Gece boyunca hayaller kurmaktan sabah yakını bir ara gözlerim kapandı. Uyandığımda sabahın ilk ışıkları şehire vurmaya başlamıştı. Pencereleri açtım, taze, serin, sabah havasını içeri aldım. Kahvaltı masamı ayarladım ve çayım da hazır olunca kahvaltıma başlayacaktım ki mail geldi ve hevesle açtım ama tanıtım mesajı olduğunu görünce hevesim yerin dibine kaçtı. Masayı toplamaya başladığım sırada yeni bir mail aldım ama stajyerlik başvurumdan beridir gelen her maili hevesle açıp acı tokatlar yemekten bıktım ve bu maili hemen açmama kararı aldım. Bulaşıklarımı yıkayıp kahvaltılıkları dolaba yerleştirdikten sonra çay koyup sonuna yaklaştığım kitabımı alıp okumaya başladım ve kitabım bitince maile baktım.
Tebrikler, satjyerlik başvurunuz onaylanmıştır. Bugün danışmaya gelip iş günlüğünüzü ve gerekli eşyalarınızı almanızı rica ederiz.
The Min's Holding
Sonunda! Hemen hazırlanıp dışarı çıkacaktım ki, kapıyı açtığımda gördüğüm iki yüz beni şoka uğrattı ve gözlerim karardı. Gözlerimi açtığımda oturma odamda olduğumu fark ettim. Karşımdaki koltukta annem ve kardeşim dikkatle beni izliyorlardı ama suratları tanınmayacak haldeydi, yerimde doğrulup başlarına ne geldiğini sordum. Annem derin bir nefes verdi, kardeşim daha erken davranıp söze girdi.
"Biliyorsun ya abla annemi seven Mehmet diye bir amca vardı." dedi. "Hani şu geçen yıl annemle evlenip, benimle konuşmanıza engel koyan üvey baba Mehmet. Eee!" dedim.
"Heh işte o, geçen hafta asıl yüzünü gösterdi. Önce kumarda evimizi kaybetti sonra onun yanına yerleştik, aradan bir iki gün geçti ve eve sarhoş gelip annemi de beni de dövdü sonra bizi odaya kilitleyip para karşılığı sattı." dedi. Sinirden başım ağrımaya başladı. Sema gözyaşlarını koluna silip devam etti.
"Annemle camı kırıp evden kaçtık ve onu polise ihbar ettik, artık hiçbir şeyimiz olmadığı için annem de beni birkaç gün teyzeme bıraktı ve sonuç olarak buraya, senin yanına, Kore'ye geldik." diye sevinçle sözünü bitirdi ve evi incelemeye başladı.
"Benim evim sizin de eviniz ama görüyorsunuz Kore evleri daha küçük ama biraz sabredin daha büyük bir eve..." derken annem eliyle ağzımı kapayıp "bizim için düzenini bozma bu ev bize yeter güzel kızım." dedi.
"Tamam o zaman, ben işe gidiyorum geldiğimde birşeyler yaparız, eski günlerimiz gibi." dedim. Gülümseyerek beni yolculadılar.
Holdinge gittiğimde danışmadaki bayana stajyer olarak geldiğimi söylediğimde, önce tebrik etti sonra onu takip etmemi söyleyerek önümden ilerlemeye başladı. Orta boyda bir kutu verip bir odaya ilerledi.
"Diğer stajyerler gibi, burada çalışacaksınız. Görevleriniz her sabah saat 7:00'de size bildirilecek, herhangi bir mevki veya görev değişiminiz olursa müdürünüz Kim Dongwon tabletinizde gerekli işlemleri yapacaktır. Size tavsiyem holding dışında müdürünüzden uzak olmanız. Çünkü bayanlar peşini bırakmaz ve o an sizi gözüne kestirirse bayanlardan kurtulmak için sizi kullanabilir. Eh sonuçta eski bir manken ve hâlâ fanları bulunmakta." dedi ve bir süre sessiz kalıp devam etti. "Neyse bugünlük bu kadar, iyice dinlenin ve yarın 8:30'da görüşmek üzere.." deyip hafifçe öne eğilerek selam verdi. Bende karşılık verince gülümsedi ve gitti.
Holdingten çıkıp hızla eve geldim, zaten bir sokak yukarıda oturduğum için yorulmadan eve geldim. Bahçe kapısından içeri girdiğimde Sema, sabah bitirdiğim kitabı romanı okuyordu, yanına yaklaştığımda kitabı kapattı, beni görünce çığlık attı.
"Abla sen işte değil miydin ya?" diye resmen cırladı. "Gittim de yarına kadar izinli sayılırım, hadi içeri girelim de biraz gezer yemek falan yeriz." dedim. O sırada elimdeki kutuyu yeni fark etti.
"Aaa ablacığım o ne?" diyerek kutuyu tuttu. "İş yerinden verdiler. Tablet, yaka kartı, siyah beyaz takım ve çalışan kartı var." dedim. "Yaka kartı tamam da bu kart ne işe yarıyor ablacığım?" dedi.
"Bu kart holdinge giriş, çıkış ve bazı odalara erişim için kullanılıyor." dedim. O sırada tableti kurcalamaya başladı. "Aaa, ablacığım sen Min Yoongi'nin aile şirketine stajyer mi oldun?" dedi. "Evet ama Yoongi ile alakası yok, zaten Yoongi BTS'i bırakıp holdinge gelmez, danışmadaki Yoona'da iki üç yılda bir geldiğini söyledi." dedim.
Eve girdik ve annem ile Sema'nın morluklarını kapattık. Birlikte Kore'yi gezmeye, resim çekilmeye başladık. Arada bir tablete, görevlerimi ve şirket odalarını ezberledim. Hem Sema'yı liseye yazdırdık hem de akşama kadar eğlendik.
🌙
Kusurum varsa affola, uzun bir aradan sonra hayran kurguya yeniden dönünce saçmalamış olabilirim.
