1.BÖLÜM

173 14 0
                                    

Merhaba Arkadaşlar Umarım kitabımi begenirsiniz. Bölüm şarkısı vermiyecegim. Sadece acıklı bir şarkı dinlemeniz yeterli.

İyi Okumalar :))

"Vurma !Lütfen vurma."diye bağırırken  bir yandan ağlıyordum. Hıçkırıklarım gitgide artıyordu.Eski sevgilim gelmiş benim babamla olan kavgama karışıyordu. Kendini ne zannediyordu. Sürekli vuruyordu. Babam dediğinim o iğrenç adamın ağzı yüzü her tarafi kan içindeydi .Ondan nefret ediyordum .Beni henüz 8 yaşında küçük bir kızken bırakıp gitmişti.Annemle kalmıstım. Fakat simdi annem kanserdi. Tedavi olsa bile kurtulma olasılığı çok azdı.O da beni bırakıp gidecekti. Bu zalim hayatı hiçbir zaman affetmeyecektim. Hepsi o serefsiz ‚eski sevgilimin kolların altında kalmış adam yüzündendi. Hak ediyordu ama bunu beni terkedip giden ve sevmediğini söyleyen sevgilim(eski)yapamazdı.

"Bırak onu. Sen kimsin? Kim oluyorsunda beni koruyorsun!"

Ağzı açılmıştı ama bozuntuya vermedi.

"Sana vuruyordu Duru. Görmüyor musun? Buna göz yummamımı bekliyordun?"

Bu seni ilgilendirmez. Çabuk çık evimin bahçesinden"

"Bana bunu yapma Duru.Geçmiş gecmişde kaldı. Pişmanım." derken burnundan soluyordu. Utanmadan bir de geçmiş de kaldığını söylüyordu.

"Lütfen tekrar dene-" Acılı bir inleme sesi geldi. Pislik biyolojik babam kendini biz konuşurken toparlamış ayağa kalkar kalkmaz Çağlar'a iyi bir yumruk sallamıstı. Normalde olsa bu durumdan çok memnun olurdum. İkiside gözümde bir hayvandan degersizdi. Ama benim evimin bahçesinde kavga ediyorlardı. Ve sinirden ellerim ayakların titriyordu.

"Derhal evimi terketmesseniz polisi arıycam" dedim imalı imalı telefonu göstererek. İkisinde şaşkın bir ifadeyle yüzüme bakakaldılar.

"Bizi ihbar mı ediceksin?"dedi Çağlar beyimiz. Başka ne bekliyordu.

"Evet . Başka ne bekliyorsin ki?İstersen bir de içeri davet edip çay kahve ikram ediyim olmaz mı?"

bozulmuşa benziyordu.

"Ama ben senin sevgilinim"Ya bu çocuk aptaldı ya da yine bu çocuk aptaldı.

"Eski sevgilim.Unuttun mu ?Benden ayrıldın" der demez elimi telefonun tuşlarına götürdüm. 155' i tuşladım ve tam arıyordumki

"Lanet olsun Duru. "deyip bahcemi terketti Çağlar. Yalnız hala biyolojik babam burdaydı.Ve bana saf gibi bakıyordu.

"Duru kızım. Özür dilerim .Sana vurmaya kalkışmamalıydım."

"Hayır.Dinlemek istemiyorum. şimdi derhal evimi terket." dedikten sonra ağır adımlarla bahçe kapısına doğru yürüdü.Annemin kanser olduğunu söylemiştim ve yatağından kalkamıyordu.

Aşağıda neler olduğunu kim bilir nasıl merak etmişti. Fazla merak ettirmeden hemen eve girip merdivenlere koştum. Annemin odasına girdim. Girmemle neye ugradıgımı şaşırdım. Elinde kesik kırılmış bir camı bileğine doğru götürüyordu.

"Anne.Napıyorsun?"deyip üzerine atlamam bir oldu.

"Zaten ölücem. Bırak daha erken ölüyüm."

"Hayır hayır boyle konuşma .Beni bırakmıycaksın. Yaşayacaksın.Biliyorum" derken buna kendim bile inanmıyordum. Aglıyordum. Deli gibi sayıklıyordum. "Hayır ölmüyceksin. Benim tek arkadaşım sensin" Annemde hıckırıklara gömülmüştü.

"Kendini böyle şartlandırma. Durumum ortada. Sen güçlüsün bunu yenebilirsin" Başımı iki yana salladım.Kalktım. Evden dışarı attım kendimi. Koşmaya başladım. Hiç umursamadan koştum.Nereye gittiğimi bilmiyordum. İnsanlara carpıyordum. Dönüp kufrediyolardı. Ama umrumda değildi. En sonunda kendimi denize kıyısı olan bir ucurumda buldum.Aklım yerinde değildi. Uçurumun ucuna geldim. Geniş havayı cigerlerime doldurdum.Gözlerimi kapattım.Kendimi havaya bıraktım.Düsüyordum. Kendimi bu iğrenç kahpe hayattan kurtarıyordum. Havayla birlikte çok hızlı iniyordum denizin dibine. Bir yandan kahkaha atıyordum.Delirmiştim herhalde.En sonunda suyla bedenim çarpıştı .Kafam suyun kenarındaki bir kayaya denk gelmiş olmalıydıki burnuma kan kokuları işliyordu.Ve her yer kararmaya başlamıştı...

SON KAHKAHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin