşkımmm dün Istanbul'a döndüm. Çok özledim seni hadi buluşalımmm" dedi heyecanla. Melis en yakın arkadaşımdı. Bir süreliğine İzmir'e teyzesinin yanına gitmişti. Bende onu çok özlemiştim.
"Tabii yavrum buluşalım" Melis hemen heyecanla "Tamam o zaman 1 saate sizdeyim aşkım" deyip telefonu kapattı.
Dolabımın önüne geçip kıyafet seçmeye başladım. Üstüme beyaz salaş bir tişört üstüne kot ceketimi altıma siyah taytımı ve ayakkabı olarak beyaz conversimi giydim. Makyaj masama geçtiğimde göz makyajimi yapip parlatıcımı sürdüm. Düz koyu sarı saçlarımı elimle şekillendirip parfümümü sıktım. Kapı zili çaldığında annem kapıyı açmıştı. Siyah çantamı kapıp kapıdan annemle Melis'i izledim. Annem Melis'i öz kızı gibi seviyordu. Sarılmaları bitince içeri girdim. Annemle vedalaştıktan sonra Melisle dışarı çıktık.
Yoldayken Melis bana İzmir'i anlatıyordu. Saf bu kız ben zaten Izmirliydim djhdjs. Melis bana uzun uzun Izmirde yaptıklarını anlatırken kolundan tuttum ve onu bir kafeye soktum. Cam kenarında güzel bir yer bulunca oraya oturduk. Garson gelince ikimizde çilekli milkshake sipariş ettik.
Garson gelinceye kadar biraz dedikodu yaptık. Ona Burak'ı anlattım. Neden anlattım bilmiyorum ama onu Melis'e anlatma gereği duydum. Konuşmamızın ardından milkshakelerimiz geldi. Milkshakelerimizi yudumlarken kafamı kaldırdım. Ve kaldırır kaldırmaz karşı masadaki Burak'ı gördüm. O da kafasını kaldırdı ve beni gördü. Yüzünü bir şaşkınlık ifadesi aldıktan sonra yavaşça masasından kalktı ve bizim masamıza doğru ilerledi. Boş sandalyeyi çekip konuşmaya başladı.
"Ya Miray çok özür dilerim. Telefonum bozulduğu için seni ne arayabildim ne de mesaj atabildim." Dediği an içimden dans etmeye başladım. Demek ki telefonu olsaydı beni arayıp mesaj atacaktıııı. "Sorun değil" dedim içimdeki heyecanı belli etmeden. Elini saçına götürüp düzeltti. Allah'ım sessizliğe bakar mısınız ? "Ee sinemaya gidelim mi yarın ?" İçimdeki tüm hücreler halay çekerken "Tamam olur"dedim. "Ee tamam o zaman yarın ben seni saat 3 gibi alırım uygun olur musun? " "Tabii, tabii uygun olurum. " dedim. "Tamamdır görüşürüz" dedi ve el sallayıp kafeden çıktı. Gözden kaybolunca kafamı Melis'e çevirdim. Ağzı şaşkınlıktan açılmış bana bakıyordu. Oha ya gerizekalı ben Burak Melis'i görmemişti bende Melis'i tanıtmayı unutmuştum. Suçlulukla Melis'e baktım.
"Ya aşkım çok özür dilerim ben heyecandan seni tanıştırmayı unuttum çok çok özür dilerim. " dedim sesimdeki pişmanlıkla. "Yaa kızım ne saçmalıyon sen başlatma tanıştırmana olsun. Oha lan o Burak mıydı ? Ulan ne taş çocukmuş hatta ne taşı meteor meteor maşallah maşallah kaçırma bu çocuğu valla öldürürüm seni" dedi bir nefeste heyecanla. Bu sefer ben ona şaşkınlıkla Bakmaya başladım. "Tamam sakin şimdi nefes al ve çocuğun sevgilisi var." Dedim. "Ayyy olsun eninde sonunda ayrılmayacaklar mı? " Diyip sırıtmaya başladı Melis. "Uhm neyse hadi kalkalım dedim ve hesabı istedim.
Kafeden çıktıktan sonra alışveriş merkezine gittik ve biraz alışveriş yaptık. Eve döndüğümde saat biraz geç olmuştu ve çok yorgundum. Ve yarın Burakla buluşacaktımmm. Annemin yanına gittim ve yanağından öpüp odama çıktım.
**
Alarmın sesiyle yavaşça gözlerimi araladım. Saate baktığımda saat 8.00'di. Neden bu saatte kalktın mal diyorsanız çünkü bugün Burakla buluşcam. -Sevinç dansı- Fazla abartıyorsun demeyin. Hayır efendim fazla mazla abartmıyorum. BURAKLA BULUŞACAĞIM. BURAKLA!!.
Uyuşuk adımlarla yorganı üstümden atıp banyoya girip işlerimi hallettim. Daha sonra aşağı indim annemi öpüp kahvaltıya başladım. Annem ilk defa kendiliğimden kalktığım için şaşırmıştı. Ehehheehe Burak sayesinde herseyi yapıyom dkskk.
Kahvaltım bitince kısa bir duşa girdim. Duştan çıkınca dolabımı açtım ve giyecek birşeyler aradım. Altıma siyah tayt üstüme siyah tişört ve üstüne bir yelek siyah canta ve siyah uzun botlarımı giydim. Hafif bir makyaj yaptım ve saate baktım. Saat 14:38'di. Inanamıyorum ne kadar uyuşuk davranmışım diye düşündüm ve yatağıma uzanıp Burak'ı beklemeye başladım. Bu sırada telefonumla oynamaya başladım.
Kapı çalınca çantamı yerden kaptım ve kapıya gittim. Annem çocuğu sohbete tutmuş. Burak beni görünce rahatlamışcasına nefes aldı. Annemin yanına Gittim. "Anne biz sinemaya gidiyoruz. Görüşürüz. " "Ha tamam yavrum. İyi eğlenceler. "Dedi ve Burak'ın kolundan tutup dışarı çekiştirmeye başladım.
Aşağıda taksi bulduk ve bindik.Burak adresi verdi ve gitmeye başladık. "Ee panda seksi ayın yokken hayatın nasıldı? "Dedi alayla. Gözlerimi devirdim. "Bana panda demeyi kes."
"Ama aynı panda gibisin"diyip gülmeye başladı. "Gıcık ayı" diyip cama döndüm ve dışarıyı seyrettim. Aradan 5 dakika geçti ve kolumda bir baskı hissettim. Burak'a baktığımda kolumu dürtüyordu. Ama bunu oyun olarak yapıyordu.
"Ya sen napıyon Burak?" Dedim dayanamayarak. "Of çok sıkıldım. " dediği an taksicinin sesi duyuldu.
"Geldik efendim. " Burak cebinden para çıkarıp taksiciye verdi ve indik.
Sinema katına geldiğimizde film seçmeye başladık. Burak heyecanla "Korkuya girelim!" Dedi. Gözlerimi kıstım. "Hayır." Dedim.
"Niye korkuyor musun yoksa?" Dedi. "Hayır ne korkması. Ya bak şu filme girelim." Dedim elimle romantik filmi gösterirken. "Peki girelim bakalım" Dedi ve biletlerimizi aldık.
Film başlayalı daha 10 dakika olmadı ama Burak ayısının mısırı bitmiş benimkini yemeye başlamıştı. Ayı diye boşuna demiyorum ya.
Birden bana baktığını hissettim. Ona doğru baktım. Bana bakıyordu. Ona bakmaya devam ettim. Eli dudağıma gitmeye başladı. Şaşkınlıkla ona bakmaya devam ettim. Yavaş hareketlerle elini dudağıma uzatti. Ben hala ona şaşkınlıkla bakarken dudağımın kenarını sildi. Elini çekti ve gülmeye başladı.
"Ağzının kenarında mısır kırıntısı kalmış Panda!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Ficção Adolescente" Seni beklerken hergün öldüm ben. Seni bin yıl sevdim, bir bin yıl daha severim. "