2. Kulis

227 20 2
                                    

    Konser gününden sonra hiçbir şey yapmamıştım okula gidiyor, derslere giriyordum. Jungkook yarı zamanlı işte çalıştığı için eve geç geliyordu, bu nedenle çoğu zaman yalnızlık çekiyordum. Günler böyle akıp geçti konser gününe kadar. Jungkook o gün işinden izin almıştı. Konser saat 11'de başlayacaktı, ama Jungkook 9'da orda olmamız için başımın etini yiyordu, onun üstüne uçmamak için kendimi zor tutuyordum. En sonunda oraya 10'da varma konusunda anlaşmıştık. Jungkook kendi odasına hazırlanırken ben ise kendi odamda hazırlanmaya çalışıyordum. Ne giyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu, Kook bana şık giyinmem konusunda ısrarcıydı bu yüzden birkaç dakka boş boş dolabıma bakıp her şeyi analiz ettim. En sonunda ne giyeceğime karar vermiştim. Siyah tişört giydim, pantolon olarak yine siyah bir pantolon seçtim bu sefer dizlerinde ki yırtmaçları daha fazlaydı, ayakkabı olarakta siyah converse giydim. Son dokunuş olarakta kemer takıp tişörtümü içine soktum ardından alnım açılacak şekilde saçlarımı geriye yatırdım. Kendime en son boy aynasında bakıp görünüşümü onayladıktan sonra deri ceketimi alıp odadan çıktım. Jungkook beni koltuğa yayılmış bir şekilde bekliyordu, gözleri bana dikti ve baştan aşağıya süzdü ve ardından memnun olmuş gibi sırıttı. Bu sefer de jungkook beyaz bir gömlek giyiyordu altına baya yırtık bir pantolon ve kırmızı converse ayakkabı giyiyordu. "Hazırsan çıkalım mı artık?"dedi. Kafamı sallamakla yetinmiştim. Arabaya bindiğimizde kook konumu açtı ve yola koyulduk. Yol boyunca hiç konuşmadık fakat arabadaki atmosferden onun çok heyecanlı olduğunu anlamak pekde zor değildi.
                                          ****
     Alana vardığımızda Jungkook hazırda bekliyormuşçasına Taehyung'ı aradı ve 'bizi almaya geleceğini' söyledi. Birkaç dakka içinde Tae geldi ve geldiği andan itibaren ise ikiside aptal aşıklar gibi davranıyorlardı. Bu duruma ne kadar özensemde belli etmemeye çalışıyordum. Tae, Kook'un elini tuttu ve "Hadi artık kulise gidelim." dedi bana bakarak ve sonra Kook'a tekrar dönüp göz kırpıp gülüştüler. Kulise doğru ilerlediğimde tuhaf bir şeyler hissetmeye başlamıştım ama içimden 'ne olabilir ki paranoyaklaşma.' diyordum. İçeriye girdiğimizde Yoongi ve Namjoon'un bakışları 3'ümüze döndü. Kook hemen onların yanına gidip hepsiyle selamlaşıp, şakalaştığında aslında onların çoktan tanıştığını çözebilmiştim. Ben ise onlara selam verip gülümsemekten başka bişey yapmamıştım ve hemen ardından ilk gözüme kestirdiğim koltuğa oturmuştum. Ortamda biraz gözlerimi gezdirdikten sonra yanıma yaklaşan bir bedeni farkettim ve kafamı çevirdiğimde onun yanıma çoktan oturduğunu farketmiştim. Karşımda oturan çocuk hafifçe sırıtıp elini uzattı "Daha önce tanışmamıştık ben Yoongi." dedi çocuk eli havada iken. Bir Yoongi'nin eline bakıyor, bir suratına bakıyordum. Bende gülerek Yoongi'ye baktığımda ona karşılık verip "Tanıştığıma memnun oldum, ben de Jimin."dedim. Ardından ortam sessizliğe büründü. Yoongi'nin konuşmak istediği belliydi fakat şuan beynim durmuş gibiydi ne diyeceğimi bilmiyordum ve paniklemeye başlamıştım. Yoongi gergin atmosferi bozan kişi olmuştu, "Ee Jimin konserlerimizi beğendin mi?" dedi ve ben gülümseyerek Yoongiye baktım "Aslında sadece 1 konserinize geldim ama gayet yeteneklisiniz bu zamana kadar patlamamış olmanız çok şaşırtıcı."dedim gülümsemeye devam ederek. Yoongi gülümsedi "Ben CD çıkarmak istiyorum ama diğerleri istemiyor, onlar bu rahatlığa çok alıştı. Ne yapmak isterlerse onu yapıyorlar fakat ünlü olsaydık nefes almaya bile fırsatımızın olmayacağını biliyorlar ve haklılarda bu yüzden onlara kayılıyorum ve böyle yaşayıp gidiyoruz."dedi Yoongi 1 saniye bile gözlerini benden çekmeyerek. Kafa sallamakla yetinmiştim bir şeyler söylemek çok istiyordum ama saçma şeyler söylemek istemediğim için susuyordum. "Bir gün bir şeyler yapmak istermisin?"demişti kısık bir ses tonunda. Söylediği şeyden mutlu olmuştum, Yoongi'yi çekici buluyordum ve onu tanımak istiyordum. "Tabi ki bunu çok isterim."demiştim gülümseyerek. "Tamam o halde"dedi yoongi."telefon numaranı yazarmısın?"dedi kibar bir dilde telefonunu bana uzatırken, kafamı sallayıp teşefonu alıp tuşlara tıklayıp geri Yoongi'ye verdim. "Teşekkür ederim, seni arayacağım."dedi sırıtarak. "Bekliyor olacağım Yoongi."dedim ben de ona karşılık olarak. Namjoon ön taraflardan bağırarak çıkmalarına az kaldığını söyledi. Kook ile onlara iyi şanslar dileyip kusten çıkıp ön taraftaki yerimize geçtik. Çocuklar sürekli bizim olduğumuz tarafa bakıyorlardı.
