Avcı

126 13 40
                                    

(Chris Isaak - Wicked Game)



Hayatta herşey planladığımız veya umduğumuz gibi gitmezdi.Gri alanlar da yoktu mesela.Evet ve hayırdan,yapılan ve yapılacaklardan ibaretti herşey.Acaba şöyle olsaydı ne olurdu desenizde bir niteliği yoktu dediğiniz şeyin çünkü zaman akıp geçmiş siz acabasını düşündüğünüz şeyi çoktan yapmış olurdunuz.Tıpkı benim gibi.

Diyordum ki kendi kendime acaba Taehyungu orada bırakıp gitmeseydim ne olurdu?Ama bırakıp gitmiştim, bir vals müziği eşliğinde dans ederken,bir nefes uzaklığında ve benimle ilgili tutkulu düşünceleriyle.

Benden sonrasını da deli gibi merak ediyordum tabiki.Beni Seokjinin elinden tutup giderken görünce ne hissetti,ne düşündü.Tüm bunlardan sonra aklım yaptığı şeyle gurur duysa da aciz kalbim biraz buruktu.Lanet olası.

O günden bu yana 1 hafta geçmişti ve ben o günden beri Taehyungu hiç görmemiştim.Şirkete de gitmemiş,yapılacak marka anlaşmaları ve çekimler ile ilgili bilgiyi Jimin hyundan almıştım.Birkaç kez de Seokjin ile telefonda görüşmüştük.Ah bu arada o gece mekandan Seokjinin elini tutup çıksamda herhangi birşey yapmamış,Seokjine çok yorgun olduğumu söyleyerek beni eve bırakmasını istemiştim.Bilmiyordum sadece birşey yapmak gelmemişti içimden.Oyun oynarken yıkık bir kalbe sahip olmak zormuş.

Aradan geçen bir hafta boyunca kendime dayanıklık egzersizleri de yapmıştım bu arada.Neye dayanmak mı?Tabiki Taehyungun sürekli vurduğu zaafım,tutkum.Sadece kas kütlemi güçlendirmiyor kendimi artık zihinsel olarak kuvvetlendiriyordum.Onun dokunuşlarına,bakışlarına düşmeyecektim.

Tanrı aşkına kimi kandırıyordum istediğim kadar dayanıklılığımı güçlendirmeye çalışayım onunlayken herşey tuzla buz oluyordu.Adam yürüyen sexti.

Ona dayanamıyordum.Nefesimi kesecek, beni yerlebir edecek bir boşluk bulabiliyordu,tıpkı bugün yaşanılanlar gibi.Tanrım hala ellerini hissedebiliyordum sanki.

Bugün ajansın yaptığı ilk ortaklık çalışması olarak büyük bir markayla çekimlerim vardı.Her sabah yaptığım gibi rutin koşumu,egzersizlerimi yapmış soğuk bir duş sonrası dergilerim eşliğinde çikolatalı muzlu tostumla güzel bir kahvaltı yapmıştım.Daha sonrasında siyah jean ve tişört uzerine siyah bir deri ceket giyinerek çıkmıştım evden.Tamamen siyah giyinmeyi severdim.Siyahı severdim çünkü siyah sadece kiloları saklayan bir renk değildi duyguları da saklardı.

Çekimlerin yapılacağı yere geldiğimde görevlilerin yönlendirmesiyle hazırlanmam için ayrılan yere götürülmüştüm.Beraber çalıştığım makyöz ve kuaförle birlikte Jimin hyung da beni orada bekliyordu.Beni görür görmez hafif bir telaşla kurmuştu cümlesini.

-Yakışıklı mankenimizde teşrif ettiler,artık biranönce hazırlanabiliriz

-Sana da merhaba hyung

-Merhaba bebeğim,hadi hazırlan biranönce,herkes seni bekliyor.Seokjin ile Taehyung da burada.

-Ne?Onlar neden burada Tanrı aşkına

-Onlarla birlikte ilk çalışman olduğu için seni yanlız bırakmak istemediğini söyledi Seokjin ama Taehyung neden burada bende bilmiyorum.

-Cok saçma.Ben yeni çıkış yapan ,yeni yetme bir manken değilim.Profesyonel biriyim buna gerek yok.Onlara beklemelerine gerek olmadığını söyle

-Jeongguk-ah benden patronları kovmamı istediğinin farkında mısın

-Farkındayım hyung lütfen gönder onları.Taehyung buradayken odaklanamayabilirim diye korkuyorum.

-Jeongguk-ah az önce kendin söyledin profesyonel olduğunu.Taehyungun burada olmadığını düşün,eminim çekimlerde bir sorun olmayacak.Hadi güzelim hazırlan sen

Narcissus // TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin