"Ares ve Afrodit, dünyayı kimin yönetecekleri konusunda bir tartışmaya girmişlerdi. Ares dünyayı erkeklerin, Afrodit ise kadınların yönetmesi gerektiğini düşünüyordu. Anlaşmazlığa giren tanrıların ikisi de kendi dediklerini yaptılar. Afrodit kadınları, Ares ise erkekleri yarattı. Afrodit kadınları bir adaya yerleştirmişti. Themyscira denen, Cennet Adası olarak bilinen efsanevi bir yere.
Sonra, kraliçelerine bir kemer verdi. Saf altından, güzel bir kemer. Böylece Amazonların kraliçesi Hippolyta, bu kemerle Amazonların en güçlüsü olmuştu.
Lakin, Ares rahat durmamıştı.
Afrodit'in yaptığından haberi olan Ares, Herkül'ü huzuruna çağırarak ondan adaya girmesini ve kadınları öldürmesini istedi. Herkül ise bunu kabul etti ve askerleri ile birlikte Themyscira'ya ilerledi. Adanın koruyucusu olan kadınlar başta onlara şüphe ile yaklaştı. Ama sonra, erkeklerle birlikte yaşamayı öğrendiler. Kraliçe Hippolyta, Herkül ile birlikte mutluydu.
Ama bu çok da uzun sürmedi.
Herkül, kraliçenin kemerini çaldığında onu güçsüz bıraktı ve o akşam bir darbe gerçekleşti. Amazonlar, kendilerine gelene kadar savaşsalar dahi kurtulamadılar.
Çok kayıp verildi, çok kanlıydı.
Sonra erkekler tarafından köle olarak alındılar.
Hippolyta, ellerini birleştirdi ve kız kardeşleri, erkekler tarafından hor görülüp tecavüz edilirken, gözyaşları içerisinde kalpten dua etti Afrodit'e.
'Sevgili Afrodit... Terk etme bizi... Lütfen..."
Sonra kalbinde yankılanan cevap geldi.
' Sevgili Afrodit... İşte çalınmış kemerindir bu etten kemikten ve kandan oluşan insanı koruyan... Onu al...'
Herkül o sırada Hippolyta' yı kendine çektiğinde Hippolyta ne yapması gerektiğini biliyordu.
Herkül kadının çenesinden tuttu ve kalçasını avuçladı. Bir yaban domuzuna benziyordu, vahşiydi, şarap kokan nefesi Hippolyta'nın yüzüne çarpıyor ve kraliçede kusma isteği doğuyordu.
'Söyle onlara... Nesin sen... Söyle... İşte böyle...'
Hippolyta şüphesiz ona itaat etti. Gözyaşları içinde... Ama sonra, Herkül'ün belinde sallanan kemerini çekip almayı başardı ve kasıklarına bir tekme atarak ondan kurtuldu.
'Ben Hippolyta, Amazonların kraliçesiyim...'
Kemerini taktı ve demirden kafese tıkılmış olan kız kardeşlerini demirleri ortadan ikiye ayırarak kurtardı. Sonra bir konuşma yapmaya çıktı.
'Kız kardeşlerim...'
Hepsine göz gezdirdikten sonra yüzünde donuk, kanlı bir ifade vardı.
'Hiçbirine acımayın.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Dünya
FantasyHippolyta şarkısını tamamladığında, sonunda kalbindeki en büyük arzuya kavuşmuştu. Bir kız çocuğuna... Ona Diana ismini verecekti. Daha önce böyle bir şey görmemiş olan dünya ise ona 'Harika Kadın' diyecekti. Ama Diana, düştüğü boşluktan kurtulabile...