Konser bittiğinde Kook bişeyler yapmak isteyip istemediğimi sormuştu. Ben de bir şeyler yapmak istediğimi söylemiştim. Nereye gideceğimize karar vermiştik ve vakit kaybetmeden arabaya doğru ilerleyip yola koyulduk. Gayet sakindik, radyoda sakin şarkılar çalıyordu ve biz o şarkıları dinliyorduk.
Oraya vardığımızda oturmadan önce siparişleri vermiştik bu sefer bara gelmemiştik yemek yemeğe gelmiştik ikimiz de çok acıkmıştık. Yemeklerimiz geldiğin de ikimiz de yemeğe gömülmüştük. Yemeklerimizi yarılamışken Kook'un sorusuyla duraksamıştım "Ee Yoongi ile ne zaman dışarı çıkıyorsunuz?"demişti net bir şekilde. Biraz öksürüp kendime geldiğimde "Sen bunu nerden biliyorsun?"demiştim. Bakışlarımız kesişmişti ve Jungkook sırıtmıştı, elindeki çubukları masaya bırakıp ellerini birleştirip arkaya yaslanırken "Çocuk sana abayı yakmış ve senin haberin yok. Bugün ne için kulise gittik zannediyorsun?"demişti gülümseyerek. Benim için güzel bir şeyler yapmak istediği belliydi kötü bir düşüncesi yoktu fakat ben şaşırmıştım. "Nasıl yani? sırf Yoongi ile konuşabilmem için mi Taehyung bizi kulise davet etti?"diye sordum. Jungkook iç çekerek bana yaklaştı ve başını onaylar anlamında salladı. "Bizi davet etti çünkü Yoongi seninle tanışmak için can atıyordu. İlk gittiğimiz konserde görmüş seni ve bayağı etkilenmiş, Taehyung ilk defa Yoongi'yi bu kadar heyecanlı ve gülümserken gördüğünü söyledi bunun üstüne ben de düşündüm ki kulise gidersek Yoongi'nin seninle tanışma fırsatı olur."dedi ve suyundan bir yudum aldı. "Um şey, ve olduda."deyip gülümsedi. Ne desem bilemiyordum aslında mutlu olmuştum, farklı bir kişiliği vardı ve bu beni onunla konuştuğumda çekmişti. "Aslında bu iyi oldu. Ben de onunla tanışmak istiyordum. Umarım en kısa zamanda beni arar."dedim Jungkook'a bakmadan ve yemeğimi yemeğe devam etmiştim. Kook bana biraz saha baktıktan sonra o da yemeğine gömülmüştü.
***
Ne yapacağımızı bilmiyorduk bu nedenle arabayı park edip biraz yürümeye karar verdik. İkimizin de eve gidesi yoktu bu yüzden elimizden geldiği kadar oyalanmayı planlıyorduk. Yine konulmuyorduk anın tadını çıkarıyorduk ve ikimiz de bunda şikayetçi değildik ama sanki evren buna karşıymışçasına bunu bölüyordu. Telefonun çalmasıya oflayarak telefonu cebimden çıkardım, arayan kişiye baktım fakat numarayı çıkaramadım ondan sonra aklıma Yoongi'ye numaramı verdiğimi hatırlayıp bu numaranın Yoongi'ye ait olduğunu tahmin ettim ve onu daha fazla bekletmemek için telefonu açıp kulağıma doğru görürdüm. "Alo."dedi telefonun diğer tarafındaki ses ve benda aynı şekilde "Alo."dedim. "Um şey, ben Yoongi"dedi telefonda ki ses ve ben sırtmaya başlamıştım "Senin olduğunu biliyorum Yoongi sesinden tanıdım."dedim. Belli belirsiz kıkırtı duyar gibi oldum ama pek kestiremedim. "Ne yapıyorsun?"diye sordu Yoongi, "Jungkook ile birlikte yürüyoruz öyle, sen ne yapıyorsun?"dedim. "Hiç, öyle bizimkilerle birlikte oturuyorduk... gelmek istermisiniz?"dedi Yoongi. O sırada Jungkook ile birlikte olduğumu fark edip "Bir dakka Jungkook'a sormam gerekiyor."deyip telefonu sessize alıp Jungkook'a döndüm. Yoongi bizi bişeyler yapmaya davet ediyor. Ne dersin gidelim mi?"diye sordum Jungkook'a, beni onaylayıp "Gidelim zaten eve gidesim yok ayrıca yarın ikimizin de dersi yok onun için rahat olabiliriz."dedi. Kafamı salladım ve telefonu sessizden çıkarıp Yoongi'ye döndüm "Yoongi, konumu mesaj at geliyoruz."deyip telefonu kapattım. Arabaya gidene kadar Yoongi konumu mesaj atmıştı ve haritadan bakıldığında çokta uzakta olmadığımızı farkettim.
***
Yoongi'nin attığı konuma geldiğimizde aslında barda olmadıklarını evlerinde sakin bir gece geçirdiklerini anlamıştım ve istemsizce gülümsemiştim. Jungkook ile birlikte kapının önünde dikilip bir birimize 'eminmisin?'bakılları artıyorduk. Jungkook buna daha fazla dayanamayıp gözlerini devirdi ve zile bastı. Birkaç saniye sonra kapıyı açan Tae oldu. O sırada Jungkook'un gözleri parladı görende sanır uzun zamandır görüşmediler ama halbuki ayrılalı ancak 2 saat olmuştu.
İçeri geçtiğimizde bakışlarımız Namjoon ve Yoongi ile kesişti ve biz de hemen eğilerek onları selamladık, onlarda aynı şeyi yaptı. Tae ve Kook süreki fısıldaşıyorlardı ve en sonunda Tae konuştu "Um şey, biz çıkıp biraz hava alacağız."dedi ve Kook'un elinden tuttuğu gibi koşmaya başladı. Bende arkalarından gülerek bakıyordum Kook için çok mutluydum onu ilk kez bu kadar mutlu görüyordum.
Kook ve Tae gideli epey olmuştu ve biz onlar gittiğinden beri hiçbir şey konuşmamıştık. Namjoon bundan rahatsız olmuş gibiydi ki içkisinden bir yudum almış ve konuşmaya başlamıştı "Söylesene Jimin, ilk konsere geldiğinizde sizinle birlikte 2 tane çocuk daha vardı. Kimdi onlar?"diye sormuştu. Gülümseyip sevap verdim "Hoseok ve Jin'den bahsediyorsun."dedim. Namjoon sırıtıp "Evet, evet onlar."dedi heyecanlı bir ses tonuyla. Olayı anlamıştım kesinlikle Jin'i öğrenmek istiyor siye dülünmüştüm ve konuya daldım "Aslında o konser sırasında senin hakkında konuştuk Jin senin gayet başarılı olduğunu düşünüyor."dedim gayet sakin bir ses tonuyla ve içkimden bir yudum aldım. Namjoon'un sesi kulaklarıma doldu "Jin dediğin kişi hangiydi."dedi ve ben gülümsedim. Namjoon'a bir dakika beklemesini onun fotoğrafını göstereceğimi söyleyip telefonumu çıkarttım ve Jin'in bir tane fotoğrafını bulup gösterdim ve Namjoon fotoğrafı görür görmez kahkaha attı ve ardından konuştu "Jimin beni kesinlikle Jin ile tanıştırmalısın!"dedi gülümseyerek. Onu kafamla onayladığım sırada Tae ve Kook içeriye girdiler. Kıpkırmızı olmuşlardı ve ikiside aptal aptal sırıtıyordu, bu halleri beni her seferinde güldürüyordu.
Yoongi'ye dönüp gülümseyerek "Biz gidelim artık saat geç oldu sizde iyice dinlenin ve ben seni yarın ararım bişeyler yaparız, tabi istiyorsan?"dedim çekine çekine fakat Yoongi diş etlerini gösterecek kadar büyük gülümsediğinde içim ısındı ve rahatladım "Tabi ki bir şeyler yapmayı çok isterim! O halde aramanı bekleyeceğim."dedi ve Kook ile onlara veda attikten sonra arabaya binip eve gittik.
İkimizde de konuşacak hal yoktu bu nedenle sustuk ve doğrudan odalarımıza doğru gidip güzelce uyuduk.

      İkimizde de konuşacak hal yoktu bu nedenle sustuk ve doğrudan odalarımıza doğru gidip güzelce uyuduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
unexpected || yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin